Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Koray Harmancı, çocuklarda gıdalara bağlı alerjilerin görülme sıklığının son 10-15 yılda çok arttığını, bu durumun özellikle annelerin son yıllardaki beslenme tarzı ile annelerin beslendiği hayvanların beslenme tarzındaki değişimlerden kaynaklandığını ifade etti.
Harmancı, katıldığı bir programda alerjik hastalıkların çocuklara etkilerini anlattı. Prof. Dr. Koray Harmancı erişkinlerde görülen alerjik hastalıkların hepsinin çocuklarda da görüldüğünü ancak çocuklardaki belirtilerin daha abartılı ve yorucu seyrettiğini kaydetti. Çocuklarda görülen başlıca alerjilerin solunumsal alerjiler olduğunu belirten Prof. Dr. Harmancı, bu alerjilerin de burun akıntısı ve kaşıntısı, hapşırık, öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi belirtilere neden olduğunu söyledi. Çocuklarda bazı gıda, ilaç ve kimyasallara bağlı alerjilerin de görülebildiğini belirten Prof. Dr. Harmancı; bu alerjilerin mide-bağırsak siteminde kusma, karın ağrısı ve ishal gibi belirtileri ya da ciltte kaşıntı ve kırmızı döküntüler (kurdeşen) gibi belirtileri ortaya çıkarabildiğini söyledi.
Gıdalara bağlı alerjilerin görülme sıklığının son 10-15 yılda çok arttığını belirten Prof. Dr. Harmancı; kusma, karın ağrısı, gürültülü kaka, kanlı kaka, sümüklü kaka ya da ciltte egzema alevlenmelerinin çok sık görülmeye başladığını kaydetti. Bu artışa ilişkin yapılan çalışmaların daha çok bağırsağın mikrobiyal yapısındaki değişime işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Harmancı, bu değişimin de özellikle annelerin son yıllardaki beslenme tarzındaki değişim ile annelerin beslendiği hayvanların beslenme tarzındaki değişimden kaynaklandığını ifade etti. Bu değişimin en çok inek sütü, yumurta, kabuklu yemişler, kabuklu deniz ürünleri, tahıllar ve yer fıstığına bağışıklık sitemimizin verdiği yanıtları değiştirdiğini dile getiren Prof. Dr. Harmancı, alerjiye en çok neden olan gıdalarda ülkesel olarak değişiklik olabileceğini, Türkiye’de en çok süt, yumurta ve son yıllarda susamın alerjiye neden olduğunu söyledi. Her gıdanın kendine göre bir alerji öyküsünün olduğunu belirten Prof. Dr. Harmancı, inek sütü ve yumurta alerjisinin belli bir yaşta vücudun buna alışması ile geçebildiğini ama fındık, yer fıstığı gibi gıdaların alerjisinin ise uzun sürebildiğini kaydetti.
İnek sütü alerjisi hakkında ayrıntılı bilgi veren Prof. Dr. Harmancı, inek sütü alerjisinin yoğurt ve süt tüketen emziren annenin sütünün tüketilmesi ile ya da yoğurt, peynir gibi ek gıdalar verilen bebeklerde gelişebileceğini söyledi. Prof. Dr. Harmancı inek sütü alerjisinin inek sütü ya da süt ürünü tüketildikten sonra çocukta aniden gelişen tüm vücutta kızarma ve kabarma, nefes alamama, bayılma gibi ani reaksiyonlar şeklinde ya da geç alerji denilen kabızlık, kilo alamama, ishal, kusma, karın ağrısı, kanlı kaka, ciltte kaşıntı, egzema gibi belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Harmancı, geç alerji türünün teşhisinin bazı testleri gerektirdiğini ve daha zor olduğunu ifade etti. İnek sütü diyeti nedeniyle verilemeyen süt ürünlerinin çocuğa protein, kalsiyum, vitamin, kalori desteği verilerek telafi edilmesinin gereğine ise özellikle işaret eden Prof. Dr. Koray Harmancı, aksi halde çocukta büyüme ve gelişme geriliği ya da diğer beslenme problemlerinin gelişebileceğini ifade etti.