İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "En İyi Narkotik Polisi; Anne" kampanyasının tanıtımında yaptığı konuşmada, "Uyuşturucu bağımlılarının üzerinde yaptığımız son araştırmada bağımlıların yüzde 89,8’inin annesinin ev hanımı olduğu ortaya çıktı. Madde bağımlılarının uyuşturucu kullandığı yerler sıralamasında ise ilk sıradaki cevap yüzde 47,5 ile yani 2 kişide 1 kişinin ilk sırada ’kendi evim’ çıktı. Yani her şey buralarda değil, bizim gözümüzün önünde oluyor. Onun için diyoruz ki ’En İyi Narkotik Polisi; Anne’lerimiz. Kıymetli anneler her şey sizin elinizde" dedi.
İçişleri Bakanlığı ve Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği, çocukların ve gençlerin uyuşturucu kullanımının önüne geçmek için "En İyi Narkotik Polisi; Anne" kampanyasını hayata geçiriyor. İçişleri Bakanı Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Dikmen Hizmet Binasında düzenlenen programla kampanyanın tanıtımını yaptı, ayrıca "En İyi Narkotik Polisi; Anne" konulu panelin moderatörlüğünü yaptı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanı İbrahim Hakkı Seydioğulları, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gazeteci Şebnem Bursalı, TÜBİM üyesi Dr. Şafak Şahiner, Yeşilay Genel Müdür Yardımcısı Egemen Akyüz, toplum gönüllüsü Aynur Karabulut ve uyuşturucu bağımlısı annesi Duriye Özlü panelde konuşmacı olarak yer aldı.
"Avrupa’nın tamamı kadar hatta bazılarında toplamın 2 katı kadar madde yakalaması yapıyoruz"
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Bakan Soylu’nun projenin çıkış hikayesini anlattığı video gösterildi. Bakan Soylu, videoda yaptığı konuşmada, "Aslında tüm olan bitenin hep böyle yerlerde olduğunu zannediyoruz. Bizden uzakta, bizim görmediğimiz, bize yakın olmayan yerler. 2017’de uyuşturucudan ölen 941 gencin, sonraki yıl 657 ve geçen yıl ölen 342 gencin de zaten buralarda yaşayıp, buralarda yitip gittiğini düşünüyoruz. Kim bilir belki de onları kimsenin tanımadığını, kimsenin özlemediğini zannediyoruz. Geçen yıl yakaladığımız 11 milyon captagonun, 8,6 milyon ecstasy, 20 ton eroinin, 64 ton esrarın, metamfetaminlerin, kokainlerin ve daha belki adını bile duymadığımız o zehirlerin hepsinin sadece buralarda kullanıldığını düşünüyoruz, zannediyoruz. PKK mağaralarında yakaladığımız uyuşturucu haplar da belki şuralarda bir yerlerdedir. Pek çok uyuşturucu başlığında neredeyse Avrupa’nın tamamı kadar hatta bazılarında toplamın 2 katı kadar madde yakalaması yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Uyuşturucu ile mücadele için büyük bir maddi kaynak ve insan emeği harcandığının altını çizen Soylu, "Köpek eğitim merkezlerimiz bile var. Narkotik köpeklerini tıpkı bir okul disiplini içinde yetiştiriyoruz. Sürekli yeni teknolojiler satın alıyoruz. Çünkü sürekli yeni uyuşturucu madde türleri çıkarıyorlar. Denizlerde bile uyuşturucu kaçakçısı kovalıyoruz. Bazen başka ülkeler ile ortaklaşa uluslararası sularda operasyon yapıyoruz. Şehirlerin atık sularında bile uyuşturucu madde analizi yapıyoruz ki bir şey kaçırmayalım diye. Mesela 18 büyük ilimiz arasında hangisinin eroin kullanımında birinci sırada olduğunu bu sayede yaptığımız araştırmalarla netleştiriyoruz. Son yıllarda kaçak kök kenevir ekimlerini arttırmaya çalıştıklarını, geçen yılın tamamında 42 milyon kök kenevir yakalamışken, bu yılın daha ilk 9 ayında 111 milyon kök kenevir yakaladığımız da belki pek çoğunuzun gözünden kaçmış olabilir. Belki de her şeyin buralarda olup bittiğini düşündüğünüz için aslında uyuşturucu meselesinde hem tehlikeyi hem de Türkiye’nin verdiği mücadelenin büyüklüğünün ve başarısının yeterince farkında mıyız acaba? Oysa her şey buralarda yaşanmıyor. Aslında her şey bizim elimizde. Aslında her şey bizim gözümüzün önünde" diye konuştu.
"Uyuşturucu bağımlılarının yüzde 89,8’inin annesinin ev hanımı olduğu ortaya çıktı"
Bakan Soylu, "Uyuşturucu bağımlılarının üzerinde yaptığımız son araştırmada bağımlıların yüzde 89,8’inin annesinin ev hanımı olduğu ortaya çıktı. Madde bağımlılarının uyuşturucu kullandığı yerler sıralamasında ise ilk sıradaki cevap yüzde 47,5 ile yani 2 kişide 1 kişinin ilk sırada ’kendi evim’ çıktı. Yani her şey buralarda değil, bizim gözümüzün önünde oluyor. Onun için diyoruz ki ’En İyi Narkotik Polisi; Anne’lerimiz. Kıymetli anneler her şey sizin elinizde. Çocuklarımızı korumak, onları bu zehirden uzak tutmak, bu mücadeleyi birlikte vermek zorundayız. Bizler dışarıda onlara bu zehrin ulaşmasını engellemeye çalışırken sizlerin de içeride çocuklarınızın davranışlarını izlemenizi, bizimle iletişim halinde olmanızı ve bu mücadelede bize kılavuzluk etmenizi istiyoruz. Sizlerin feraseti ve evlatlarınıza olan sonsuz sevginiz ile bu mücadeleyi başaracağımıza inanıyoruz. Şimdi haydi hep birlikte iş başına" şeklinde konuştu.
"Bu paranın yüzde 80’i terör örgütü PKK’ya gidecekti"
Panelde yaptığı konuşmada 2019’un Türkiye’de cumhuriyet tarihinin yakalamalar açısından rekorlar yılı olduğunu vurgulayan Soylu, bu yıl içinde şu ana kadar 113.5 milyon kök kenevir yakalandığı bilgisini vererek, "Bunun piyasa fiyatı 30 milyar lira. Bu paranın yüzde 80’i terör örgütü PKK’ya gidecekti. Hakikaten burada çok önemli bir mücadele ortaya konuluyor" ifadelerini kullandı.
"Bu bir aile meselesidir, toplumsal meseledir"
Soylu, "’Oğlumu kurtar’ diyen çok anneyle karşılaştım. Onları hissetmeden, onları görmeden sırça köşklerde bu mücadele başarılı olamaz. Onu anlamadan, onun duygusuyla o empatiyi kurmadan, onu hissetmeden bu mücadele başarılı olamaz. Meseleyi sadece uyuşturucu kullanan çocuk olarak görmek yanılgıların en büyüğüdür. Bu bir aile meselesidir, toplumsal meseledir. Aileyi yalnız bırakırsak eksik yapmış oluruz. Aile önemlidir, anne önemlidir" değerlendirmelerinde bulundu.
"Bir aile çocuğunun uyuşturucu kullandığını ortalama 2 yıl sonra öğreniyor"
Narkotik mücadelesinin topyekün yürüyen bir mücadele olduğunun altını çizen Soylu, "Esas meselemiz arzla mücadeledir. Burada da rekorlar elde ediyoruz. Bu arzla mücadeleyi bir çok farklı göstergeyle takip ediyoruz. NARKOLOG anketleri yapıyoruz. Bu 65 soruluk bir anket. Geçen yıl 15 bin, bu yıl ise şu ana kadar 23 bin anket yapıldı. Uyuşturucu kullanımında cinsiyet farklılıkları söz konusu. Kadınlar ancak yüzde 5 civarında kullanıyorlar. Esas kullanıcı erkekler. Uyuşturucu kullananların yüzde 85.5’i aileleriyle birlikte yaşıyorlar. Bir aile ancak çocuğunun kullandığını ortalama 2 yıl sonra öğreniyor. Bu da araştırmalardan sonra çıkan sonuçlar. Temel mesele bu süreci kısaltmaya çalışmak. Eğitim ve önleme faaliyetlerinin maliyeti tedavi ve rehabilitasyon faaliyetlerinin maliyetinden çok daha düşük. Biz İçişleri Bakanlığı olarak önleyici faaliyetlerden sorumlu olan bir birimiz. Onun için eğitim ve önleme faaliyetleri, elbette ki tedavi ve rehabilitasyon maliyetlerinden daha düşük olduğu için yüklenmemiz gereken esas alan burasıdır diye düşünüyorum" açıklamasında bulundu.
"Hiçbirinin eleştirisi bir annenin ızdırabından fazla değildir"
Uyuşturucu bağımlısı annesi Duriye Özlü, panelde yaptığı konuşmada, uyuşturucu ile mücadelede caydırıcılığın arttırılması için daha ağır önlemler alınmasını istedi. Bakan Soylu, buna ilişkin yaptığı açıklamada, "Benim bu konuda biraz sabıkam var. Uluslararası İşkence Örgütü, Türkiye’de işkence olmadığını deklere etti. Ama kötü muamele olduğunu, kötü muamelenin de uyuşturucu satıcılarına olduğu söyledi. Bu da benden kaynaklanıyor. Ben kendimi biraz ihbar etmiştim. Bunu geçen gün de söyledim. İki gruba ne olursunuz müsamahakar davranmayın. Eğer bunun bedeli varsa bedelini ödemeye hazırım. Birincisi uyuşturucu satıcıları, ikincisi mafya. Bu ikisi de birbirini besleyen gruptur. Bu iki gruba da müsamahakar davranmayın. Gereğini yapın, suçu benim haneme yazın. Bunu tekraren ifade ediyorum. Ne kadar eleştirirlerse eleştirsinler, hiçbirinin eleştirisi bir annenin ızdırabından fazla değildir" dedi.