Bir önceki bölümde şehrimizin lokantalarından bahsetmiştim, bu bölümde kebapçı ve yöresel lezzetlerimizi yapan yerleri hatırlatmaya çalışacağım.
Sanıyorum ilk sırayı Afaf'lar Cegetinin başındaki Hacı ve Adıgüzel Çakı kardeşlerin çalıştırdığı Çakı kebap salonuna verirsek haksızlık yapmış olmayız. Salatası ve kebabıyla, özellikle de insanların uzun süre beklemesiyle hafızalara kazınan Çakı kebap salonu yanlız öğlen servisiyle yetinen popüler mekanlarımızdan biriydi.
Kışla caddesindeki Palolu Hacı Özpolat'ın çalıştırdığı Harput lokantası, değişik kebapların yenebileceği mekanlardan biriydi.
Bende ve sanıyorum tüm Malatya’lılarda ayrı bir yeri olan ganere dediğimiz yerde bulunan Aşçı Hüseyin Aslantürk'ün açtığı ve iş başında kalp krizinden ölümünden sonra oğulları Halis ve Halil Aslantürk'ün çalıştırdığı meşhur Lezzet Lokantasıdır.
Bu lokantanın tek bir spesial yemeği vardı o da Gelelli kebabı veya Ganere kebabıydı.
Bakır kaplarda servis edilen, közlenmiş çekirdeksiz patlıcan üzerine yağda hafif sotelenmiş, fakat biraz diri bırakılmış domatesle, biber ve kuşbaşı etten oluşan bir nevi domatesli kebabın konulması ve üzerine mis gibi tereyağının “cazzz” diye dökülmesiyle oluşan ve fırından yeni çıkmış açık ekmeğinde soğumaması için üzerine konmasıyla tamamlanan bir lezzet patlamasıydı.
Dükkanın önünden geçerken o mis gibi et ve tere yağının kokusu insanları adeta dükkana davet ediyordu.
Biz çocukken Malatyaya kış aylarında haftada ancak bir veya iki kamyon sebze gelirdi. Ispanak, turp, portakal, mandalin vs. Şoför mahallinin üstündeki çadır koyulan yerde de bir kasa domates gelirdi. O domatesler kimindi biliyor musunuz?
O bir kasa domates bir süre sonra halden Lezzet Lokantasına gelir camekanın önüne dizilir ve camekanın içinden cama pudralarla nokta halinde dekor (Sinek gelmemesi için) verilirdi.
Maalesef bugün Gelelli kebabı yiyeceğiniz tek bir mekan dahi yok.
Bulma şansınızın olmadığı bir lezzette, bizim kültürümüzün en önemli lezzetlerinden olan kaburga kebabı veya kaburga dolmasıdır. Büyük şehirlerde bile kaburga dolması yapan yerler varken Malatya'da bu kültürümüzün unutulması çok hazindir.
Eskiden dışarıda veya her evde yeme şansınız olan bu efsane lezzet, maalesef artık sayılı evlerde yapılmakta.
Bu nefis yemekte Abuzer Akpınar ustanın, Akpınardaki lokantasında Abuzer usta ve Vahap Görçin ustalar tarafından mükemmel bir şekilde yapılırdı.
Döner deyince akla gelen isim Memet Ali Yalçın ustaydı. Temelli pasajında Terzi Ürfi Tabak’ın yanında bulunan dükkanında Memet Ali ustanının meşe odunu ateşinde, tamamen koyun eti'nden, kıyma kullanmaksızın yaptığı, kendine has terbiyesiyle harmanladığı döner, pişerken, Memet Ali usta da dönerle beraber pişerdi...
Memet Ali Ustanın yaptığı baklava, revani ve dönerin tadı bugün bile, hala damağımdadır.
Yemenici pazarı civarında Mehmet Çağlar’a ait “Sevim Lokantası’ da yoğurtlu kebap, döner ve baklavasıyla unutulmaması gereken mekanlardan biriydi.
Asma Altı kebap ve lahmacun salonu, bu bodrum katındaki mekan da özellikle lahmacun severlerin mesken tuttukları özellikli yerlerden biriydi. Sanki fiks menü var gibi, önce lahmacun arkasından Adana...
Şehrimizin en mukallit insanlarından olan esprileriyle büyüdüğümüz, Adıyamanlı Hacı adıyla bilinen Hacı Özyavuz'un, Kantar Palas karşısındaki, süzmeden yaptığı mercimek çorbası ve çeşit çeşit, yemekleriyle ünlü lokantası...
Ebe Zekiye’nin evinin yakınındaki, kebapları ve adı gibi narin incecik şişelerde servis ettikleri ayranı ile Urfa Narin Kebap Salonu da unutulmayacak mekanlardan biriydi.
Şirket hanının üst kısmındaki Saka Şükrü’nün Necati’nin çalıştırdığı Cihan lokantası.
Taksim kebap ve lahmacun salonu, Elazığ kebap salonu, Hatay kebap salonu, Cumhuriyet lokantası ve diğerleri...
Ayrıca salatacılar dediğimiz yerler vardı ki, bunlar da genellikle ganere ve Akpınar bölgesinde yoğunlaşmıştı. Üzüm ekmek, yumurta ekmek, cacık ekmek ne tatlı gelirdi.
Hafıza-ı beşer nisyan ile malüldür...
Unuttuklarım varsa, ki mutlaka vardır affola...
Kendi yemek kültürüne dahi sahip çıkamayan bizlerin geldiği son nokta ...
Gelelli kebabı ve kaburga yiyecek bir mekanımız yok ama kavurma !! ... her yerde...
Selam olsun Malatya’mın güzel insanlarına...
YanıtlaYönlendir |