Yeşilyurt Mahallesi’nde bugün CHP delege seçimleri vardı. Ben de bir partili olarak gittim ve oyumu kullandım. Kim kazanırsa kazansın başarılı olmasını dilerim.
Yeşilyurt ve Yeşilköy, Ermeni, Süryani ve Rum vatandaşlarımızın ağırlıklı olarak oturduğu mahalleler.
Belediye seçimleri olur, gayrimüslim vatandaşlarımızdan yani bizlerden birilerini hemen her partinin listelerinde görürsünüz.
Çünkü hem bir vitrin oluruz hem de özellikle Bakırköy, Şişli ve Fatih olmak üzere birkaç ilçede azımsanmayacak bir oyumuz vardır.
Milletvekilliği ve belediye başkanlığı olayına hiç girmeyeceğim bile.
Peki belediye seçimlerinde aday gösterenler mahallelerde neden gayrimüslim kimseyi delege adayı bile yapmazlar. Yeşilköy ve Yeşilyurt’ta bir tane Ermeni, Süryani, Rum delege çıkmaz mı?
Bundan çıkan sonuç şudur:
“Siz, bizim istediğimiz zaman, size ihtiyaç duyduğumuz zaman ancak vitrin olarak siyaset yapabilirsiniz.”
Peki mahallelerdeki seçimlere bile müdahale eden en solcu, en demokrat, en özgürlükçü, ennn… il başkanı bunları görmez mi? “Arkadaşlar bari gayrimüslimlerin mahallelerinde birkaç delege yazalım” demez mi?
Ben cevaplayayım. Demez, demiyor ve demeyecek. Bizim başımızı kuma gömüp bunları görmediğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Tek tek not ediyoruz.
Yerel seçimler geldiğinde hangi yüzle gelip oy isteyeceksiniz? İl, ilçe başkanları, Belediye başkanları, yüzlerinden sahte bir “hoşgörü” gülücüğü kondurarak bayramlarımızda kiliselere gelecek. Bizim de o zaman söyleyecek sözlerimiz olacak elbette.
Ulu Önderin Mustafa Kemal Atatürk’ün “eşit yurttaşlık” ilkesi kendi partisinde bile yok sayılıyorsa biz nereye gidelim?
Kalın Sağlıcakla