Ordu Tabipler Odası Başkanı Uzman Dr. Ali Coşkun, Kurtuluş Savaşı’nda şehit olan dedesi ‘Er Ali’ adına savaşın ardından 100 yıl sonra İstiklal Madalyası alacak.
Kurtuluş Savaşı’nda hizmeti tespit edilen 7 şehit ve gazinin mirasçısına İstiklal Madalyası verilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan karara göre kayıtlarda "Rize - Hüseyin oğlu 1315 (1899) doğumlu Berber Oğulları’ndan Er Ali, Kafkas Alayı 11. Tabur, 1. Akıncı Müfrezesi ve Milli Ordu Kuruluşu Birliği, 17.07.1337’de (1921) Nasulçal Muharebesi’nde Şehit" şeklinde ismi geçen şehidin mirasçısı Ünye’de ikamet eden Dr. Ali Coşkun olarak belirlendi.
Ünye’de özel bir hastanede başhekim olarak görev yapan ve Ordu Tabipler Odası Başkanı olan Uzm. Dr. Ali Coşkun, dedesinin de kabir yeri olarak temsil edilen Kütahya’nın Gazi Tepesi Nasuhçal Tepesi’ne gitti. Ailesiyle birlikte buradaki temsili mezarları ziyaret eden Coşkun, saygı duruşunda bulunduktan sonra İstiklal Marşı okudu, buraya Türk bayrağı dikti.
Dedesinin İstiklal Harbi’nde şehit olduğunu bildiğini ancak bunu kayıtlardan tespit etmek için yıllarca çabaladığını söyleyen Dr. Ali Coşkun, “Genelkurmay Başkanlığı’ndan kayıtları çıkarınca önce askerlik şubesine oradan da Milli Savunma Bakanlığı’na gönderdik. Milli Savunma Bakanlığı da yeniden tekrar kayıtları istiyor ve doğru olduğunu bildiriyor. Sonrasında 6-7 ay gibi bir sürede işlemler oldu ve kararname çıktı. İnşallah en kısa zamanda da ailemizin göğsümüzde gururla taşıyacağımız en büyük hediye olan madalyayı gururla taşıyacağız” dedi.
Kararname sonrasında ailede büyük bir heyecan olduğunu ifade eden Dr. Ali Coşkun, “Babam babasını görmeden büyüdü ancak o bana çok iyi bir baba oldu. Babam baba hasreti ile büyümüş, annemle çok badireler atlatmış, dedemle ilgili hep ‘o cephede kaldı, bizlerin daha rahat etmesi için’ derdi. Dedemin istiklal madalyalı bir şehit olduğunu biliyordum ancak bunu ispatlamam lazımdı ve ilk olarak Genelkurmay Başkanlığı’na iki yıl önce bir yazı yazarak başladım bu serüvene. Dedem 17 Temmuz 1921 tarihinde Kütahya’nın Nasuhçal Tepesi’nde şehit olmuş. Burası Kütahya’nın Eskişehir sınırındaki Nasuhçal Tepesi. Burada benim dedem de dahil 2 bin 500 şehidimiz var. Temsili bir mezarlık var ve biz de Ünye’den Türk bayrağımızı getirdik ve buraya diktik. Allah bu devletin üzerinden bu bayrağı eksik etmesin. Bu dedelerimiz sayesinde biz bugün buradayız ve hayattayız. Şu unutulmasın ki, bu ülkenin evlatları her zaman şehidini nerede olursa olsun bulacaktır saygısını gösterecektir. Dedelerimizin şehit oluşunun 100. yılında inşallah bu ülke daha refah daha güzel günler görecektir” diye konuştu.