Dekan Terzi: “Madde kullanımı tekliflerine karşı ‘hayır’ demek çok önemli”

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Terzi, Kütahya İl Müftülüğü’nün Aile Seminerleri kapsamında ‘Aileyi Zararlı Alışkanlıklardan Korumak’ başlıklı söyleşiye konuşmacı olarak katıldı.

Dekan Terzi: “Madde kullanımı tekliflerine karşı ‘hayır’ demek çok önemli”

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İrfan Terzi, Kütahya İl Müftülüğü’nün Aile Seminerleri kapsamında ‘Aileyi Zararlı Alışkanlıklardan Korumak’ başlıklı söyleşiye konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. İrfan Terzi, İl Müftülüğü tarafından çevrim içi olarak düzenlenen ve Müftü Hüseyin Demirtaş’ın sunuculuğunu üstlendiği “Aile Seminerleri” başlıklı ‘Aileyi Zararlı Alışkanlıklardan Korumak’ konusunun ele alındığı yayına konuk oldu.

Etkinlikte yaptığı konuşmada, madde bağımlılığının, vücudun bir ya da birden çok işlevini olumsuz yönde etkileyen maddelerin kullanılması, bundan dolayı zarar görüldüğü halde bu maddelerin kullanımının bırakılamaması olduğuna değinen Dekan İrfan Terzi,”

Çeşitli uyuşturucular, uyarıcı ve hayal gördüren maddeler, tütün ve alkol ürünleri, reçete ile alınması gerektiği halde doktor kontrolü dışında kullanılan ilaçlar ve bazı uçucu maddeler bağımlılık yapan maddelerdendir. Gençler, merak, kendi sınırlarını aşma çabası, farklı olma dürtüsü, arkadaşlarına uyma, içinde oldukları gruptan kopmak istememe, sorunlarını çözebilmek veya unutmak, daha iddialı olmak/görünmek isteği gibi amaçlarla bu maddelere yönelebiliyorlar. Ancak gençlerin ve özellikle ergenlerin beyinleri gelişme aşamasındayken bu maddeleri kullanması kişiye kalıcı zararlar verebilir. Yapılan araştırmalar bu maddelerin ön ve temporal loblara, hipotalamusa ve beyinciğe ciddi zararlar verdiğini göstermektedir” dedi.

“Bağımlılıkla mücadelede herkes rol üstlenebilir”

Bağımlılıkla mücadelede herkesin üstleneceği sorumluluklar olduğunu vurgulayan İrfan Terzi, “ Madde kullanan gençlerin kişisel görünümlerinde, sağlıklarında, alışkanlıklarında, davranışlarında, eğitim hayatlarında ve sosyal çevrelerinde gözle görülür ve büyük çaplı değişimler görülür. Bu değişimleri fark eden bireyler, ilk olarak gençle ve sosyal çevresiyle doğru bir iletişim kurmalı, madde kullanımı konusunda gencin yanlış yola girmesini engellemeyi temel amaç edinmeli ve fiziksel değişimleri öğrenip gözlemlemelidir. Gençler ise kendilerini tanıyarak ve arkadaş çevrelerini gözden geçirerek kendilerini bu konudaki yanlışlardan koruyabilirler. “Benim iradem güçlüdür, ben bağımlı olmam, herkes kullanıyor, bir şey olmuyor, bir kere ya da ara sıra kullanmaktan bir şey çıkmaz” gibi ifadeler madde bağımlılığında doğru olduğu sanılan büyük yanlışlardır. Çünkü madde kullanımı ilk kez çoğunlukla yetişkin kontrolünden uzak eğlenmek için gidilen ortamlarda veya insanların kendilerini güvende hissettikleri ortamlarda teklif edilir. Madde kullanımını reddeden gençlerin yalnız bırakılma, tehdit, aşağılanma gibi davranışlara maruz kalacağını düşünmesi de birer baskı aracı olabilirler. Madde kullanımı tekliflerine karşı ‘hayır’ demenin çok önemlidir” diye konuştu.

“Gençlere sorumluluk vermek maddeye erişimlerini engeller”

Terzi, “Gençlerdeki manevi boşluğu gidermek, olaylar ve problemler karşısında inancını devreye sokabilecek hale getirmek, ibadet alışkanlığı kazandırmak çok önemli. Aile bağlarını kuvvetlendirmek ve aile içi sevgi saygı ve merhamet duygularını diri tutmak da gençleri bu kötü alışkanlıklardan alıkoyacaktır. Bunun yanında gençlere sorumluluklar vererek ya da sportif etkinliklere yönlendirerek onları bağımlılık yapıcı maddelerin fazlaca bulunduğu yerlerden uzak tutabiliriz. Tüm bunlarla beraber ana babaların çocuklarının üzerinden ilgileri kadar dualarını da eksik etmemesi önemlidir. Rabbim yavrularımızı ve gençlerimizi her türlü tehlike ve tuzaklardan korusun” ifadelerine yer verdi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER