Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kaleiçi’nde bulunan Karatay Medresesi’nde Doğayla Dost Olalım: Orman Yangınları ve Yörük Yaşam Tarzı” konulu söyleşi düzenledi. Söyleşiye konuşmacı olarak Prof. Dr. Tuncay Neyişçi ve Orman Mühendisi Mustafa Songür katıldı.
Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen, “Doğayla Dost Olalım: Orman Yangınları ve Yörük Yaşam Tarzı” söyleşisi Karatay Medresesi’nde gerçekleşti. Söyleşiye Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Orman Mühendisi Mustafa Songür, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay ve çok sayıda doğasever katıldı. Söyleşide konuşmacılar orman yangınlarına erken müdahale için Yörük yaşam tarzını sürdüren ailelere ve kırsaldaki insanlara büyük görev düştüğüne dikkat çekti.
“Doğu Antalya halkı yangında çok acı çekti”
Söyleşide konuşan Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay, 2021 yazında yaşanan Manavgat orman yangınında Antalya halkının büyük acılar çektiğini ifade etti. Oskay, “Büyükşehir Belediyesi olarak tüm imkanlarımız seferber edildi. Vatandaşlarımızla el ele vererek, direnme gücüyle yangının savuşturulduğunu ve yangının izlerinin tek tek silindiğini söyleyebilirim. Elbette en yüksek tahribatı doğa aldı. Fakat Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangını sayılan bu facianın, düşük sayıda can ve mal kaybıyla atlatılmasının, bir parça dahi olsa yüreklere su serptiğine inanıyorum” dedi.
Profesör Tuncay Neyişçi ise ormanların korunmasında devlet kurumlarının halkla koordineli çalışmadığını oysa bu toplumda ormanlara yönelik sevginin, başka bir kavramla mukayese edilemeyecek kadar büyük olduğunu söyledi. Neyişçi, “Sokaktan geçen 10 kişiye “Bu ülke için ne yapmak istersiniz?” sorusunu sorsak, en az 8’inin “fidan dikerim” diyeceğini biliyorum. Buna karşın kamu kurumlarının toplumdaki bu yoğun sevgiyi, çalışmaya dökemediğini ve her yıl insan temelli benzer sorunlarla karşılaşıldığını görüyoruz. Gelecek yılların daha farklı geçmesini umuyorum” diye konuştu.
“Orman yangınları kamulaştırmaya tepki olarak çıkıyor”
Orman Mühendisi Mustafa Songür, yıllık istatistiklere bakıldığında, 1945’lerde bugünkü yangınlardan daha büyüklerinin yaşandığını, bunların ormanların kamulaştırılmasına bir tepki olarak şahıslar tarafından çıkarılan yangınlar olduğunu söyledi. Songür, yıllık yanan ormanların 165 bin hektarı bulduğunu grafiklerle gösterdi.
“Yerli keçi türlerine acilen dönülmeli”
Konuşmacılar, orman yangınlarına çok önceden müdahale için Yörük yaşam tarzındaki ailelere ve kırsaldaki insanlara büyük görev düştüğünü, doğaseverliğin sadece yangın anında değil, yangından önce de gösterilmesi gerektiğine dikkat çekti. Konuşmacılar, ormanları korumanın içinde ve çevresindeki yaşam tarzıyla planlanması gerektiğini, yerli keçi türleri dışındaki türlerden vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti.