Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Rumeli İslam ve Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen Selimiye Konuşmaları’nın otuz altıncısı “Hacı Bektâş-ı Velî ve Makâlât’ı” teması ile Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Öztürk’ün katılımıyla İlahiyat Fakültesi Selimiye Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Covid-19 nedeniyle ara verdiğimiz bu konferans dizisini yeniden yüz yüze yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Selimiye Konuşmaları Konferans dizisinin 36.’sını, İlahiyat Fakültemizin yeni Dekanı Prof. Dr. Ali Öztürk’ün gerçekleştirecek olması da özel bir anlam taşıyor. Ali Öztürk Hocamız, ilahiyat ve İslam ilimleri alanında derin bir birikime sahip, konusunda uzman ve bu zamana kadar aldığı her görevi layıkıyla yerine getiren, yaptığı işlere değer katan bir hocamız. Aynı özveriyle çalışarak Fakültemize de çok önemli değerler katacağına inanıyorum. Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültemizin amacı her şeyden önce İslam dinini doğru anlayan ve anlatan evlatlar yetiştirmek. Hem bölgemize, hem Balkanlara, hem de soydaş ve akraba topluluklarımıza hizmet edecek, başarılı ve İslam ilmine hakim evlatlar yetiştirmek için elimizden gelini yapıyoruz. Günümüzde İslam’a ve İslami değerlere en çok ihtiyaç duyduğuna inandığımız gayrimüslimlere de bu yüce dini doğru bir şekilde anlatacak, ilmini doğru verebilecek evlatlar yetiştirme gayretindeyiz. Bu anlamda değerli Ali Hocamızın ilminden, tecrübelerinden daha çok yararlanacağız. Kendisinin Üniversitemize ve bölgemize değer katacağına ve faydalı işler ortaya konacağına inanıyorum” diyerek konferans serisinin gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
Oturum yöneticiliğini Trakya Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Şentürk’ün yaptığı konferansta İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Öztürk “Hacı Bektâş-ı Velî ve Makâlât’ı” konusunda katılımcılara bilgiler verildi. Hacı Bektâş-ı Velî’nin hayatı hakkında bilgilerin kısıtlı olduğunu ve bu bilgilerin nesilden nesile aktarılırken değişmelerin olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Öztürk, 15. yüzyıldan sonra yazıldığı bilinen Velâyetnâme-i Hacı Bektâş-ı Velî adlı eserin Hacı Bektâş-ı Velî ile ilgili bilgiler içerdiğini ifade etti. Prof. Dr. Ali Öztürk, “Hacı Bektâş-ı Velî ile ilgili kaynaklarımız son derece yetersiz. Bilgiler kuytu köşelerden derlenerek bir araya getirilebiliyor. Bu bilgilerden onun hayatı, karşılaştığı insanlar, eserleri ile ilgili görüşlere ulaşabiliyoruz. O dönemde yaşamış olan mutasavvıflarla ilgili bilgileri edinmemiz biraz zor olabiliyor. Mesela Mevlana, Selçuklu’nun başkentinde yaşamış olması sebebiyle tarihi olarak önem bir İslam alimi. Önemli bir aileden gelme ve devletin merkezinde olması sebebiyle hayatının yazılması bu noktada ayrı bir yere sahip. Birçoğu önemli ailelerden gelmedikleri için veya yaşadıkları yerlerde hayatın ilk safhalarında gizli kaldıklarından dolayı sonradan şöhreti yakalamış olabiliyorlar. Hacı Bektâş-ı Velî’de olduğu gibi vefatından çok sonra hayatı ile ilgili bilgiler ortaya konabiliyor” dedi.
Makalat’ın aslının Arapça bir eser olduğunu, Türkçe tercümesinin daha sonradan yapıldığını belirten Prof. Dr. Ali Öztürk, Hacı Bektâş-ı Velî’nin eserlerinin Türkçe ve Arapça olduğunu, o dönemde ilmî eserlerin Arapça, edebî eserlerin ise Farsça yazıldığını ifade etti. Dönemin şartlarının gerektirdiği şekilde farklı dillerin kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Öztürk, “Hacı Bektaş-ı Veli niye Arapça yazmış, Mevlana niye Farsça yazmıştır diye tartışmanın gereği yoktur. Dönemleri onu gerektirdiği için öyle yazmışlardır. Daha sonraki dönemlerde Türkçe’nin geliştiğini görüyoruz. 15. ve 16. yüzyılda Arapçadan ve Farsçadan pek çok geçiş olmuştur. Makalat Türkçe tercümedir. Ama ne zaman çevrildiği bilinmiyor. Fakat hangi tarihten önce çevrildiğini biliyoruz. Makalat’ın mensur ve çok bilinmeyen manzum çevirileri var. Manzum çevirinin kimin ve hangi tarihte yaptığı bellidir. Hatiboğlu Muhammet 1300’lerin sonunda 1400’lerin ilk çeyreğinde yaşamış olan önemli bir zat. Önemli olmasının sebebi birçok eseri olmasından kaynaklanmaktadır. Türkçe eserler bırakmıştır. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makalat’ını, Arapça aslından nazıma çevirmiştir. Kendisinin söylemine göre bunun bir de nesir tercümesi vardır. Hicri 812 / Miladi 1419 tarihinde Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makalat’ının mensur tercümesinin olduğu anlaşılmaktadır. Vefatının ardından 140 yıl geçmiş ve bu süre içerisinde kitap Türkçe’ye çevrilmiştir. Ancak kesin çeviri tarihi bilenmemektedir” şeklinde konuştu.
Konferansa Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, akademisyenler ve konunun ilgilileri katıldı. Konferans, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.