Anne ve oğlu ışığı gördü

9 yaşındayken gözüne kireç kaçması nedeniyle bir gözünü kaybeden, diğer gözü ise yüzde 10 gören Meltem İyibaşlar, hayatını görme engelli Fatih İyibaşlar ile birleştirdi. Görmenin önemini çok iyi bilen çift, doğuştan göz tembelliği olan oğulları Efe Çınar’ın (7) sağlığına kavuşması için büyük uğraş verdi. Yapılan tedaviler sonrası hem anne hem de oğlu sağlıklı görmeye başlarken, Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Safiye Yılmaz, “Görme engelli baba ve bir gözünü çocukken kaybeden anne, çocuklarının da göremeyeceği korkusuyla bize başvurdu. Anne ve oğlu şu an çok iyi derecede görüyor. Çok mutluyuz” dedi.

Anne ve oğlu ışığı gördü

9 yaşındayken gözüne kireç kaçması nedeniyle bir gözünü kaybeden, diğer gözü ise yüzde 10 gören Meltem İyibaşlar, hayatını görme engelli Fatih İyibaşlar ile birleştirdi. Görmenin önemini çok iyi bilen çift, doğuştan göz tembelliği olan oğulları Efe Çınar’ın (7) sağlığına kavuşması için büyük uğraş verdi. Yapılan tedaviler sonrası hem anne hem de oğlu sağlıklı görmeye başlarken, Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Safiye Yılmaz, “Görme engelli baba ve bir gözünü çocukken kaybeden anne, çocuklarının da göremeyeceği korkusuyla bize başvurdu. Anne ve oğlu şu an çok iyi derecede görüyor. Çok mutluyuz” dedi.

9 yaşında gözüne kireç kaçması nedeniyle bir gözünü kaybeden, diğer gözü ise yüzde 10 gören anne Meltem İyibaşlar ve doğuştan göz tembelliği nedeniyle gözlüksüz 1-2 metreyi görebilen oğlu Efe Çınar, 3 yıl süren ameliyat ve tedaviler sayesinde yeniden sağlıklı görmeye başladı. Anne ve oğula bu süreçte görme engelli baba Fatih İyibaşlar da destek oldu. İyibaşlar Ailesi’nde ilk olarak çocukları Efe Çınar’ı muayene ettiğini ifade eden Prof. Dr. Safiye Yılmaz, “Anne zamanında bir gözünü kaybetmiş, diğer gözü de yüzde 10 görüyordu. Efe Çınar’ın muayenesinde 11-12 numara gözlük ihtiyacı doğdu. Çocuk 10 numara gözlük ile yüzde 10 görebildi. Aslında göz tembelliği açısından 7 yaş sınırdır. Tembel göz 7 yaşa kadar çalıştırılır. 7 yaşından sonra gözü çalıştırmak zordur ama ben çocuğumuzun göz sağlığı ve geleceği için uğraşmak istedim. Görmenin önemini çok iyi bilen anne ve babası da bize çok destek oldu. Hemen kapatma tedavisine başladık. 3 yıl boyunca uğraştık. Efe’nin görmesi şu an yüzde 50’lere ulaştı. Bize ilk geldiğinde görmesi yüzde 10 idi. Efe şimdi gözlüklerini takıyor. Hala kontrolümüz altında ve kontrollerine düzenli geliyor” dedi. Prof. Dr. Safiye Yılmaz, sadece Efe Çınar’ı değil anne Meltem İyibaşlar’ı da tedavi ederek ikisini de sağlığına kavuşturmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Anne ve oğlu iyileştirdi

Manisa’da ailesiyle yaşarken arkadaşları tarafından atılan kirecin gözüne çarpması sonucu bir gözünü kaybettiğini anlatan memur olan Meltem İyibaşlar, “1995 yılında kireç dökülen gözüme Ankara’da kornea nakli yapıldı. Ancak bu ameliyat çok başarılı olmadı ve şu an o gözüm hiç görmüyor. Yıllarca diğer gözümün gözlük numarasının çok yüksek olması nedeniyle kalın camlı gözlükler takarak yaşamımı sürdürdüm. Ancak başlangıçta yüzde 50 olan görüşüm zaman içinde o gözümde de katarakt gelişmesi nedeniyle yüzde 10 seviyelerine düştü. Artık yaşam kalitem çok azalmıştı. Sağlıklı olan tek gözümü de kaybetme endişesiyle oğlumun tedavisiyle yakından ilgilenen Safiye hocama muayene oldum. Katarakt nedeniyle yazılarda bulanıklaşma ve kayma oluyordu. Safiye hocamın gerçekleştirdiği katarakt ameliyatından sonra 1 numara gözlükle çok rahat her şeyi okuyabiliyorum” diye konuştu.

Çocuklarının telefona ve televizyona çok yakından baktığını fark ettikten sonra Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Safiye Yılmaz’a başvurduklarını anlatan anne, “Yapılan muayenede doğuştan göz tembelliği geliştiği anlaşıldı. Safiye hocamız her iki gözüne sırayla kapatma tedavisi uyguladı. Şu an çok güzel görüyor, okul başarısı da arttı” dedi.

"Anne için 50 numara mercek bulduk"

9 yaşındayken bir gözünü kaybeden annenin 2017 yılında yaptıkları ilk muayenesinde görmesinin yüzde 50’lerde olduğunu ifade eden Dr. Yılmaz, “Annenin tek gözünde katarakt geliştiği için 12-13 numara gözlük kullanıyordu. Her katarakt ameliyatından önce mercek ölçümü yaparız. Bir katarakt ameliyatında mercek değişimi yaptığımızda numarası 20-22 arasında olur. Ancak hastamızda 50, hatta 52 numara mercek takmamız gerektiğini gördük. Oldukça uç bir numaraydı bu. Stoklu çalışmamıza rağmen hastanemizde bu numarada bir mercek yoktu. Tüm firmalara sorduk, sonunda 50 numara bir mercek bulduk. Katarakt nedeniyle görmesi yüzde 50’den yüzde 10’lara düşen hastamızı ameliyat ettik. Başarılı geçen operasyonun ardından annenin görmesi yüzde 50’lilere yükseldi. Şu an istediğimiz noktaya geldik” ifadelerini kullandı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER