Çiftçinin üretim süreci ve sorunları ile ilgili bilgiler veren Kayseri Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, “Tarladaki ürünlerin devletin organizasyonu ile tüketiciye ulaşması gerekiyor” dedi.
Korona virüs döneminde üretimin ve çiftçinin öneminin ortaya çıktığını söyleyen Hüseyin Akay, “Bütün dünyada olduğu gibi, biz de Kayseri Şeker olarak korona virüs ile baş etmeye çalışıyoruz. Bizim için önemli olan bütün olumsuzluklara karşı tedbirleri en üst düzeyde almak. Bunların dışında bizim için en önemli husus üretimin devamı. Kayseri Şeker, sözleşmeli çiftçisiyle beraber tarımsal üretim yapan bir kuruluş ve Kayseri, Sivas, Yozgat, Tokat, Amasya ve Nevşehir’de 420 köyde 15 bin çiftçimizle biz yine sözleşme yaptık. Bunların üretim faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yürümesi önemli ve özellikle bu sene için daha önemli olduğunu düşünüyorum. Daha önceki açıklamalarımda çiftçiliğin daha önemli hale geleceğini ifade etmiştim” dedi.
"Tarlada üretimin zafiyete uğramaması gerekiyor"
Dışarıdan alımların zorlaştığı zor günlerden geçildiğini ve çiftçinin desteklenmesi gerektiğini belirten Akay, “Türkiye’nin şu an dışarıdan gıda temini zorlaşmış durumda. Bizim kendi insanımıza yetecek üretimi gerçekleştirmemiz gerekiyor ve bunu yapabilecek olan da çiftçimiz. Üretimi bilmeyen, üretim kabiliyeti ve potansiyeli olmayanlardan üretim beklemek hayalcilik olur. Üretimi yapacak olan bu işi bilen, yılardır bu işi yapan, bu konuda tecrübe ve birikimi olan çiftçilerdir. Dolayısıyla çiftçilerin bu anlamda desteklenmeye ihtiyaçları var. Ülkemizin tarımsal ve hayvansal gıda ihtiyacının en sağlıklı şekilde temini bu sene her senekinden daha önemli hale geldiğine göre, bunu yapacak olan çiftçiyi desteklemek herkesin görevi. Üretimin zafiyete uğramaması lazım. Biz sözleşmeli üretimde çiftçimizin tohumu, gübresi, mazotunu zamanında ve yeterince temin ettik ve bizim çiftçilerimizin üretim yapmaları açısından bir sorun yok ama bütün Türkiye açısından bu konuya hassasiyet gösterilmesi gerekiyor. Çiftçiye bu anlamda sahip çıkılması gerekiyor ve herkesin bu sorunu üstlenmesi gerekiyor. Bunu sadece yerel yöneticiler olarak görmemek gerekiyor. Bankalardan bakanlık görevlilerine varıncaya kadar, pek çok kişiye sorumluluk düştüğü inancındayım. Bunun için de herkesin üzerine düşeni layığı ile yapması halinde, Türkiye’de çiftçimiz üretimi başarılı bir şekilde gerçekleştirir ve ülkemiz başkalarına muhtaç olma durumunda olmaz. Eğer biz üretim yapamazsak, dünyanın başka bir yerinden temin etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum. İnsanları hastalandırmayalım derken, aynı zamanda açlıkla da karşı karşıya bırakmak tehlikesi olabilir. Onun için şimdiden tedbir alınması lazım ve şu zaman bunun için en doğru zaman” ifadelerini kullandı.
