Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çalıştığı ajans değişince söylemi de, tarzı da, yüzü de değişen bir rüzgar gülünün Türkiye’yi temsil etmesi mümkün mü"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, "Çalıştığı ajans değişince söylemi de, karakteri de, tarzı da, yüzü de değişen bir rüzgar gülünün Türkiye’yi temsil etmesi mümkün mü" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Çalıştığı ajans değişince söylemi de, tarzı da, yüzü de değişen bir rüzgar gülünün Türkiye’yi temsil etmesi mümkün mü"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, "Çalıştığı ajans değişince söylemi de, karakteri de, tarzı da, yüzü de değişen bir rüzgar gülünün Türkiye’yi temsil etmesi mümkün mü" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı ortakları MHP Lideri Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile birlikte Adıyaman’da vatandaşlarla bir araya geldi. Adıyaman K1 Konteyner Kent’te konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında 14 mayıs seçimlerinden sonra CHP’nin depremzedelere yönelik söylem ve tavırlarına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "50 bin deprem şehidimize, şu bay bay Kemal’in takımı nasıl baktı. Tüm bu deprem bölgesiyle ilgili, bundan sonra size bir şey yok. Bu ifade kullanılır mı? Nasıl bunu söylersiniz. Siz olsanız da olmasa da evelallah, devletimiz kardeşlerinin yanındadır. Bütün imkanlarıyla yanındadır. Şu anda şu konteyner kentlerin olduğu bölgede hamdolsun, ciddi sayıda bir yaşam var. Siyasi tercihinden dolayı depremzedelerimizi linç edenler, aşağılayanlar, bunu hiçbir zaman kavrayamadılar. Bizim şu aşkımızın, sevdamızın sırrına asla eremediler. CHP zihniyetinin temsilcileri, sorunu, sıkıntıyı kendilerinde aramak yerine her seferinde insanımızı suçladılar. Milletle irtibatlarını güçlendirmek yerine, makarnacı, kömürcü, gerici, yobaz, takunyalı, bidon kafalı diyerek, insanımızı tahkir ettiler. Benim oyumla çobanın oyu bir mi diyerek, içlerindeki kirliği ortaya döktüler. Meydanları hınca hınç dolduran milyonların sırrına ermeye çalışmak yerine, bindirilmiş kıtalar diyerek, bu insanları aşağılamayı tercih ettiler. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 14 Mayıs 1950’den beri bu kötü huylarından maalesef vazgeçmediler. Bugün de aynısını yapıyorlar. Sandıkta geçen iradeyi kabullenmek yerine insanlarımıza ’cahil, yeterince gelişmemiş’ diyorlar, ’oylarını sattılar’ iftirasını atıyorlar. Hatta gazete manşetlerinden küstah bir şekilde, ’Milletin karnı TOGG’muş’ diyorlar. Anladınız değil mi? Her türlü hakareti ediyorlar, her türlü densizliği, edepsizliği sergiliyorlar. Ama bir kere olsun, biz nerede yanlış yaptık, sorusunu kendilerine sormuyorlar. Şöyle aynanın karşısına geçip, kendilerini hesaba çekmiyorlar" dedi.

