Dönemimiz siyaseti malesef uyumsuzluğun, basiretsizliğin, beceriksizliğin ve egoist bir anlayışın çerçevesinde şekillenmektedir. Bu tutumlarının kendilerine fayda sağlayacağını düşünen siyasetçilerimiz halkla aralarını açmaya hızla devam etmektedirler. Kutuplaşmanın engellenmesine dönük siyaset anlayışına ihtiyaç varken, kutuplaştırmaya dönük müthiş bir çaba sarfedilmektedir. Geniş ve kapsamlı anlayış yerine günü kurtarma politikaları gözler önüne sergilenmektedir. Bu tutumlar halk üzerinde karamsarlığa ve umutsuzluğa yol açmaktadır. Siyasetçilerimizin güne başlarken halkım için bugün neler yapabilirim diye düşünmesi gerekirken, sadece birbirlerinin açıkları üzerinden politik rant peşinde koşmaktadırlar. Bu tutumun halkta karşılık bulacağı yanılgısı ile hırslarına yenik düşmeye devam etmektedirler.
Millet olarak çok özledik, yuvarlak masa etrafında toplanan ve halkın gözü önünde, halkın refahı için tüm siyasi parti liderlerinin yaptığı münazaraları.Rahmetli
Necmettin Erbakan ın işçilerin ve halkın refahı için adil düzen politikalarını özledik. Rahmetli Bülent Ecevit in halkçılık, demokrasi ve sosyal devlet anlayışını özledik.Rahmetli Süleyman Demirel in alçak gönüllülüğünü ve kendisine hakaret etmiş bir vatandaşın
yargılanmaması için avukatını görevlendirip, kimbilir nasıl bir karar aldık ki onu bukadar kızdırdık, derhal serbest kalması için gereken yapılsın diye talimat veren babacan tavrını özledik. Rahmetli Turgut Özal dönemindeki birleştirici politikaları, bolluk ve bereket ile yadedilen dönemini vatan sever anlayışını özledik. Birbirlerine karşı yapıcı anlayışlı ve destekleyici politikalarını özledik.
Özledik çünkü günümüz siyasetçilerin akıl almaz politikaları bizlere geçmiş politika anlayışlarını ve siyasi liderleri özletiyor. Çünkü geçmişten daha iyi durumda değiliz. Oysa ki hertürlü imkanlarla çok daha iyi durumda olmamız gerekiyorken sınıfta kalmaya devam ediyoruz.
Bunun nedenini tamamen siyasi anlayış ve politik ben merkeziyetçi tutumların sonucu olarak görebiliriz. Malesef halkın menfaatine olan bir önergenin bile tüm siyasi partilerin onayıyla yasalaştığını görmek bile imkansızlaştı. Buradan da anlaşılıyor ki bencil politikalar ve bencil politikacılar nedeniyle halkın refahı için dahi yapılan mücadeleler siyasi ranta dönüştürülüyor.
Yani aklar ve Kırmızılar neden ve sebep aranmaksızın karşı karşıya olmayı tercih ediyor. Sonuca bakacak olursak çimenler eziliyor.
Aslında bu katı siyaset anlayışı kutuplaşmalara zemin yaratırken halkta karşılık bulmamaktadır. Bunun görülemiyor olması ise ülkemiz siyasetinin geldiği noktayı özetlemeye yeterli gibi görünüyor.
İktidarın ben merkezci anlayışı başarısızlık sinyalleri verirken, muhalefet partilerininde koşulsuz olarak red anlayışı halkın gözünden kaçmamaktadır.
Cumhur ittifakı ve millet ittifakı yapılanmaları ise kitlesel kutuplaşmalara imkan yaratmaktadır. Güzelim ülkemizde bölünmelere ve kutuplaştırmalara karşın, demokratik cağdaş anlayışa imkan yaratılması kaçınılmaz bir gerçeklik olarak görünürken, siyasi anlayış bu kutuplaştırıcı ortamların oluşmasına zemin hazırlamaktadır.
Oysaki ortak istişarelerle ve birleştirici politikalarla başarı ve refah kaçınılmaz bir gerçeklikken, bu yolun tercih edilmemesi siyasetin gerçek yüzünü ortay koymaktadır. Açıkcası siyasi rant ve egoist anlayış, halkın refahı ve mutluluğunun önüne geçmektedir. Artık millet için siyaset anlayışı yok olurken kişisel ve örgütsel çıkarlar ön planda tutulmaktadır.
Muhalefet partilerinin katkısız katı muhalefet anlayışlarının yanısıra, iktidarın ise eleştiriye ve hesap vermeye kapılarının kapalı olması kabul edilebilir bir anlayış değildir.Tek gaye ve tek amaçları birbirlerini yıpratmak.Bu amaç uğruna okadar zaman harcanıyor ki halka ayıracak zamanları kalmıyor. Halk aslında alternatif tercihlere yönelmek istiyor. Fakat alternatifler de beklenenlerin çok uzağında kalıyor.Zira denenmiş siyasetçiler tekrar denenmek istiyor.
Umutlu değilim açıkcası, Aklar da Kırmızılar da birbirlerinden nefret ederken, nefret duygularıyla alınan sonuçlar ne olursa olsun beklentileri karşılamayacaktır.Birde partiler içinde yaşanılan gerginlikler daha bir çok yeni oluşuma zemin hazırlayacak gibi görünüyor. Açıkcası millet tarafından siyaset yok hükmündedir.
Umarım siyasetçilerimiz entrikalardan uzaklaşarak halka umut olmayı tercih ederler...
Çok güzel yazmışsınız