Suriye’de Beşar Esad rejiminin işkenceleri nedeniyle "insan mezbahası" olarak nitelendirilen Sednaya Hapishanesi’nde gizli hücrelerde kaldığı iddia edilen tutukluları araştıran sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler, açılmamış gizli bir alan tespit edilmediği için arama çalışmalarını sonlandırdı.
Suriye’de Beşar Esad’ın rejim muhaliflerini tuttuğu "işkence merkezi" olarak nitelendirilen Sednaya Hapishanesi’ndeki mahkumlar, başkent Şam’da 8 Aralık’ta kontrol sağlayan muhalifler tarafından serbest bırakıldı. Serbest bırakılan önemli isimler arasında, 1980’lerde Beşar Esad’ın babası Hafız Esad’ın Hama kentini bombalama emrine karşı gelen ve 43 yıldır hapiste olan pilot Raghid el-Tatari ve 2009 yılında yolsuzluk nedeniyle hükümeti eleştiren bir yazı yazdığı için 19 yaşındayken tutuklanan Tal el-Maluhi de yer aldı. Özgürlüğüne kavuşan çok sayıda tutuklu aileleriyle yeniden bir araya gelirken, hapishanede gizli yeraltı hücreleri olduğu iddiasıyla başlatılan arama çalışmaları devam etti. Sivil savunma örgütü Beyaz Baretliler’den yapılan açıklamada, uzman ekiplerin hapishanenin tüm bölümlerini detaylı bir şekilde aradığı ancak keşfedilmemiş gizli hücreler olduğuna dair hiçbir kanıt bulunamadığı ifade edildi. Arama çalışmalarının tamamlandığı duyuruldu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden yapılan açıklamada ise hapishanede işkence sonucu öldürülen 15 sivilin cesedine ulaşıldığı bildirildi.
41 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu
Esad rejiminin esaretinden yıllar sonra kurtulan mahkumlar ise şok yaşıyor. 1983’ten beri hapishanede tutulan bir Ürdünlü 41 yıl sonra özgürlüğüne kavuşurken, psikolojik durumunun iyi olmadığı görüldü.
Esad’ın ölüm merkezi
Şam’ın 30 kilometre kuzeyinde bulunan Sednaya Hapishanesi’nin toplam alanının yaklaşık 1.4 kilometrekare olduğu tahmin ediliyor. Hapishane 10-20 bin tutukluyu barındırabilecek kapasitede iki ana binadan oluşuyor. Beyaz binada, cinayet, hırsızlık, yolsuzluk veya askerlikten kaçma gibi suçlar nedeniyle tutuklananlar bulunurken, kırmızı binada ise siyasi görüşleri ve faaliyetleri ile hapsedilen siviller ve askeri personel tutuluyordu.
İnsan hakları grupları ve mağdurlar, Sednaya’yı özellikle 2010 yılında başlayan ve bölgeyi etkisi altına alan "Arap Baharı" protestolarının ardından Esad rejiminin tüm vahşetini sergilediği bir "ölüm kampı" olarak tanımlıyor. Halkın siyasi reformlar ve Esad ailesinin otokratik yönetiminin sona ermesini talep etmeye başladığı 2011 yılında ülke geneline yayılan protestoların ardından başlayan gözaltı işlemleri, işkence ve infazlar için ilk adres "Sednaya" oldu. İnsan hakları kuruluşlarına göre "toplu idam" yoluyla yargısız infazların yapıldığı hapishanede 2011-2018 yılları arasında 30 binden fazla tutuklu idam edildi, işkence, bakımsızlık veya açlık nedeniyle öldü. 2017 yılına ait uydu görüntüleri, öldürülenlerin cansız bedenlerini ortadan kaldırmak için hapishanedeki krematoryum inşa edildiğini ortaya koydu.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre 2011’den bu yana ülke genelinde 100 binden fazla Suriyeli kayboldu. Büyük kısmının ise Sednaya’da tutulduğuna inanılıyor.