"Milletten bu kadar şamar yediler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşısındaki muhalefetin bugüne kadar 17 seçim kaybettiğini vurgulayarak, "Pazar günü ile beraber 16. ve 17. seçimlerini de kaybettiler. Milletten bu kadar şamar yediler. Fakat her defasında hiçbir şey olmamış gibi pişkince hayatlarına devam ettiler. Hatalarından dolayı çıkıp milletimizden özür dilemediler. Samimi bir öz eleştiri vermediler. Kendilerini düzeltme yoluna asla gitmediler. Milletin gönlünü kazanmak yerine halen tehdit diline sarılarak, korkutma siyaseti yaparak, insanımızın oyunu alabileceklerini düşünüyorlar. CHP Genel Başkanı ve arkadaşlarının zihniyeti 73 yıldır hiç değişmedi. Bunu 14 Mayıs’taki seçimindeki tavırlarıyla bir kez daha ispatladılar. Alem ayna gibidir. Kendi nakşını onda görürsün. Bunlar da Adıyaman’a, deprem bölgesine, başka şehirlere göç eden depremzedelerimize baktıkça, gördükleri kendi yansımalarıdır. Cahil, kendileridir. Menfaatçi kendileridir. Oy yoksa hizmet yok diyen kendileridir. Vatandaşlarımızı ayrıştıran kendileridir. İnsanlarımızı kutuplaştıran kendileridir. Mahalle baskısıyla gençlerimizi yıldıran, kendileridir. Sırf destek vermediği için sanatçısından depremzedeye, herkese her türlü her kötülüğü yapan kendileridir. Milletimiz bunları kaç defa sandığa gömerse gömsün, bu kibirli ve kaba tavırlarından asla vazgeçmiyorlar. İstiyorlar ki, bunlar ne yaparlarsa yapsın, insanlar gelip önlerinde diz çöksün. İstiyorlar ki bunlar kimi aday gösterirse, millet gidip, tıpış tıpış oy versin. Yok öyle yağma. Siyasetçi demek milletin hizmetkarı demektir. Bu ülkenin hiç bir insanı, hiç bir partiye, hiç bir genel başkana, hiçbir adaya, sırf karşı tarafın egosu tatmin olsun diye oy vermez, destek vermez. Milletin desteğini hak edeceksin. Bunun için çalışacaksın. Eser ortaya koyacaksın, hizmet edeceksin. Bunun için umut ve güven aşılayacaksın. Bunun için herkesin kendini huzur içerisinde hissettiği bir iklim oluşturacaksın. Bunların hiçbirini yapmadan sandıktan çıkmayı beklemek, ekmeden biçmeyi, üretmeden kazanmayı, emek vermeden sonuç almayı beklemek gibidir. Elbette böyle davranabilirsen, ama kaç defa denersen dene sonuç alamazsın. CHP Genel Başkanı’nın durumu da buna benzemiyor mu? Her defasında aynı şeyleri yapıyor ve her defasında farklı bir sonuç bekliyor. Varsın bekleyedursun, biz işimize bakıyoruz. Biz milletimizin derdine derman olmanın yollarını arıyoruz. Eser kazandırmanın mücadelesini veriyoruz, insanlarımıza güvenli bir gelecek kurmanın çabası içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.

"Hizmetten başka ne gayemiz olabilir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekim-Kasım ayları arasında kalıcı konutları hak sahiplerine teslim etmeyi hedeflediklerini de belirterek, "Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her türlü makama getirdi. Şu saatten sonra bizim derdi olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize daha büyük eser ve hizmetler kazandırmaktan başka ne gayemiz olabilir. Birinci önceliğimiz depremin izlerini bir an önce silerek, şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaktır. Seçim döneminde bile bir gözümüz hep deprem bölgesindeydi. Şehrimize görevlendirdiğimiz bakan, milletvekili, belediye başkanlarımız mülkü amirlerimiz, sahayı boş bırakmadılar. Vatandaşımızın yanında oldular. Devletimizin ve milletimizin tüm imkanlarımızı depremzede kardeşlerimiz için seferber ettik. İlk günler biraz sıkıntı olsa da hamdolsun hızla giderek, yaraları sarmaya, şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmaya başladık. Asrın felaketinde giden canlarımızı geri getiremesek de diğer tüm kayıpları geri getirmekte kararlıyız. Yıkılanın yerine daha iyisini ve daha dayanıklısını yapacak, eve ve düzeni bozulan kardeşlerimizi, yuvalarına mutlaka kavuşturacağız. Verdiğimiz sözleri yerine getirene kadar gece gündüz çalışacağız. Hedefimiz 319 bini bir yıl içerisinde olmak üzere 650 bin yeni konutu inşa ederek, deprem bölgesini eskisinden daha sağlam, daha planlı ve daha güzel bir yer haline getirmek. Dört bir yanında temeller atıldı, inşaatlar yükselmeye başladı. Amacımız Ekim, Kasım gibi kalıcı konutların teslimine başlamak. Aynı şekilde köy evlerinin inşası da hızla sürüyor. Bayramda ilk köy evlerinin inşasını yaptık. 13 bine yakın işyerini de faaliyete geçirdik. barınma sorununa çözüm üretirken, ticari hayatın yeniden canlanmasını sağladık. Geçici olarak diğer şehirlere giden kardeşlerimizi de yalnız bırakmıyoruz. Deprem mağduru şehrimizin ayağa kaldırılması hedefimiz vardır" diye konuştu.

