Eskişehir’de 57 senedir sürdürdüğü avcılığı adeta yaşam tarzı haline getiren 75 yaşındaki İnan Vardar, hâlâ aktif bir şekilde avlanarak yıllara meydan okuyor.
Asıl mesleği diş hekimliği olan ve hayatının her alanına disiplini yerleştirdiğini anlatan Vardar, sürekli spor yaptığını, hayatında hiç sigara ve alkol kullanmadığını belirtti. Avcılığın bir spor dalı veya hobi olmadığını dile getiren yılların avcısı, doğaya olan ilgisi sebebiyle avcılığı bırakamadığını söyledi. Aldığı özel davetlerle farklı ülkelere de hem avlanmak için hem de gözlemci olarak giden İnan Vardar, yaz mevsimlerinde aktif olarak avlanmaya devam ediyor. Yılda 30-40 kez ava giden ve özellikle kanatlı hayvan avcılığı yapan Vardar, sağlığı el verdikçe avlanmak istiyor.
“Avcılık ilk insanların beslenmek için yaptığı bir faaliyettir ve bu bizim içimizde vardır”
Avcılığın insanın geçmişinden gelen bir ihtiyaç olduğunun altını çizen İhsan Vardar, “Diş hekimiyim. Fakat diş hekimliğimin yanı sıra 57 yıldır ava gidiyorum. Avcılığı ben hobi veya spor olarak değil, bir yaşam tarzı olarak belirledim. Avcılık dünyadaki ilk insanların beslenmek için yaptığı bir faaliyettir ve bu bizim içimizde vardır. Bu hissi yoğun şekilde yaşadığım için avcılığa yöneldim. İyi bir avcı olmak için fevkalade düzgün ve disiplinli yaşadım. Hiç içki içmedim. Hiç sigara içmedim. Bu yaşıma kadar sürekli spor yaptım ve hala yapıyorum. Böylelikle avcılıkla olan ilişki uzuyor” şeklinde konuştu.
“Kamuoyunda olumsuz bir algı var”
Türkiye’de ava gidenlerin çok azının izni olduğunu belirten ve kaçak avlanma nedeniyle avcılığa karşı toplumda olumsuz algı oluşturulduğundan bahseden Vardar, “Türkiye’de lisansı olan, avcılık belgesi olan ve avlanmaya hak kazanmış yaklaşık 300 bin kişi var. Fakat Türkiye’de 3 milyon kişi ava gidiyor. Yani ava gidenlerin 10’da 1’inin avlanma izni var. İzni olmayanların yaptığı kaçak avlar, izni olanlara fatura ediliyor. Kamuoyunda olumsuz bir algı var ve bundan da rahatsızız. Bunun önlenmesi; toplumun bilinçlendirilmesi ve polis tarafından alınacak tedbirlerle mümkündür. Ben de avcıların bilinçlenmesi için gayret ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Avcı doğaya sahip çıkar”
Avcılıkta 57 yıllık tecrübeye sahip olan Vardar, doğayı en çok koruması gereken kişilerin avcılar olduğunu söyledi. Avcıların doğadan beslendiğini aktaran Vardar, şunları söyledi:
“Bizler avcı olarak doğadan besleniyoruz. Doğa olmazsa biz de olmayız. Dolayısıyla doğayı en çok koruması gereken kişiler bizleriz. Bunun için de ormanların yakılmaması, anızların yakılmaması, ormanların imara açılmaması, sulak alanların kurutulmaması ve zirai ilaçların kullanılmaması gerekiyor. Bunlar çok önemli. Bunları önlemeye gayret ediyoruz. Avcı doğaya sahip çıkar. Avcının doğa dostu olduğu, doğanın esas sahibi olduğu ve gerek toplumda gerekse yurt savunmasında her zaman en güvenilir kişiler olduğunu tüm herkes bilmelidir.”