Büro Memur-Sen Genel Başkanı Metin Yılancı, AK Parti Grup Başkanı Mehmet Naci Bostancı ve AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş ile yaptığı görüşmede sözleşmelilerin kadroya alınması çalışmasındaki kapsamın genişletilerek, kurum, unvan ve görev yeri ayrımı olmaksızın bütün sözleşmeli personelin dahil edilmesini istedi.
Büro Memur-Sen Genel Başkan Metin Yılancı, Genel Başkan Vekili Ahmet Sefa Özşahin ve Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Akbaba ile birlikte TBMM’de AK Parti Grup Başkanı Mehmet Naci Bostancı ve AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş’u ziyaret etti. Kamuda çalışan sözleşmeli personellerle ilgili TBMM’ye sunulan kanun teklifi hakkında gerçekleşen görüşmede Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yılancı, sözleşmeli öğretmen ve sözleşmeli din görevlileriyle ilgili 4+2 uygulamasının 3+1’e dönüştürülmesine ilişkin hüküm önerisinin kapsam olarak eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, değişikliğin tüm sözleşmeli kamu personellerini kapsamasını istedi. Yılancı ayrıca, 3+1 ayrımı yapılmaksızın nihai çözüm olarak mevcut durumdaki yanlışlıkların giderilerek, sözleşmeli personel statüsünün sona ermesi ve tüm sözleşmeli personelin istinasız kadroya alınmasını talep etti. Büro Memur-Sen olarak kamu personel sisteminde kurum, unvan, görev ve görev yeri ayırımı olmaksızın kadrolu statüde istihdam esası benimsenmesi ve sözleşmeli personel istihdamının tamamen terk edilmesi kararlılığını sürdürdüklerini ifade eden Yılancı, önerinin kapsam olarak eksik olduğunu ifade ederek, aynı hak ve imkan kapsamında büro hizmet kolunda çalışan tüm sözleşmeli kamu personellerine de kadro verilmesini talep edip, diğer unvanlardaki sözleşmeli personelin mağduriyetini azaltmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan çalışmanın tekrardan gözden geçirilmesini istedi. Bu kapsamda ilk adımdaki eksikliklerin giderilmesi gerektiğini vurgulayan Yılancı, “Büro Memur-Sen, her platformda emeğin ve hakkın savunucusu olmaya devam edecektir. 31 Mart seçimleri gösterdi ki, sözleşmeli istihdamı ileride keyfi uygulamalara imkan tanımaktadır. Özgürlük, demokrasiyi ağzından düşürmeyenler göreve geldiklerinde, baskı, sürgün mobbinge başvurdular. Gelinen noktada işten çıkarmalar ve sürgünler, iş güvencesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. ‘Görülen lüzum üzerine işinize son verildi’ denilerek kapı dışı edilmelerin önüne geçmek için kadro güvencesini sağlamalıyız” dedi.
Yılancı, “Nihai çözümdeki yanlışlık giderilmeli; sözleşmeli personel statüsü sona ermeli, mevcut sözleşmeli personel istisnasız kadroya geçirilmeli” ifadelerini kullandı.