"Umudunu kaybetti"

Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ilk tur seçimlerinde kullandığı dil ve tavırları hatırlatarak, "14 Mayıs seçimlerinde hezimete uğrayan, 28 Mayıs’tan da umudunu kesen CHP genel başkanın daha zehirli, daha çirkin bir dil kullandığını görüyoruz. Yaptığı pervasız ve buram buram nefret söylemi kokan açıklamalarıyla, her gün toplumumuzun bir kesimini düşmanlaştırıyor. Koltuğunu kaybetmemek için, milletin sinir uçlarıyla oynamak dahil, tüm yollara başvuruyor. Daha düne kadar önüne gelene kalp yapmaktan parmakları neredeyse nasır bağlamıştı. Bugün ise aynı eli ile masa yumruklamaktan, neredeyse bileği kırılacak. Seçim öncesinde taktığı demokrat maskesi 15 Mayıs sabahı düşünce altından tek parti CHP’si, zihniyetinin karalık ve çirkin yüzü çıktı. Adıyaman bu yüzü çok iyi tanır. Helalleşme, kucaklaşma, barış ve özgürlük söylemleri yerine, sadece bir günde faşizmin en pespaye haline bıraktı. Yeni diye millete pazarladıkları CHP’nin, vesayet darbe gölgesinde yürüyen CHP’den hiçbir farkı olmadığı görüldü. Demokrat diye, yere göğe sığdıramadıkları genel başkanının gerçek bir diktatör heveslisi olduğu anlaşıldı. CHP Genel Başkanı ne yaparsa yapsın, hangi kılığa bürünürse bürünsün, hangi maskeyi takarsa taksın, bölücü örgüt ile FETÖ ile, tefecilerle, küresel lobicilerle, LGBT’cilerle, emperyalistlerle beraber yol yürüdüğünü gizleyemiyor. Gazi’nin hatırasına hürmeten, CHP’ye oy veren vatandaşlarımın da, bu partinin marjinallerin ve mezhepçi fanatiklerin operasyon aracına dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğine inanıyorum" dedi.

"28 Mayıs iyi bir fırsattır"

"Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. 28 Mayıs iyi bir fırsattır" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adıyamanlıların tamamı, bizim öz ve öz kardeşimizdir. Kökenine meşrebine, siyasi tercihine bakmaksızın her Adıyamanlı bizim canımızdan bir parçadır. 14 Mayıs seçimlerinden sonra yaşanan utanç verici hadiselerin, sizleri üzdüğünü biliyorum. Sizlerin yaralı olan kalplerinizi daha da kanattığını biliyorum. Daha düne kadar, depremzedelerimize bedava ev sözü verenlerin, sandıkta istedikleri netice çıkmayınca 15 Mayıs sabahından itibaren sergiledikleri nobranlık, tarihe bir utanç vesikası olarak geçecektir. Bunlar sadece hayata çıkar penceresinden bakan, siyaseti ülkeye hizmet vesilesi değil şahsi ikbal vasıtası olarak gören bir avuç muhteristir. Bunlara bakıp da, asla karamsarlığa kapılmayın, asla hüzünlenmeyin, asla umudunuzu kaybetmeyin. Tam tersine hep birlikte Adıyaman’ımıza hep birlikte daha sıkı sahip çıkalım. Biz devletimizin ve milletimizin imkanlarını daha fazla seferber ederek, sizlerin hayata yeniden sarılmanızı sağlamakta kararlıyız. İnşallah 28 Mayıs’tan sonra çok daha farklı yatırımları, çok daha farklı adımları atmak suretiyle Adıyaman’ımız, Anadolu’nun en güçlü illerinden bir tanesi olacak. Küresel ölçekte bunu temsil edecek, milletimizi 5 yıl daha hizmete edecek cumhurbaşkanını belirleyeceğiz. Bizi zaten tanıyorsunuz, hizmetlerimizi, eserlerimizi çok iyi biliyorsunuz. Aynı şekilde, ne bürokratik kariyeri, ne siyasi hayatı boyunca hiçbir başarısı, ülkeye ve millete hiçbir hayırlı hizmeti olmayan diğer adayı da gayet biliyorsunuz. Sağlıkta hastanelerimizi ne hale getirdiğini gayet iyi biliyorsunuz. Çalıştığı ajans değişince söylemi de, karakteri de, tarzı da, yüzü de değişen bir rüzgar gülünün Türkiye’yi temsil etmesi mümkün mü? Yoğun bir şekilde hep birlikte öyle bir adım atalım ki, inşallah 28 Mayıs’ta, gümbür gümbür yola devam" diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER