Depremi beklemeyin, binanız riskli çıkarsa müteahhide dava yolu açık

Ev sahiplerinin binaları ve daireleri için deprem korkusu dolayısıyla almayı düşündükleri yapı denetim raporunda eğer sonuç ‘depreme uygun değil’ olarak çıkarsa, satın aldıkları yüklenici kurumlara ve müteahhitlere karşı tüketici kanunu çerçevesinde ayıplı mal hükmünden faydalanılarak tazminat davasından ev satış bedelini almaya kadar korunan hakları mevcut.

Depremi beklemeyin, binanız riskli çıkarsa müteahhide dava yolu açık

Ev sahiplerinin binaları ve daireleri için deprem korkusu dolayısıyla almayı düşündükleri yapı denetim raporunda eğer sonuç ‘depreme uygun değil’ olarak çıkarsa, satın aldıkları yüklenici kurumlara ve müteahhitlere karşı tüketici kanunu çerçevesinde ayıplı mal hükmünden faydalanılarak tazminat davasından ev satış bedelini almaya kadar korunan hakları mevcut.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli Pazarcık ve Elbistan depremleri, 10 kenti aynı anda etkiledi. 31 binden fazla insanın ölümüne yol açan deprem sonrası yaptıkları binalar yerle bir olan müteahhitlere yönelik soruşturmalar başladı ve şimdiye kadar 163 şüphelinin “sorumluluğu” tespit edildi. Enkaza dönüşen binaların arasında yeni binaların da olması, insanlar arasında kendi oturdukları binaların depreme dayanıklı olup olmadığı kaygısını ortaya çıkardı. Özellikle beklenen Marmara depreminden en çok etkileneceği düşünülen ve büyük bir kısmında kentsel dönüşümün şart olduğu İstanbul’daki insanlar, evlerinin sağlam olup olmadığına dair yapı denetim firmalarından rapor almayı düşünmeye başladı.

Maddi külfet, kentsel dönüşüm sürecine sıcak bakmamak ve zaman aşımı gibi sebeplerden dolayı devamlı ertelenen yapı denetim raporları ile ilgili aslında ev sahiplerinin ellerini rahatlatacak birçok hakları mevcut. Mülk sahiplerinin sağlam olduğunu düşünerek aldığı yapıların denetlenmesi durumunda eğer çıkan raporda “depreme dayanıklı değil” sonucuna varılırsa satın aldıkları yüklenici firma ya da müteahhide tazminat davası açma, ev satış bedelini geri alma ve ücretsiz onarımını talep etme gibi hakları bulunuyor.

“Yapı şartnameye uygun değilse ‘ayıp hükmünden’ faydalanılır”

Konuyla ilgili olarak ev satışı olmasından dolayı konunun tüketici haklarına girdiğini ifade eden İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Haluk Nami Nomer, “Söz konusu yapının şartnamelere uygun olmadan yapılması durumu ortaya çıkarsa ‘ayıp hükümlerine’ başvurabiliriz” dedi.

‘Ayıplı eser’de ağır kusur ve hile varsa zaman aşımı yok

“Sözleşmede açıkça bir hüküm olmasa dahi müteahhit yapı yönetmeliklerine ve teknik şartnamelere göre binayı uygun inşa etmek ile yükümlüdür” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Haluk Nami Nomer mülkün ‘sağlam değil’ raporu sonrası ayıp hükmünden dolayı ev sahiplerinin haklarını şöyle sıraladı:

“Ayıplı bir mal satın alındığı zaman ayıp hükümlerine dayanarak çeşitli talepler ileri sürülebilir. Sözleşmeden dönülebilir, yani artık ‘ben bu evi istemiyorum paramın iadesini istiyorum’ denilebilir, bedelde indirim istenebilir, ücretsiz onarımı talep etme ve ayrıca tazminat hakkı da saklıdır. Tüketici kanunu çerçevesinde ağır kusur ve hile varsa zaman aşımı hükümleri de uygulanmaz. Kanun açıkça bunu belirtiyor.”

Ev kimden, nasıl satın alınıyorsa zaman aşımı hükmü değişebiliyor

Ev sahiplerinin satın alma şekillerine göre bu haklarını kime karşı talep edebildiği ile ilgili bilgilendirmelerine Prof. Dr. Nomer şu şekilde devam etti:

“Bu haklarımızı bize satan kişiye karşı ileri sürebiliriz. Yükleniciden de doğrudan satın almış olabiliriz. Yüklenici demek binayı inşa eden kişidir. Eğer direkt o yükleniciden aldıysak bu satın alma, tüketici işlemidir ve tüketici kanununa tabidir. Dolayısıyla bunun zaman aşımı da tüketici kanunu hükümlerine göre belirlenecektir ve ağır kusur ve hile durumunda zaman aşımı yoktur. Doğrudan yükleniciden satın almamışsak, başka birinden satın almışsak o zaman bu işlem tüketici işlemi değildir ve tüketici kanunu uygulanmaz. Onun yerine Türk borçlar kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zaman aşımı da borçlar kanunu hükümlerine tabi olacaktır ki orda da satıcının ağır kusuru varsa zaman aşımı teslimden itibaren 20 yıldır. Eğer doğrudan satın almadıysak kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yani arsa sahibi biziz ve müteahhit inşa etti bize de kaç tane ise bağımsız bölüm yani daire verdi diyelim. Yargıtay bu tür işlemleri tüketici işlemi olarak kabul etmiyor. Dolayısıyla tüketici kanunu uygulanmaz. Evet, haklarımız yine var fakat tüketici kanunundaki zaman aşımı hükümleri burada uygulanmaz. Yani ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zaman aşımı hükümleri uygulanmaz maddesi uygulanmaz. Zaman aşımı ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın teslimden başlayarak 20 yılın geçmesi ile zaman aşımına uğrar.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER