MASAL GİBİ BİR HAYATIMIZ VAR

Bir varmış bir yokmuş; bildiğiniz masallardan dinlemeye hazırlanmayın sakın! Benim masalımda prensler, krallar, kraliçeler yok. Hayatın gerçekleri var. Aslında şöyle başlıyor benim masalım: Maaşlar bir varmış ama hiç yokmuş şuan ki maaşlar için kullanılan bu sözle başlamak istedim. Asgari ücretle geçinmeye çalışan insanımıza, “Nasıl başarabiliyorsun yaşamayı demek isterdim.” Neden mi? Kira 800 TL’den aşağı değil, elektrik, su ve doğal gaz 700 TL’den en düşük halleri, yeme içme mutfak gideri haftalık 200 TL’den bir ayda 800 TL TOPLAM MİKTAR; 2300 TL. Size bekâr bir insanın sadece yaşamak için harcadığı tutarı çıkardım. Tabiki; giyim, sosyal hayat vs. olmadan yaşamak hakkında küçük bir kesit paylaştım. Asgari ücretli sizce ne kadar kazanıyor. Yaşıyor mu acaba? Kafamda deli sorular???

Evli çocukları olan bir babanın yerine koyalım kendimizi, aslında koyamayız bu utançla inanın yaşayamazdık. Zaten o babanın yerine kendimizi koyabilseydik emin olalım ki işçimiz bu durumda olmazdı. Biz nasıl bu hale işçimizi getirdik. Bu sorunun cevabını bulmakla başlamalıyız. Bir taraf lüks içinde yaşarken diğer taraf açlık sınırının altındayken, tabi ki bulamayız. İşçi yaşayabilmek için mecbur kalıyor katlanmaya. İşini kaybetme korkusu boynunu eğmeye mahkum ediyor sessizliğe, daha ne kadar görmezden geleceğiz işçimizi! Sesi çıkmayan işçimizi! Toplumumuz hiçbir zaman bu sorunu çözmeden gelişemez.

Geçenlerde bir davanın gerekçeli kararını gördüm. Başlarda okudukça ne kadar güzel kazanmışlar dedim. Sonrasında ise gözyaşlarımı tutamadım insan olduğum için. İşçiler hukuka uygun şekilde davalarını kazanmışlar. Üç maaşlarını alamadıkları için dava açmış ve sonuç olumlu olmuş. Buraya kadar doğal akış devam ediyor. Zenginliğinden bir şey kaybetmeyen işveren ise iflas vermiş işçilik alacaklarını ödemeyecek durumdaymış.  Hileli iflas olma ihtimali yüksek iflas kararı ne kadar doğru sizler düşünün, şu sözü çok severim “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” o işverenden ama belki çıkacaktır. Maalesef işçi evine niye para götüremeyecek ve işçi yine aç kalacak. Adalete inancımızı hiçbir zaman kaybetmemeliyiz. Çünkü adalet mülkün temelini oluşturur.

Hiçbir zaman unutmamamız gereken tek yegane sey işçilerimizin haklarını düzeltelim. Oyun oynar gibi değil hakkıyla hakkını verelim. Nefes almayı hatırlatalım. Ay sonu korkusunu üzerinden atsın ki çocuklarını geleceğe taşıyabilmesi için insanca yaşayabilmesi için artık işçimizi unutmayalım.

HÜSRAN İLHAN

YORUM EKLE