MHP Lideri Bahçeli: "Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı ilan ediyorum"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hem tarih önünde, hem millet nezdinde, hem de yarın Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı, hakkımızı da söke söke alacağımızı cümle aleme ilan ediyorum" dedi.

MHP Lideri Bahçeli: "Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı ilan ediyorum"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hem tarih önünde, hem millet nezdinde, hem de yarın Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı, hakkımızı da söke söke alacağımızı cümle aleme ilan ediyorum" dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. MHP’nin gündemini tayin eden, siyasi koordinatlarını belirleyen, irade ve itibarını belgeleyenin Türk milleti olduğunu dile getiren Bahçeli, "Bunun dışında ne varsa bize uzak ve yabancıdır. Milletimizden aldığımız veya alacağımız desteği yine milletimize hizmet olarak tahvil etmekle mesulüz. Zira övüncümüz millettir, gücümüz devlettir. Milliyetçi Hareket Partisi’yle Cumhur İttifakı’nın siyaseti bu temel üzerinden yükselmekte, istikbali istiklal onuruyla kucaklamaktadır. Önümüzde iki siyasi olay vardır ve ortadadır. Birincisi, 17 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek 14’üncü Olağan Büyük Kurultayımızdır. Diğeri de, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Seçimidir. Büyük Kurultayımızın demokratik ve hukuki çatısı ilçe ve il kongrelerimizin tamamlanmasıyla örülmüştür. Bu kapsamda 9 Ağustos 2023 tarihinde başlayan kongre sürecimiz Büyük Kurultayımızla taçlanacak ve noktalanacaktır. Çok şükür ilçe ve il kongrelerimiz başarıyla, sağduyuyla, heyecanla ve yüksek katılım eşliğinde tezahür etmiş, sırayı da Büyük Kurultayımız almıştır. Bu münasebetle, kongrelerimizin temininde samimiyet ve dirayetle emeği geçen, Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız başta olmak üzere, Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu üyelerimize, siz değerli milletvekili arkadaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyor, takdirlerimi sunuyorum. Bizim mücadelemizde cesaret vardır, mertlik vardır, millete sevda vardır, dürüstlük vardır, saygı ve sevgi esastır. Başkaları gibi çıkarların peşinde, siyasi hırsların izinde koşmadık, koşmayız, mesele Türkiye ve Türk milleti oldu mu hiçbir şey de sınır tanımayız" dedi.

"Cumhuriyet’in yeni yüzyılında Türkiye Cumhuriyetini çağın üzerine sıçratacağız"

31 Mart yerel seçimlerine kadar kafasında soru işareti olan vatandaşları aydınlatacaklarını, Türkiye ve dünya meselelerini anlatacaklarını aktaran Bahçeli, "14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin muazzez sonucunu 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimleriyle perçinleyip Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın inşa ve ihya mücadelesine koyulacağız. Cumhur İttifakı olarak, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında Türkiye Cumhuriyetini çağın üzerine sıçratacağız. Milliyetçi Hareket Partisi; ne yaptığını bilen, ne yapacağını projelendiren, nereye ulaşacağını gören, nasıl ulaşacağını öngören, bunları hangi vasıtaları kullanarak başaracağını stratejik bakışla kavrayan bir iman ve fedakarlık kervanıdır" ifadelerini kullandı.

"Zalimler kudurmuş, zulüm seriye bağlanmıştır"

400 yılı aşan bir süredir Türk hakimiyeti altında yönetilen Kudüs’ün 9 Aralık 1917’de İngilizler tarafından işgal edildiğine dikkat çeken Bahçeli, "O gün bugündür Kudüs ağlıyor, Gazze ağlıyor, samimi Müslümanlar feryat figan ediyor" diyerek şu ifadelere yer verdi:

"O günden beri mabetlerimizin kanı çekiliyor, ahı yükseliyor, mazlumların göz pınarlarından sicim gibi yaşlar akıyor. Harem-i Şerif’in içinde yer alan Mescid-i Aksa bu yüzden hüzünlü, Kubbetü’s Sahra bu nedenle mahzun, Filistinli kardeşlerimiz bu sebeple gariptir. Kudüs İslam’dır ve aynı zamanda Türklüğün derin izlerini taşımaktadır. Merhum Falih Rıfkı Atay’ın meşhur eserinde anlatılan Zeytindağı Kudüs’tedir. Kudüs mukaddesatımızın namus kilididir. Gitti demekle gitmez, düştü demekle düşmez, İsrail’in demekle bu tartı bu sıkleti çekmez, çekemez, çekmeyecektir. Sanmasınlar sadece Kudüs, sadece Gazze İslam’dır, buraların dağı İslam’dır, taşı İslam’dır, kuşu İslam’dır, kurdu İslam’dır, havası İslam’dır, toprağı İslam’dır ve koruyucusu Allah’tır. Evanjelist ve Kabala tezgahı pususunu kurmuş, Siyonizm’in infaz ve imha müfrezeleri suçsuz günahsız insanları yaylım ateşine tutmuştur. Kıyamet günü senaryoları tedavüle sokulmuştur. Zalimler kudurmuş, zulüm seriye bağlanmıştır. Savaş suçu kabul edilen ve ciğerleri patlatan beyaz fosfor bombası kullanıldığına ilişkin kanıtlar bir bir ortalığa dökülmüştür. Gazze’de insanlık değerleri, insan hak ve hukuku sükut etmiş, vurgun yemiş, yağma edilmiştir. Gazze’de çocuklar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, kadınlar, tüm sivil ve masumlar kurşunların, bombaların, barbar saldırıların canlı hedefidir."

"İki devletli çözüm vasatı mutlaka oluşturulmalıdır"

Refah Sınır Kapısı ile Akdeniz’de oluşturulacak insani yardım koridoru aracılığıyla Gazzelilere el uzatılması gerektiğine değinen Bahçeli, "Türkiye tarihi ve vicdani sorumluluğun fevkinde üç uçak dolusu insani yardımı Mısır üzerinden Gazze’ye göndermiştir. İsrail saldırılarına derhal son vermelidir. İki devletli çözüm vasatı mutlaka oluşturulmalıdır. 18 Ekim 2023 tarihinde toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı top çevirmekten, cılız kınama mesajlarından çok daha fazlasını yapacak karar ve kararlılık içinde olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın akılcı, ahlaklı ve aktif diplomasisi desteklenmelidir. Ayrıca ABD’nin Doğu Akdeniz’e uçak gemilerini sevk etmesi hafife alınamayacak bir tehdit ve sorumsuzluktur. Buna misilleme ve cevap olarak Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de tatbikat kararı alması doğru ve cesur bir tavırdır 16-20 Ekim 2023 tarihlerinde Doğu Akdeniz’de fiili atış eğitiminin yanı sıra, 23-27 Ekim 2023 tarihlerine Türkiye ile Kıbrıs Türk devletinin birlikte icra edeceği Şehit Teğmen Caner Gönyeli Arama Kurtarma Tatbikatı" meydanın boş olmadığına dair çok güçlü bir mesajdır. İsrail’in sivillere saldırısına karşı çıktığımız gibi Hamas’ın da sivillere saldırmasına karşı çıkıyoruz" diye konuştu.

"Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı ilan ediyorum"

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin Ankara’da gerçekleştirdiği olağanüstü kongresinde İstiklal Marşı’nın okunmadığına ve sahnede bölücü terör örgütü elebaşının posterinin açıldığına dikkat çeken Bahçeli, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz hafta sonunda HDP’nin peruk takmış, poşu bağlamış, makyaj yapmış hali olan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi isimli bölücü yapının 4’üncü Büyük Kongresi yapıldı. Bu terör gösterisinin yapıldığı salonda İstiklal Marşı okunmadı, Türk bayrağı asılmadı, bebek katilinin posteri sahneye taşınarak cinayet ve ihanete güzellemeler yapıldı. Ne Kılıçdaroğlu’ndan ne de diğer kaprisli, kafaları gidip gelen müzmin ortaklarından hiç ses çıkmadı. Bühtan oklarıyla devlete çürümüş diyen Kılıçdaroğlu, asıl çürümüşlerin nedense üzerini örtüyor. 4 Ekim 2023 tarihinde, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Ağrı milletvekilinin de içinde bulunduğu ve bölücü parti üzerine kayıtlı bir otomobilde terör örgütüne katılmak üzere taşınan iki terörist kıskıvrak yakalandı. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi sıralarında oturan bir şerefsizin terörist sevk zincirinin tam ortasında yer aldığı bir kez daha teyit ve tevsik edildi. Sayın Kılıçdaroğlu, sizinkiler yine boş durmuyor, kaçak göçek dağa çıkmanın hesabını yapıyor, fakat bizim kahramanlar da hiçbirisine hamd olsun nefes aldırmıyor. HDP; Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi derken, bir kez daha kostüm değiştirerek, bu defa da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adını almıştır. 1990 yılından bu yana HEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, BDP, HDP, YSP kod adıyla hıyanetin göbeğinde olan terör ve bölücülüğün siyasi yatağı şimdi de HEDEP olarak yoluna devam edecekmiş. Bizim anlayamadığımız, bu Anayasa Mahkemesi ne yapmaktadır? 2021 yılından beri HDP’nin kapatılmasıyla ilgili iddianameyi ne hakla, hangi amaçla, kimlere şirin görünmek için sümen altında bekletme gereği duymaktadır? Adı ne olursa olsun, bölücülüğün siyaset ayağını hukuken kırmak için daha hangi belge, bilgi ve delillerin olmasına ihtiyaç vardır? Hem tarih önünde, hem millet nezdinde, hem de yarın Mahkeme-i Kübra’da hainlerden olduğu kadar Anayasa Mahkemesinden de davacı olacağımızı, hakkımızı da söke söke alacağımızı cümle aleme ilan ediyorum."

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER