Erzurum’da sağlıkçıların Gazze için sessiz yürüyüşü

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ, İSRAİL'İN GAZZE'YE YÖNELİK SALDIRILARINI PROTESTO ETMEK İÇİN ERZURUM’DA 48 HAFTA ÖNCE BAŞLATTIĞI SESSİZ YÜRÜYÜŞÜ DEVAM EDİYOR.

Erzurum’da sağlıkçıların Gazze için sessiz yürüyüşü

Sağlık çalışanlarının, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Erzurum’da 48 hafta önce başlattığı sessiz yürüyüşü devam ediyor.

Erzurum Lala Mustafa Paşa Camisi’nin önünde bir araya gelen sağlık çalışanları, taşıdıkları pankartlarla Yakutiye Medresesi’ne doğru yürüdü. Daha sonra Yakutiye Medresesi önünde toplanan grup adına Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Hakan Sümbül bir konuşma yaptı ve Gazze’de büyük acıların yaşandığını ifade ederek, dünya devletlerinin Gazze için gerekenleri yapmadığına söyledi.

Hakan Sümbül, Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları adına başlatılan, sessiz yürüyüşün 48. Haftasında yeniden Gazze’yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldiklerini belirterek, “Filistin davamız hakkında konuşmadan önce ülkemizde yapılan zulme sessiz kalmamak için çocuk ve kadın cinayetleri konusuna temas etmek istiyoruz. Öncelikle Narin ve Sıla bebeğimizin sevenlerine, Şeyda Yılmaz, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner kardeşlerimizin yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Son haftalarda ülkemizde yaşananlar bizlere insanlığımızı sorgulatır hale getirdi; çünkü bizler artık bu olayları basitçe cinayet olarak görmemeliyiz, düşünülmüş, planlanmış ve vahşice işlenmiş olması, insanlığın vicdanına, merhametine ve duyarlılığına saplanmış birer hançer olarak görülmeli. Neredeyse her hafta gündemi sarsan kadın ve çocuk cinayetlerini izliyoruz. Ne yazık ki bu duruma Kur’an ahlâkî ile yetiştirilmeyen çocuklar, adalet sistemindeki zayıflık, kadına önem vermeyen bir toplum ve çağımızın vebası olan internet bataklığı sebebiyet veriyor. İslam hukukuna göre verilmeyen cezaların neticesi de şiddet ve cinayet olarak sonuçlanıyor. Son olarak kadın ve çocuk cinayetlerinden bahsederken sadece ülkemizin kadınlarını ve çocuklarını önemseyen, herkes kendi kapısını süpürmeli "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düşüncesinde olup başka milletlerden olan kadınlara yapılan zulmü görmezlikten gelen zihniyete karşıyız. Dünya üzerindeki masum bütün insanlar din, dil, ırk ayırmaksızın bizler için değerli olmalı, zulüm nerede yaşanırsa yaşansın sessiz kalınmamalı” şeklinde konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER