TBMM Hayvan Haklarını Araştırma Komisyonu hayvanların korunması için 33 öneri içeren rapor hazırlarken, eğitimciler çocuklara küçük yaşta hayvan sevgisinin aşılanması ile hayvana şiddet olaylarının azalabileceğine dikkat çekti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi hayvanların korunması için hazırladığı 33 maddelik öneri raporunun meclise sunacak. Çocuk eğitimcileri ise Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde hayvanların korunması için dikkat çeken bir öneriye vurgu yaptı. Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Atlantis Özel Eğitim ver Rehabilitasyon Merkezi’nde görevli Özel Eğitim Alanı Uzmanı Özge Semerci, son dönemde Türkiye’de artan hayvana şiddet ve işkence olaylarının azalması için insanlara küçük yaşlardan itibaren hayvan sevgisinin kazandırılmasına dikkat çekti. Ailelerin ve öğretmenlerin küçük yaşlardan itibaren çocukların hayvanlarla iç içe olmasını sağlayarak ve onlara merhamet duygusunu aşılamasıyla hayvana şiddet olaylarının azalabileceğini belirten Semerci, hayvan sevgisi ile büyüyen çocukların ileriki dönemlerde hayvanları koruyacağını dile getirdi. Çocuklarla iletişim kuran çocukların davranış, odaklanma ve belirli gelişimlerinde olumlu gelişmeler gözlemlendiğinin altını çizen Semerci, çocuklara hayvan sevgisinin aşılanması ile hem onların gelişiminde hem de hayvanların korunmasında önemli bir yol kat edilebileceğini söyledi.
“Merhamet duygusunu çocuklarımıza aşıladığımızda büyüdüklerinde hayvanlara zarar vermeyeceklerdir”
Hayvanların korunmasına sadece Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde dikkat çekilmemesini, insanların bunu tüm hayatlarında uygulaması gerektiğini ifade eden Özge Semerci, “4 Ekim, Dünya Hayvanları Koruma Günü olarak kutlanıyor. Bu sadece o gün kutlanıyor. Ama biz kurumumuzda her gün çocuklarımızla vakit geçiriyoruz ve onlara hayvan sevgisini aşılamaya çalışıyoruz. Çünkü bu bilincin çocuklara küçük yaşta kazandırılması lazım. Merhamet duygusunu çocuklarımıza aşıladığımız zaman, ileride büyüdüklerinde bağımsız yaşamlarında hayvanlara zarar vermeyecektir. Bu da Hayvan Hakları Koruma Günü’nün önemini bilmemize fayda sağlıyor. Biz her gün ders aralarında çocuklarımızla birlikte hayvanları besliyoruz. Aileler de bize eşlik ediyor. Bu hem onların dikkat sürelerinin artmasına, problemli davranışlarının azalmasına etki ediyor ve onlara sakinlik, huzur ve dinginlik veriyor” dedi.
“Ailelerimiz çocuklara örnek olmalı”
Ailelerin ve öğretmenlerin hayvan sevgisinin aşılanmasında çok büyük rol oynadıklarını ifade eden Semerci, “Ülkemizde hayvana şiddet olayları çok yoğun bir şekilde yaşanıyor ve bu bizim kanayan yaramız. Bunu alışılmışın dışında şeyler yaparak aşabileceğimize inanıyorum. Çocuklara sadece Türkçe, matematik öğreterek bunları aşamayacağız. Aileler de mutlaka boş zamanlarda çocuklara hayvan sevgisini aşılamalı. Bu değerler öğretilmeli çocuklar zamanla sevgiyi öğreniyor. Onlarla iletişime geçmemizin en güzel yolu da bu. Öğretmenler, dersten 5 dakika erken çıkıp ya da ders aralarında çocuklarla hayvanlara zaman ayırabiliriz. Ailelerimiz çocuklara örnek olmalı. Aile bu konuda örnek olursa çocuklar da hayvanlara çok ılımlı bir şekilde hayvanlara yaklaşıyorlar. Ailenin bu konuda çok önemli bir rolü var” diye konuştu.