‘Çiftçinin sıkıntıları devlet organizasyonu ile giderilmeli’
Çiftçinin elektrik ve ürünün ulaşımında sorunlar yaşadığını ve devletin organize etmesiyle bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasını söyleyen Akay, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Çiftçinin sıkıntıları var. Her şeyden önce çiftçi, üretimdeki girdilerini temin konusunda zorluk çekiyor. Ayrıca Türkiye’nin değişik bölgelerinde hasat zamanı geldi. Bu ürünlerin hasat edilmesi ve ulaştırılması konusunda sorunlar yaşandığını duyuyoruz. Bunları devletin organizasyonu çerçevesinde, Tarladan tüketiciye ulaşacak bir organizasyon gerçekleşmesi lazım. Ulaşımın büyük oranda sınırlandırıldığı, ticaretlerde kısıtlamaların olduğu bir dönemde, çiftçinin ürününün tarlada zarar görmemesi lazım. Zamanında hasat edilerek ulaştırılması lazım. Girdilerin temininin yanında çiftçinin bu dönemde katlanmakta zorluk çektiği bazı maliyetleri var. Özelikle sulama maliyetleri çok önemli, biliyorsunuz Türkiye su zengini bir ülke değil. Tarımsal sulama ihtiyacı ancak yer altı sularından, kuyu açmak sureti ile karşılanabiliyor. Bu kuyuları açtığınız zaman da bunu elektrikle çıkarabiliyorsunuz. Elektrik şirketleri özelleştiği için, kuyular açılıp da çalışmaya başlayınca faturalarını peşin kesip çiftçiye gönderiyorlar. Ekim faaliyetlerinin yapıldığı bu dönemde, faturaların karşılanması çiftçi açısından mümkün değil. Çiftçinin aylık geliri yok, geliri hasat döneminde çiftçinin ve dolayısıyla bu elektrik faturalarının bu sene için hasat döneminde faturaların ertelenmesinde ve hasat döneminden sonra çiftçinin ödemesine yardımcı olmak lazım. Elektrik şirketleri özelleştiği için, bunu kendiliğinden yapmaları zor olabilir ama buna devlet kararı şeklinde karar alınacak olursa, onlar da bunu mecburen uygular. Bunun şu dönemde çiftçimize yapılacak en önemli destek olduğunu düşünüyorum. Eğer bu sağlanacak olursa ve çiftçinin ürünleri zarar görmeden tüketiciye ulaşacak olursa, çiftçimiz Türkiye’nin ihtiyacı olan sağlıklı besini üretir ve Türkiye yine dünyada diğer ülkelerin ulaşamayacağı bir başarıyı ortaya koymuş olur. Bizim çiftçimiz adına beklentilerimiz bunlar.”
Çiftçiyi sadece pancarda değil diğer ürünlerde de desteklediklerini, karşılıklı destek ile üretimde başarının elde edileceğini söyleyen Hüseyin Akay, “Bizim çiftçilerimiz sadece pancar ekmiyorlar aynı zamanda diğer tarımsal faaliyetleri de var. Bunlar bizim ortaklarımız olduğuna göre, sadece pancarda destek veriyor olmamız doğru olmaz anlayışıyla biz yılardır bölgemizde yetişen değişik ürünlerde çiftçimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Kabak çekirdeği, ay çekirdeği, mısır, yerine göre bakliyat gibi ürünlerde çiftçimizle sözleşmeli üretim yapıyoruz ve bu ürünlerini alıyoruz. Çiftçimiz en azından piyasada bir sıkıntı yaşamasın, fiyatlar düşük kalıp da üretiminden zarar etmesin diye bu uygulamaları gerçekleştiriyoruz. Bu sene de bu uygulamaları yine gerçekleştirme konusunda çalışmalarımızı yaptık. Özellikle ay çekirdeği, kabak çekirdeği ve mısır konusunda üretim sözleşmeleri yapıldı ve çiftçimizi bu konuda desteklemeye devam ediyoruz. Tohum üretiminde de destek veriyoruz ve uygun fiyatlı alınmasında da üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Bu sene için biz daha geniş kapsamlı bir üretim yapmak istedik ama çiftçi de biraz ortamı ve geleceği okuyor. Onlar da bu işte alın terinin karşılığını almak istiyorlar. Fiyatların yükseleceği konusunda görüşlerinden dolayı sözleşme yapmak istemediler. Biz de müracaat edenlerle sözleşmeyi gerçekleştirdik ama ben inanıyorum ki sözleşme yapmasak da çiftçimiz yine bizimle ortak çalışma anlayışı içerisinde olacak. Birbirimize destek vererek, karşılıklı bir şekilde üretimde başarı elde edeceğiz” dedi.