Türkiye’de son yıllarda üretimine ciddi devlet desteği verilen Cevizin hasadı bir çok ilde olduğu gibi Elazığ’da da başlarken, 6 bin dekar alanda 2 bin tondan fazla üretim gerçekleştiğinin tahmin edildiği öğrenildi.
Son yıllarda kente başlıca tarım ürünleri arasında yerini alan ve çoğunlukla orcik yapımında kullanılan cevizin hasadı, sonbaharın gelmesiyle birlikte başladı. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bir çok ilde olduğu gibi Elazığ’da da destek vermesiyle kent genelinde ceviz ağacının yetiştirildiği alan 6 bin dekara ulaştı. Özellikle merkez köyler ile ilçelerde yetiştirilen ceviz ağaçlarında hasat başladı. Merkeze bağlı Sugözü Mahallesi ve Oymaağaç Köyü’nde hasat yapan çiftçiler, eski yöntem olan uzun sırıklar yardımıyla cevizleri düşürüyor. Daha sonra yere düşen cevizleri tek tek toplayan çiftçiler, el birliğiyle kabuğundan ayıklama işine geçiyor. Kabuğundan ayrılan cevizler, bir kaç gün güneşte kurutulmasıyla tüketilmeye hazır hale geliyor.
Verim iyi, kabuklusu 25 TL, ceviz içi 60-65 TL
Eylül’ün 15’i itibari ile ceviz sezonunun başladığını belirten Zülküf Ertürk (60) “Ceviz meşakkatli bir iştir. Cevizi dökmek zor ve risklidir. Dal kırılması oluyor. Ancak bunu riske atmamak için emniyet kemeri takıyoruz. Cevizlerde genelde günlük 4 ağaç dökebiliyoruz. Cevizlerimiz de büyük tekbir amacı ile yavaş yavaş cevizlerimizi döküyoruz. Bu yıl kış soğuk geçti. Bahara doğru kar yağdı. Bende bahçemde 3 yerde ateş yakarak duman çıkararak önlemimi aldım. Verim iyi 5-6 ton olacak. Gecen yıl ağaçlara çıkmayacak kadar verim azdı. Yeşil kabuktan çıkış ceviz 25 lira, ceviz içi 60-65 liradır” dedi.
Köylere önem verilsin, geliri daha fazla
Cevizin gelirinin güzel olduğunu fakat çalışan gençlerin olmadığını aktaran Ertürk, “Kendi çabam ile tepesine kadar çıkıyorum. Eşimle beraber yapıyoruz. Çocuklarımızda hafta sonları gelip bizlere yardımcı oluyorlar. Gençlere önerim köylere önem versinler, köylerde gelir fazla. Biraz çalışacağız ki verimde alalım" ifadelerini kullandı.
Eşinin cevizleri döktükten sonra kendisinin topladığını dile getiren Lütfiye Ertürk (53) “Kabuğundan ayrılanları ayırıyoruz. Ayrılmayanları bir tarafa bırakıyorum. Eşim onları götürüyor, makineden soyduruyor. Bizde tekrar kuruttuktan sonra kırıyoruz. Çok zor bir iş. Buna insan gücü lazım. Bizim kimsemiz olmadığı için eşim ile ikimiz yapıyoruz. Dökmesi ve toplaması çok zor. Bayağı bir güç gerektiriyor. Çocuklar hepsi kendi işinde gücünde. Bize çok faydaları olmuyor. Bizde kendi gücümüz ile yapmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 1 ay daha çalışacağız. Kırması dizmesi derken bayağı sürüyor. Komşularımız ile imece usulü bir şeyler yapıyoruz. Buranın kültürü öyle küçüklüğümüzden beri taş ile kırıyoruz. Kimse çekiç ile yapmaz , taş ile daha güzel oluyor. Birkaç gün bekledikten sonra kırarız"diye bilgi verdi.