KKTC’nin 37. kuruluş yıl dönümü kutlamaları Cumhurbaşkanı Tatar’ın konuşmasıyla başladı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 15 Kasım KKTC’nin 37. kuruluş yıl dönümü kapsamında yaptığı konuşmada, "Artık mevcut kalıpların dışına çıkılarak yeni fikirler, modellerle masaya oturmalıyız. Bunların başında da iki devlete dayalı çözüm gelmektedir" dedi.

KKTC’nin 37. kuruluş yıl dönümü kutlamaları Cumhurbaşkanı Tatar’ın konuşmasıyla başladı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 15 Kasım KKTC’nin 37. kuruluş yıl dönümü kapsamında yaptığı konuşmada, "Artık mevcut kalıpların dışına çıkılarak yeni fikirler, modellerle masaya oturmalıyız. Bunların başında da iki devlete dayalı çözüm gelmektedir" dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 15 Kasım KKTC’nin 37. kuruluş yıl dönümü kutlamalarının açılışını, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’ndan açıklamayla yaptı. Tatar, “Bir halk için en büyük erdemlerden biri kendi bağımsızlığını ilan etmek, kendi devletini kurmaktır” sözleriyle başladığı konuşmasında, “1974 öncesinde cemaat statüsünde tükenişe doğru giderken bugün Devlet sahibi bir halk noktasına gelmiş bulunuyoruz. Gururluyuz. Güven içindeyiz. Cumhuriyetimizin kıymetini bilerek, onu daha güzel günlere taşıma çabası içinde olmalıyız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni esenlendirerek yüceltmeliyiz” dedi.

“Anlaşma sadece bizim özverimizle elde edilemez"

Bir çözüm ve anlaşmanın herkesin talebi olduğunu ancak bunun başarılabilmesinin sadece Türk tarafının özverisiyle elde edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Tatar, “Şurası da bir gerçek ki komşularımız henüz 1974 öncesine dönme, bizi kendi idareleri altına sokma hayalinden vazgeçmiş değildirler” ifadesini kullandı.

Güncel gelişmelere yarın Doktor Fazıl Küçük Bulvarı’nda yapacağı konuşmada değineceğini ifade eden Tatar, ancak bazı noktaların altını bir kez daha çizmekte fayda gördüğünü belirtti ve şöyle devam etti:

“Değerli kardeşlerim. Bölgemizde çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Kafkasya’da Ortadoğu’da, Doğu Akdeniz’de Kuzey Afrika’da olup bitenleri iyi değerlendirmeliyiz. Tarihten mutlaka ders çıkarmalıyız. Bölgemizde enerji ve ticaret odaklı ciddi bir uluslararası rekabet, mücadele vardır. Biz eğer Devletimizden koparsak, Anavatan Türkiye ile garantörlük ve kardeşlik ilişkilerimizi devam ettirmezsek, haklarımızı ve özgürlüğümüzü korumakta sıkıntı yaşayabiliriz. Yarınlarımızın ne olacağı bizim bugünkü duruşumuzla şekillenecektir. Eğer biz birlik beraberliğimizi bozarsak, devletimizden, egemenliğimizden, topraklarımızdan, güvenliğimizden taviz verebileceğimiz izlenimi yaratırsak Rum tarafı 1974 öncesine dönüş hayalini sürdürecektir. Benim tutumum tamamen sizlerin özgürlüğünü, egemenliğini, refah ve mutluluğunu, gözetmeye yöneliktir. Tabii ki, tüm Devletlerin olduğu gibi bizim de bazı sorunlarımız vardır. Tabii ki çok daha iyi noktalarda olabilirdik. Ama olamadık diye kendi bindiğimiz dalı, kendi yarattığımız bir değeri, Devletimizi de gereksiz şekilde yıpratmayalım. Ben yürekten inanıyorum ki tüm dünyayı olumsuz yönde etkileyen salgın süreci geride kaldıktan sonra ülkemiz hızlı bir yükseliş dönemine girecektir."

“Türkiye ile devamlı bağlantı içinde olacağım”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı olarak tüm kesimlerin yanında olduğunu ve herkesin sorunlarının giderilmesi için halkla, hükümetle ve Türkiye ile devamlı bağlantı içinde olacağını söyledi. Tatar, şöyle devam etti:

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti turizmde, yüksek öğrenim sektöründe, bilişimde, hafif sanayide, emlak sektöründe, endüstriyel tarım ve hayvancılıkta ileri gitmek için çok uygun koşullara sahiptir. Türkiye’den gelen suyun kullanıma girmesi ile tarımda yepyeni bir döneme girilmiştir. Yeter ki devlet etkin ve üretken bir yapıya kavuşsun. Yeter ki alt yapımız daha da güçlü bir hale gelsin. Bakınız şu sıralarda Türkiye’nin katkıları ve yerel olanaklarımızla sağlıkta önemli atılımlar yapıyoruz. Lefkoşa’da yapımı kısa sürede tamamlanan Acil Durum Hastanesi’ni Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımı ile yarın açıyoruz. İnşallah yakında 500 yataklı yeni devlet hastanemizin de temelini atmış olacağız. Ben bu vesile ile bir kez daha Sayın Erdoğan’a ve onun şahsında tüm Türkiye’ye bizlere salgın süreci ve onun dışında, çok önemli destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.”

“Beklentim hükümetimizin bir an önce kurulmasıdır”

Cumhurbaşkanı Tatar, Girne’deki yeni hastane ile birlikte Güzelyurt’ta yapımı yıllardır devam eden hastane inşaatlarının da mümkün olan en kısa süre içinde tamamlanacağını belirtti. Başlatılan yol çalışmaları ile yeni havalimanının en kısa sürede tamamlanmasının, ülke alt yapısına ciddi bir gelişme sağlayacağını ifade eden Tatar, şunları kaydetti:

“Benim beklentim, bir an önce hükümetimizin kurulması ve Türkiye ile 2021 yılı İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün salgın sürecinin yaralarını saracak, salgın sürecinden olumsuz şekilde etkilenen sektörlerin ayakta kalmalarını sağlayacak, döviz fiyatlarının yükselmesi sonucu düşen alım gücünü iyileştirecek bir içerikte imzalanmasıdır. Herkes bu konuda sorumlu bir tutum içinde olmalıdır. Unutmamalıyız ki, dünyanın gördüğü en öldürücü, en yıkıcı salgın süreçlerinden birinin içinden geçmekteyiz”

Cumhurbaşkanı Tatar, ayrıca salgın önlemlerine sıkı sıkıya uymaya devam etmeleri gerektiğini de vurguladı.

Tatar’dan iki devlete dayalı çözüm önerisi

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum liderle tanışma yemeğinde bir araya geldiğini de anımsatarak, "Kendisine samimi ve açık konuştum. Bu tarihi yıldönümünde bir kez daha ifade ediyorum. Biz Kıbrıs’ı bölgeye örnek bir barış ve uzlaşı adası yapmak istiyoruz. Gerginlikten krizden yana değiliz. Ancak bunun için bazı gerçeklerin artık kabul edilmesi lazımdır. Federasyon görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bölgede yaşanan gelişmeler ortadadır. Artık mevcut kalıpların dışına çıkılarak yeni fikirler, modellerle masaya oturmalıyız. Bunların başında da iki devlete dayalı çözüm gelmektedir" dedi.

Sürdürülebilir ve gerçek olanın iki devletlilik olduğunu ve ancak egemen eşitlik temelinde bir anlaşmanın mümkün olabileceğini ifade eden Tatar, "İki ayrı devlet çatısı altında yaşayan iki halk olarak işbirliği yapmakla işe başlamamız en doğrusudur. Rum komşularımız hayalden vazgeçip Kıbrıs’ın bizim de vatanımız olduğu gerçeğini, Kıbrıs’ta bizim de egemenlik hakkımız olduğunu kabul etmelidirler. Aksi takdirde herkes yolunda gitmeye devam edecektir" şeklinde konuştu.

Tatar, "Bu düşüncelerle başta özgürlük mücadelemizin lideri Doktor Fazıl Küçük ve Devletimizin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere 15 Kasım 1983’te Cumhuriyet’in ilanı noktasına gelinceye dek görev yapmış ancak aramızda olmayan herkesi rahmetle, aramızda olanları sevgiyle, saygıyla anıyorum. Tarihsel süreç içinde Kıbrıs Türk halkına hizmet veren herkese en derin sevgi ve saygılarımızı sunuyorum. Bugünlere gelmemizi sağlayan aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi şükranla anıyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 37 yaşında olmuştur. Devletimiz bizim egemenliğimizdir, özgürlüğümüzdür, irademizdir. Masadaki dayanağımız, gücümüz, geleceğimizin güvencesidir. Hepinizi sevgiyle kucaklıyor, bir kez daha Cumhuriyet Bayramınızı kutluyorum" dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER