“ESOGÜ’den fay hattının geçtiğine dair bir veri yok”

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ (ESOGÜ) GENEL JEOLOJİ ANABİLİM DALI BAŞKANI PROF. DR. ERHAN ALTUNEL, FAY HATTININ ÜNİVERSİTENİN İÇİNDEN GEÇTİĞİNE YÖNELİK İDDİALARA YÖNELİK, “ESKİŞEHİR’DE BİR AKTİF FAY VAR, BU FAYIN YÜZEY KIRIĞI OLUŞTURUR MU OLUŞTURMAZ MI? BUNUN NET OLARAK ARAŞTIRILMASI GEREKİYOR. EĞER YÜZEY KIRIĞI ÜRETİM POTANSİYELİ VARSA O ZAMAN FAYIN NERELERDEN GEÇTİĞİNİN AYRINTILI ARAŞTIRILMASI LAZIM. BU ARAŞTIRMA YAPILMADAN ‘ÜNİVERSİTENİN İÇİNDEN GEÇİYOR, ORADAN BURADAN GEÇİYOR’ GİBİ HABERLERE HİÇ KİMSE İNANMASIN” DEDİ.

“ESOGÜ’den fay hattının geçtiğine dair bir veri yok”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Genel Jeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erhan Altunel, fay hattının üniversitenin içinden geçtiğine yönelik iddialara yönelik, “Eskişehir’de bir aktif fay var, bu fayın yüzey kırığı oluşturur mu oluşturmaz mı? Bunun net olarak araştırılması gerekiyor. Eğer yüzey kırığı üretim potansiyeli varsa o zaman fayın nerelerden geçtiğinin ayrıntılı araştırılması lazım. Bu araştırma yapılmadan ‘üniversitenin içinden geçiyor, oradan buradan geçiyor’ gibi haberlere hiç kimse inanmasın” dedi.

ESOGÜ içerisinde fay hattının geçtiğine yönelik çıkan haberleri değerlendiren Prof. Dr. Erhan Altunel, fayla ilgili yaşanan süreci ve çalışmaları anlattı. Eskişehir’de orta büyüklükte deprem üretme potansiyeli olan bir fayın olduğunu hatırlatan Altunel, “1999 yılında Gölcük depremi gerçekleştiğinde Eskişehir Büyükşehir Belediyesi bir çalışma yaptırdı. 2000 yılında açıklanan raporda Eskişehir fayının Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin içinden geçtiği belirtiliyor. Fay buradan geçtiği için yüzey kırığı oluşturur düşüncesiyle fayın elli metre sağına elli metre soluna toplam 100 metre genişliğinde sakınım bandı eklendi. Şimdi, herhangi bir aktif fayın araştırılması herkes tarafından yapılamaz. Konunun uzmanı olması gerekiyor. Hele ki bir sakınım bandı kolay kolay koyulacak bir şey değildir, çünkü özellikle şehir merkezlerinde bunun çok büyük sorumlulukları vardır. Eskişehir’deki raporu hazırlayan meslektaşlarımıza baktığımızda aslında aktif fay konusunda uzmanlıkları olan arkadaşlar değiller. Elbette ki uzman oldukları alanlar vardır, ama aktif fay konusunda uzman değiller, bunun altını özellikle çizerek söylüyorum ama uzman olmadıkları bir konuda karar vermişler ve bu ne yazık ki bakanlık tarafından da onaylanmıştı. Daha sonra biliyorsunuz ki gelişmekte olan bir yerdi ve 2000’li yıllarda bu kampüs yeni yeni oluşuyordu, buraya rektörlük binası, yemekhane yapılacaktı. Eğer üniversitenin içinde bir fay varsa ve 100 metre genişliğinde de bir koridor varsa o zaman doğal olarak kampüste bina yapacak yer kalmıyor. Bizim o zamanki rektörümüz, Nejat Akgün arayıp, ‘Böyle bir fay geçiyor, biz belediyeye müracaat ettik bina yapmak için ama belediye de fay geçiyor diye bize yapı izni vermedi’ dedi. Biz bunun üzerine Eskişehir fayının kampüsten geçip geçmediği üzerine araştırmalar yaptık. Ben ömrümü aktif fayları araştırma üzerine geçirdim, dolayısıyla aktif faylar ile ilgili yeterli bilgi birikim ve çalışmalarım var. Bu bilgi birikim çerçevesinde yaptığımız çalışmalarda EOGÜ içerisinde aktif fay geçtiğine dair hiçbir belirti ya da veri yok. Dolayısıyla sakınım bandını koyan arkadaşlarımız neye göre yaptılar bilmiyoruz.”

“Fayın nereden geçtiği ayrıntılı araştırılması gerekiyor”

Fayın ESOGÜ içinden geçtiğini belirtenlerin neye dayanarak söylediklerine anlam veremediğini ifade ederek, “Çünkü dediğim gibi çok büyük sorumluluk gerektiriyor, onun için bazen ben de şahit oluyorum gazetelerde ‘Osmangazi Üniversitesi’nden fay geçiyormuş’ diye ama öyle bir şey yok. Doğru, Eskişehir’de bir aktif fay var, bu fayın yüzey kırığı oluşturur mu oluşturmaz mı? Bunun net olarak araştırılması gerekiyor. Eğer yüzey kırığı üretim potansiyeli varsa o zaman fayın nerelerden geçtiğinin ayrıntılı araştırılması lazım. Bu araştırma yapılmadan ‘üniversitenin içinden geçiyor, oradan buradan geçiyor’ gibi haberlere hiç kimse inanmasın” diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER