Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz özellikle Suriye kuzeyinde briket evlerle adım attık hedefimiz bu evlerde bir milyon mülteciyi barındırmak. Onun için 100 bin, 200 bin konuta ihtiyacımız olacak. Bu insanlar Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Bunları biz muhacir olarak gördük. Osmanlı’dan bu yana Türkiye bu tür ilticalara ev sahipliği yapan, kapısını açan bir ülkedir. Türkiye’nin büyüklüğünü misafirperverliğini gösteriyor bu da. Türkiye’nin dünyadaki mülteciler noktasında en çok göç alan bir ülke olarak ön sıraya çıktığını görüyoruz. Türkiye bu noktada dünyada bir numara, bundan rahatsızlık duymuyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya geldi. Gençlerin sorularını cevaplayan Erdoğan,
Ensar muhacir konusunun süreli bir kavram olmadığını belirterek," Bu süreç bitene kadar devam eder. Peygamberimizin Medine’ye hicreti ilk başlarda olmuş bir hadise değildir, sonra olmuş bir hadisedir. Peygamberimiz muhacir olarak Medine’ye hicret etmek durumunda kalmıştı. Medineliler ensar olarak peygamberimizi gönüllerini açarak bağrına bastılar. Suriyeliler acaba keyiflerinden mi Türkiye’ye geldiler. Zevki sefa için mi geldiler. Oradaki ölüm korkusu onları Türkiye’ye iltica etmeye, hicret etmeye mi sevk etti. Bu insanlar Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığındılar. Bunları biz muhacir olarak gördük. Osmanlı’dan bu yana Türkiye bu tür ilticalara ev sahipliği yapan kapısını açan bir ülkedir. Türkiye’nin büyüklüğünü misafirperverliğini gösteriyor bu da. Türkiye’nin dünyadaki mülteciler noktasında en çok göç alan bir ülke alan bir ülke olarak ön sıraya çıktığını görüyoruz. Türkiye bu noktada dünyada bir numara bundan rahatsızlık duymuyoruz" dedi.
Suriye’nin kuzeyinde başlanan briket evlerin devam ettiğini söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin daha önce Irak’tan gelen mültecilere de kapılarını açtığını söyledi.
Erdoğan, göç konusunun küresel bir sorun olduğuna dikkat çekerek," Bir çok Meksikalının duvarları yıkarak Amerika’ya sığındıklarını görüyorsunuz. Almanya düzenli düzensiz göçü alıyor bizim gibi mi hayır. Teröristleri alıyorlar. Bütün bunları değerlendirdiğimiz zaman Türkiye’nin Ali Cenaplığı ortaya çıkıyor. Biz özellikle Suriye kuzeyinde briket evlerle adım attık. Hedefimiz bu evlerde bir milyon mülteciyi barındırmak. Onun için 100 bin, 200 bin konuta ihtiyacımız olacak. Amacımız onları bu tür evlerle iskan edelim. Yaşanması zor koşullardan onları kurtaralım. İnsanca yaşayabilecekleri konutlarla onları oralarda iskan edelim istiyoruz" açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin salgınları fırsata dönüştüren bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin bir çok ülkenin aksine süreç boyunca yatırımlarını durdurmadığını kaydetti. Erdoğan," Bu salgın döneminde bizim yapmamız gereken en önemli iş neydi. Hastanelerimizin mevcut sayısını artırmaktı. Bizim 19 tane şehir hastanemiz var. Bu sayılar daha da artacak. Şehir hastanesi en küçüğü 500 oda ondan sonra bin 6 , 2 bine kadar devam ediyor. 3 ay içerisinde İstanbul’da Şu an Atatürk Havalimanı Bay Kemal’le anlaşamadığımız; bilmediği , anlamadığı yere biz hastane yaptık. Anadolu Yakasında da bir havalimanımız vardı. Bin 6 yataklı bir hastane de orada yaptık. Bunların ikisi de şehir hastanesi statüsündedir. Bunlar tek katlı ama en ideal şekilde bu hastanelerimizde bunları yaptık. Biz bunları yapamasaydık Çam Sakura’yı da bitirdik. Finans teminini yüklenici firma Japonya’dan üstlendi. Çam Şakura Hastanesi Türkiye değil dünyada örnek haline geldi. Bu hastaneler olmasaydı bu kritik dönemde sağa sola bakacaktık. Bunları yapışımız işimizi kolaylaştırdı" diye konuştu.
"Türkiye dünyada parmakla gösterilen bir noktada"
Türkiye’nin yoğun bakımda ciddi ihtiyacının kalmadığını söyleyen Erdoğan," Biz göreve gelmeden eğitim, sağlık, emniyet, adalet, tarım, dış politika, enerji bunlar bizim en önemli adımlarımız olacak demiştik. Biz bunları gerçekleştirdik gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bunları yapmazsak o girişimci ruhu ispatlayamazsınız. Bizler bu adımları atmak suretiyle dünyada örnek bir hale geldik. Türkiye dünyada parmakla gösterilen bir noktada. Salgın döneminde 167 ülkeye her türlü desteği verdik. Bu destekler çok çok ciddi manada Türkiye’ye muhabbeti artırdı" dedi.
Siyasetin iniş çıkışlarının her zaman olduğunu söyleyen Erdoğan, “ "Siyasetin iniş çıkışları hep olur. Bütün mesele Japonların bir atasözü var: Düşmanınız dahi olsa iplikle bağı sıkı tutun, koparmayın. Gün olur o bağ size lazım olur. Suudi Arabistan ve BAE ile ortak paydamız var. Gerek Suudi Arabistan gerek Abu Dabi yönetimi ile sorunları aşarak bir çok alanda bir planlama yaptık. Adımları atıyoruz. BAE’de uzun süredir rahatsız olan emir rahmetli oldu. Bize düşen taziye ziyaretine gitmekti. Bu ziyaretimizi gerçekleştirmek de aramızdaki münasebetleri çok daha güçlü bir platforma oturtmak. Suudi Arabistan ile olan ilişkilerimiz çok daha olumlu istikamette gelişiyor. İki ülke ile başlattığımız süreç inanıyorum ki her iki ülkeye de çok çok önemli katkılar sağlayacak ticari, siyasi, savunma sanayi alanlarında. Biz onlarla birikimleri paylaşırken onlarında birikimlerinden yararlanacağız diye düşünüyorum. Gelişmeler iyi şu anda sonu da inşallah hayır olur" açıklamasında bulundu.
Hukukun önünde herkesin eşit olması gerektiğini söyleyen Erdoğan," Tutuklunun siyasi olanı siyasi olmayanı olmaz. Siyasetçi acaba neden tutuklanır. Türkiye bir hukuk devleti anayasa ve kanunlar çerçevesinde siyasetçi olsa olmasa, bu suçu işliyorsa bunun bedelini ödemek durumundadır. Ben siyasetçiyim diye işlediğim cezalardan kaçamam. Kaçarsak sivil olana saygısızlık olur. . Bedeli neyse bu da anayasa ve yasalarda belirlendiği gibi bedelini ödemek durumundadır" dedi.
Dünyada küresel bir kriz yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, Enflasyonu indireceğiz açıklamasında bulundu.
Erdoğan," Hedefimiz ihracatta 250 milyar dolara ulaşmak. Bizim göreve geldiğimizden bu yana hedefimiz ithale dayalı ihracattı. İthale dayalı ihracatta içeriden yerli piyasadan bu ürünü alıp bu ürüne dayalı mamul maddeyi üretirsek bu noktadaki maliyetlerimiz düşecek ve ihracatta 250 milyar dolar seviyesini aşacağız. Faizle aradaki dengeyi sürekli olarak kapatma imkanını yakalayacağız . Buradan hiç endişem yok" diye konuştu.
Kripto paralarla ilgili değerlendirmesini paylaşan Erdoğan," Kripto konusunda arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Mecliste müzakereler yapılıp ona göre adım atacağız ben kripto para olayına sıcak bakmıyorum. Birini zengin birini fakir yapacak bu tür araçlarla adım atmanın doğru olmadığına inanıyorum" dedi.
Erdoğan programda, Seda Nur isimli öğrencinin kendisiyle şiir okuma istediğini geri çevirmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan yanına davet ettiği Seda Nur ile birlikte Nurullah Genç’in ’Beni Yakışına’ isimli şiirini seslendirdi.