Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde 40 yıldır plak ve kaset satan Ahmet Kara, ölümsüz şarkılarda hatıralarını arayan vatandaşların uğrak noktası oluyor. Söz ve müziğiyle hafızalara kazınan şarkıları 6 metrekarelik dükkanındaki pikaptan çalan Kara, kuşaklar arası bağ kuruyor.
Değirmendere’de "Plakçı Ahmet" olarak bilinen 63 yaşındaki Ahmet Kara, 1980’de hayallerinin peşinden giderek çok sayıda plak ve kasetlerin bulunduğu dükkan kurdu. Müziğe olan tutkusuyla bilinen Kara’nın ünü, yıllar içinde Değirmendere’den Türkiye’ye yayıldı. Ömrünü müziğe adayan Ahmet Kara, bu zamana kadar binlerce plak ve kaset sattı.
6 metrekarelik dükkanında günlerini müzik dinleyerek geçiren Kara, geniş koleksiyonuyla vatandaşları adeta maziye yolculuğa çıkarıyor. Vatandaşlar, burada sadece plak satın almıyor, aynı zamanda Kara’nın küçük mekanından yükselen ölümsüz şarkılarda hatıralarını arıyor.
"Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada plak dinlenmeye başladı"
Yıllardır müzik ile ilgilendiğini anlatan Kara, "Değirmendere’de teknoloji bu kadar gelişmeden önce müzik işi bendeydi. Şu anda tabii duraksama dönemine girdi fakat yeniden plaklar gündeme geldi. Daha eski yıllar istenmeye başladı. Taş plaklar, bildiğimiz normal plaklar, 45’lik, 33’lük dediğimiz plaklar vatandaşların ilgi alanına girdi. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada plak dinlenmeye başladı. İnsanlar eski sahafları araştırır oldu" dedi.
"İmkansızlıklar yüzünden alamıyordum, şimdi hem alıyorum hem satıyorum"
Ahmet Kara, çocukluğundan bu yana müzik dinlemeyi çok sevdiğini ancak o yıllarda maddi imkansızlıklar sebebiyle plak alamadığını söyledi. İçinde kalan ukde dolayısıyla dükkan açtığını anlatan Kara, "Benim çocukluğumda plaklar çok pahalıydı. ’İleride böyle bir iş yapacağım’ dedim ve böyle bir işim oldu. İmkansızlıklardan alamadığım plakları sonradan hem alıyor hem de satıyor oldum. Güzel bir hobi oluştu" diye konuştu.
"Ağlaya ağlaya gelenler var"
Sürekli plak dinlediğini ifade eden Ahmet Kara, "Çalışırken hiç sessiz durmak yok, hep plak dinliyorum. Sessiz durduğum zaman anormal oluyor. Halk da alışmış. Müziğin sesini duymadıklarında tuhaflık oluyor. Burası küçük yer. İnsanlar sanki eviymiş gibi geliyor. Örneğin plaktan müzik çalıyor ve o sanatçının her şeyini anlatıyorlar. Onunla geçmişini, ailesinin bağını anlatıyor. Senelerdir her gün ders alıyoruz. Dükkanın önünden geçen Değirmenderelilerin neyi sevdiğini bilirim. Ağlaya ağlaya gelenler var. Beni görünce ağlayanlar oluyor. ’Babam seninle çay içerdi, sen ona müzikler dinletirdin’ diyenler oluyor. Hatta ailelerinden kalan plakları vasiyet edildiği için bana bırakanlar var" şeklinde konuştu.
"Müzik dinlerken sanki bulutların arasında uçuyorum"
Değirmendere’nin Plakçı Ahmet’i müzik dinlemekten büyük keyif aldığını da belirterek, "Müzik dinlerken sanki bulutların arasında uçuyorum. Stresi, üzüntüyü unutuyorum. Bütün beynimdeki olumsuzlukları siliyorum. Birisi stresliyse o an sinirleniyorum ama biraz müzik dinleyince unutuyorum" ifadelerini kullandı.
"Donanma Komutanlığı olduğu gibi müşterim"
Vatandaşların plaklara olan ilgisini değerlendiren Ahmet Kara, "Kocaeli’de çok büyük bir sevgi var. Avukatlar, hakimler, Donanma Komutanlığı’nın subayları... Donanma Komutanlığı olduğu gibi müşterim. Müthiş bir alaka var" dedi.
"Bulunamayan plakları ben satıyorum"
Ahmet Kara, piyasada zor bulunan hatta bulunamayan değerli plakların dükkanında ulaşılabileceğine de dikkat çekerek, "Örneğin Sezen Aksu’nun Allahaısmarladık long playı piyasada yok. Yaşanmış Yıllar da yok, bende var. Erkin Koray’ın Sevince adlı 45’liği de bende var. Piyasada Nil Burak da pek yoktur ama bende bulunur. Bu plaklar plakseverler tarafından piyasadan hep toplandı. Bulunamayan plakları ben satıyorum dersem yanlış olmaz. Piyasadaki çoğu kişinin arşivi de genel anlamda benden kuruldu" diye konuştu.