Engel tanımayan sporculardan dostluk maçı

3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Görme Engelliler Futbol 1. Ligi ve Görme Engelliler Milli Takımı futbolcuları, ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi’nde Salon Futbolu müsabakası gerçekleştirdi.

Engel tanımayan sporculardan dostluk maçı

3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla Görme Engelliler Futbol 1. Ligi ve Görme Engelliler Milli Takımı futbolcuları, ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi’nde Salon Futbolu müsabakası gerçekleştirdi.

Görme engelli bireylerin hayatın her alanında var olmaları için toplumda bilinç oluşturulmasını sağlamak adına gerçekleştirilen dostluk maçında görme engelli sporculardan oluşan dörder kişilik iki takım ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi’nde Salon Futbolu oynadı. Barikat Sanat Atölyesi Derneği’nin düzenlediği organizasyon, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi destekleriyle gerçekleşti. Müsabakada görme engelli sporcularla maç yapan diğer oyuncular da gözlerini bantlarla kapatarak, görmeden futbol oynamayı deneyimledi.

“Sanat ve spor kimyasal silahlardan daha güçlüdür”

Sanatın ve sporun iyileştirici gücüne inandıklarını söyleyen Uluslararası Barikat Film Festivali Başkanı Hüseyin Nacar, “Sanat ve spor kimyasal silahlardan daha güçlüdür. Spor ve sanat engellilerle buluştuğu an onların hayatları daha da kolaylaşıyor. Sosyalleşmeye başlıyorlar ve özgüvenleri gelişiyor. Önemli olan onların önündeki engelleri kaldırmanın ötesinde onlara karşı vicdani duygularımızı, bakışlarımızı biraz değiştirirsek, inanın daha mutlu olacaklardır ve hayata daha sıkı sarılacaklardır” dedi.

Futsal hakkında da bilgi paylaşımında bulunan Nacar, “Görme engellilerin oynadığı futbolun adı futsaldır. Zilli top ile oynuyorlar. Taç çizgisi işlevini bariyerler görüyor. Zilli top bariyerlere çarptığı an zilin sesini duyarak hareket ediyorlar. Kuralları farklı. İçlerinde milli sporcularımız var. İkinci yarı maça gidip, gol kralı olan bir kahramanımız var. Ali Çavdar. Hepsi birbirinden değerli. Onların bugün böyle bir etkinlikle anılması, onları çok mutlu ediyor” diye konuştu.

“Engelli bireyler için farkındalık oluşturmamız gerekiyor”

Yapılan programlarda görme engelliler ile ilgili farkındalık oluşturmak istediklerini kaydeden İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sevgi Nur Sadedil, “3 Aralık her sene engelliler için farkındalık etkinliklerinin yapıldığı ve kutlandığı gün. Biz de hem Barikat Sanat Atölyesi Derneği hem de ÜNSPED ile beraber üniversitemiz ile bu etkinliklerde yerimizi alıyoruz. Biz de gözlerimizi bantlarla kapatarak bunu deneyimledik. Görme engellilerin maç esnasında ne hissettiklerini veya izleyicilerin görme engelli birinin futbol izlediğinde ne hissettiğini görmüş olduk. Bizler her sene engelli birimimiz YUVAM ile bu etkinlikleri destekliyoruz. Engelli öğrencilerimizin bu noktada hem taleplerini alıyoruz hem de bunları daha yakından tanımak için bu tarz etkinliklerde de mutlaka bulunuyoruz” şeklinde konuştu.

“Engelleri hiçbir zaman engel olarak görmeyelim”

Bu organizasyona ev sahipliği yaptıkları için mutlu olduklarını dile getiren ÜNSPED Spor ve Kültür Kulübünün Genel Koordinatörü Semra Demirer, “Engelli diye gördüğümüz tüm sporcularımız çok başarılılar. Kaynaştırma eğitiminde olmaları, hep birlikte olmamız, onlarla beraber aynı havayı soluyup, aynı organizasyonun içinde olmak onları inanılmaz hızlandırıyor ve hayata katılmalarını, karışmalarını kolaylaştırıyor, yaşam becerilerini arttırıyor. Kulübümüzün de paratriathlon ve paralimpik yüzme takımları var. İnanılmaz çocuklarımız var. Kolları ve bacakları yok ama yürekleri var. Bu insanların hepsi aynı zamanda meslek sahibi. Doktor, avukat, mühendis. Hepsi çok güzel okuyorlar ve kendilerini güzel ifade ediyorlar. Emin olun ki gözü açık olanlardan çok daha iyi görebiliyorlar. Bu yüzden de engelleri hiçbir zaman engel olarak görmeyelim. Biz beynimizdeki, yüreğimizdeki engelleri kaldırarak, hayatın içine alalım bu tür çocuklarımızı. Küçük yaştan itibaren sanat, spor ve bilim ile uğraştırarak onları hayata kazandıralım” şeklinde konuştu.

“Spor hayatında da olduğumuzu göstermek istiyoruz”

“Bu alanda olimpiyata katılan ilk futbol takımı biziz” diyen Görme engelli sporcu Ramazan Kunduz, “Görme engelliler futbolu oynuyoruz. Avrupa üçüncülüğümüz var. Burada da kendi aramızda bir müsabaka gerçekleştirdik. Amacımız görme engellilerin futbol oynayabildiğini ve neler yapabildiğini göstermek. Her 3 Aralık’ta Barikat Film Festivali’nin etkinliğinde futbol oynuyoruz. Görme engellilerin sadece iş hayatında ve sokaklarda değil spor hayatında da yer aldığını göstermek istiyoruz. Engelli bir birey için spor kesinlikle çok önemli. Çünkü sosyokültürel, fiziksel ve ruhsal olarak kendinizi sporla çok net ifade edebiliyorsunuz. Örneğin; ben spor sayesinde birçok ülkeye gittim, gezdim. Birçok ülkeden tanıdığım insanlar oldu. Spor sayesinde bağımsızlığı, hareketlerim daha çok gelişti ve kendinize olan özgüveniniz daha çok artıyor. İnsanlarla iletişiminizde de olumlu bir etkiye sahip oluyor” ifadelerinde bulundu.

“Görseydim yine futbolcu olmak isterdim”

Futbolun kendisi için bir yaşam biçim olduğunu belirten Kunduz, “Ben o futbol topunu ayağım aldığımda benim için farklı bir dünya başlıyor. Futbol oynamak benim için bir yaşam şekli. O topu ayağınıza aldığınızda refleks olarak zaten hareketleri yaptığınız için size gerçekten muhteşem bir doyum veriyor. Ben görüyor olsaydım, yine futbolcu olmak isterdim. Çünkü o saha farklı bir hayat, farklı bir ortam. Bir şeyler başardığınızda insanların size sunduğu alkış ve sevgi gerçekten muhteşem bir mutluluk veriyor” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER