‘Çanakkale Geçilmez’ destanının yazıldığı Anafartalar Zaferinin 104. yıl dönümü, Conkbayırı’nda gerçekleştirilen törenle kutlandı.
Birinci Dünya Savaşında, Gelibolu Yarımadası’na karadan çıkarma yaparak buradan Boğaz’a ulaşmayı hedefleyen düşman kuvvetlerinin umutlarının son bulduğu 10 Ağustos Anafartalar Zaferi, 104’üncü yıl dönümünde de büyük bir coşkuyla kutlandı.
Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Conkbayırı’nda gerçekleştirilen programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Haluk Dursun, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, Gelibolu 2’nci Kolordu Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu da katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan törende Atatürk Anıtına çelenk bırakıldı, askerler tarafından saygı atışı yapıldı. Programda askeri bando takımı da marşları seslendirerek, ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşattı.
“Çanakkale Destanının müstesna bir sayfasını kutluyoruz”
Programda bir konuşma yapan Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, 104 yıl önce Türk tarihine altın harflerle yazılan Anafartalar Zaferinin önemine vurgu yaparak, “Bugün her anı zaferler ve kahramanlıklarla dolu; her karış toprağı şehit kanı ile sulanmış bu vatan toprağında, milletimizin var olma mücadelesi vererek yazdığı Çanakkale Destanının müstesna bir sayfasını; Anafartalar Zaferinin 104. yıl dönümünü kutluyoruz. Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktasının aşıldığı, dünya güç dengelerinin tamamen değiştiği, aziz Türk milletinin tarihin akışı üzerinde belirleyici bir rol oynadığı, İstiklal Savaşı Destanının ön sözü olan ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Türk ve Dünya tarihine kazandıran bir kahramanlık mücadelesinin adıdır” şeklinde konuştu.
“Şehitlerimizi rahmet anıyorum”
Törende konuşan bir diğer isim ise Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Haluk Dursun’du. Bu törende bulunmaktan dolayı yaşadığı gururu dile getiren Dursun, şunları kaydetti:
“Biraz önce sunucu arkadaşımız, gelişimden onur duyulduğunu söyledi. O onurun bana ait olduğunu söylemek istiyorum. Bu onur, yıllar sonra bizim burada toplanmamızı, bağımsızlık ruhumuzu birbirimize hatırlatmamızı sağlayan değerli şehitlerimize ait. Burada bulunmaktan dolayı şükrediyorum ve o şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hem müsteşarlık hem de bakan yardımcılığı dönemlerimde birçok anma programlarına katıldım. Ama bu tarihi alanda bulunmak, Türk yakın çağ askeri ve siyasi profesörü olarak en çok onur duyduğum olay oldu.”
