Kış aylarında havaların soğumasıyla beraber uzmanlar, vatandaşları mevsimsel gribe karşı uyardı. Diğer adı influenza olan gribin Ekim ayından Nisan ayına kadar sıkça görülebildiğini belirten enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır” dedi.
Kuş aylarında havaların soğumasıyla birlikte mevsimsel grip riski de arttı. Uzmanlar, vatandaşları gribe karşı uyararak, hastalığın ne koşulda bulaşacağı, belirtilerinin neler olduğu ve hastalıktan korunma yöntemleri konusunda uyarılarda bulundu.
Grip hakkında uyarıda bulunan Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde enfeksiyon hastalıkları uzmanı Uz. Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Mart sonu Nisan başına kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Toplumun özelliklerine göre her yıl belirli sayıda insanı etkiler ve hastalandırır. Bu nedenle sonbahar sonu, kış ve ilkbahar başı arasında beklenen sayıda kişide görülen bu hastalık mevsimsel grip olarak ifade edilmektedir. Bu aylarda hasta kişi sayısının belirgin şekilde artması beklenen bir süreçtir ve salgın olarak değerlendirilmemeli, mevsimsel grip hastalığı aktif dönemi olarak ifade edilmelidir.
İnfluenza virüsleri hasta kişiden diğer kişilere kolaylıkla bulaşabilmekte, insanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip genellikle hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, hasta kişiye 1 metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş, kontamine olmuş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Kapı kolu, masa, bardak, vb. yüzeylerde virüs 2-8 saat canlı kalmaktadır. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır.
Hastalıktan korunmak için grip sezonunda mümkün olduğunca kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durulmalı, hasta kişiler ile temas etmemeye, sarılmamaya ve tokalaşmamaya çalışılmalı, eller sık sık yıkanmalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Hasta kişiler belirtilerin ortaya çıkmasından 1 gün öncesinden başlayarak hastalığın 5.-7. günlerine kadar bulaştırıcıdır” dedi.
Hastalığın belirtilerinden bahseden Uz. Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “Grip belirtileri, virüsün vücuda girmesinden sonraki 1-3 gün içerisinde ortaya çıkar. Ateş (koltuk altından ölçülen 38 C ve üzeri), titreme, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları, şiddetli halsizlik, çocuklarda bu duruma kusma ve ishal eşlik edebilir, küçük çocuklarda dikkat edilmesi gereken ek belirti huzursuzluk, iştahsızlık ve uyku halidir.
Şikâyetler genellikle 7 gün sürer, ilk 2-3 gün içerisinde şiddetlenir ve sonrasında düzelme başlar, ancak iyileşme süresi 1- 2 haftaya kadar da uzayabilir” dedi.
Ayrıca hastalıktan korunma yöntemlerinden bahseden Uz. Dr. Yeşim Uygun Kızmaz, “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hastalıktan korunmada en etkili yöntemin her yıl grip aşısı olduğu vurgulanmaktadır. Grip hastalığının etkenleri olan influenza virüslerinin çok fazla sayıda alt tipleri bulunmaktadır. Yıllar içerisinde toplumda sık görülen influenza virüsleri sürekli değişmekte, bir önceki yıl görülen virüsten oldukça farklı virüsler sonraki yıllarda insanları hastalandırabilmektedir. Bu durum neden her yıl grip olabildiğimizi açıklamaktadır. Grip aşısı içerisinde bir önceki yıl toplumu en çok hastalandırılan virüsleri içeren 3 veya 4 alt tip influenza virüsü aşı içerisine dâhil edilmekte ve her yıl aşı yeni hazırlanmakta, bir önceki yılın aşıları kullanılmamaktadır.
Grip aşısı grip mevsimi boyunca (ekim-mart ayları arasında) yaptırılabilir.
Gripten korunmanın en önemli yollarından biri de kişisel hijyen kurallarına dikkat etmek ve ellerin bol su ve sabun ile yıkanmasıdır.
Kalabalık ortamlarda uzun süre bulunmak grip bulaşmasında etkili olduğundan, gerekli olmadıkça bu gibi ortamlardan uzak durulmalıdır
Hasta kişiler ile yakın temastan kaçınılmalıdır.
Ağız, burun ve gözlere kirli eller ile temas edilmemelidir.
Hastanın temas ettiği veya virüsün bulaşmış olabileceği sık kullanılan ve dokunulan yüzeyler sık sık temizlenmelidir. Bu yüzeylerin sık sık temizlenmesi ve ellerin sık sık yıkanması, bulaşma riskini de en aza indirecektir.
"Kimler risk altında"
Hastalık bebeklik döneminden yaşlılığa kadar her yaş grubunu etkilemektedir. Bununla birlikte risk grubunda yer alan kişilerde hastalık diğer kişilere göre daha ağır seyredebilmektedir. Bu kişilerde zatürre, bronşit, sinüzit, orta kulak iltihabı ve oldukça nadiren beyin ve sinir sisteminde hasar oluşması, kalp kası hasarı gibi ciddi tablolara neden olabilir.
65 yaş ve üzeri ve 2 yaş altı kişiler, 6 ay- 18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler, şeker hastalığı dahil herhangi bir metabolik hastalığı olanlar, astım dahil kronik solunum yolu hastalığı olanlar, kronik böbrek hastalığı olanlar, kronik kalp ve damar sistemi hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler (kronik kan hastalığı olanlar, kanser hastaları, immunsupresif ilaç kullananlar, HIV/AIDS hastaları), huzurevi, bakımevi vb. ortamlarda yaşayanlar, aşırı kilolu olanlar, gebeler.
Hasta kişiler, hekim önerisi olmadan ilaç kullanmamalıdır. Grip tedavisi olan bir hastalıktır, ancak yapılan çalışmalar ile tedavinin erken dönemde (belirtileri başladıktan sonraki ilk 48 saat) başlanmasının önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca grip olan kişiler bol sıvı almalı, beslenmelerine dikkate etmeli, ellerini sık sık yıkamalı, öksürme ve hapşırma sırasında ağızlarını kâğıt mendille kapatmalı ve sonrasında mendili tekrar kullanmadan atmalı, mümkün ise birkaç gün evde istirahat etmelidir” diye ifade etti.