Batman’da çocukları tarafından öldürülen 55 yaşındaki Hamit Dal’ın kardeşi Mehmet Ali Dal dedektif gibi çalışarak katil zanlılarını ortaya çıkardı.
Katil zanlısı yeğenlerinin çelişkili konuşmalarının üzerine evin karşısındaki camiye ait güvenlik kameralarını inceleyen M. Ali Dal ağabeyinin evine sabah erken saatlerde bir aracın girdiğini görmesi üzerine ağabeyin ailesinden şüphelendi. 21 yaşındaki A.D. ile yeniden konuşan M. Ali Dal ağabeyinin yeğenleri tarafından öldürüldüğünü ortaya çıkardı. M. Ali Dal durumu polis ekiplerine bildirdi. Polis ekipleri Cudi Mahallesi 3539 numaralı sokağa gelerek aile fertlerini gözaltına aldı.
“Ağabeyimi öldürüp Dicle Nehiri kenarında gömdüler”
M. Ali Dal, ağabeyinin öldürülüp Dicle Nehri kenarında gömüldüğünü söyledi. Dal “Olay şu şekilde gelişti. Olay 2 Ekimde sabahı oğlunun söylediklerine göre bir tartışma olmuş, ufak bir tartışmadan gelişmiş olay. Şöyle bir kanaate vardım. Arabadan iner inmez bütün sülale aile kardeşimi onların öldürdüğünü düşünmemiş tahmin etmemiş diyorlar ki böyle bir şeyi onlar yapamaz mümkün değil. Bir oğul kendi babasını öldürür, kız kardeşleriyle annesiyle beraber bir insanı öldürürler. Bunları hak eden bir insan değildi. Tabi ki bu sırada kendime bir hedef seçtim. Dedim ki ben içeri girer girmez bunlarla görüşeyim tabi ki beni yalnız salmadılar içeriye iki büyük amcam dedi ki biz de seninle geleceğiz içeriye dedim ki tabi buyurun. Dedim ki yeğenlerim gerçekten bir olayın içerisinde değilse ağlayarak üzülerek sarılırlar amcalarına ’amca babamız kayboldu’ diye bir tevazühte bulunurlar ve gelir gelmez öyle bir şeyle karşılaşmadım renklerine baktım sapsarı elleri titriyordu orada olayı anladım bunların parmağı olayda vardır diye üzerine gittim ama ben kimse telaşa kapılmasın diye çok titizlikle üzerine gittim. Birkaç kere emniyeti aradım ama sadece duyduğum kelime şu ’kayıtlarda var’ arama kayıtlarında var başka hiçbir çalışma yok diyorlar ki beyefendi biz ilan kayıtlarına vermişiz bende dedim ki kendi imkanlarımla bunu çözmeye çalışacağım” diye konuştu.
“Babalarını öldürüp kayıp ilanı verdiler”
İkinci kez yeğenleri ile görüşen Dal şunları söyledi:
“O sırada tekrar ikinci kez çocuklarla görüştüm ve konuşmaların çelişkili olduğunu fark ettim. Ben evden çıktıktan sonra evin karşısındaki cami kamerası gözüme çarptı ve camiye gittim dedim ki sabah 05.00 -08.00 arası olan görüntüleri çıkarır mısınız? Sabah namazı bittikten eşofman takımı var. Sabah 06.41’de bir kere kapı açılıyor ışık yüzüne vurduğu için yüzü net görünmüyor. Şahıs kapıyı açıyor etrafa bakıp tekrar kapıyı kapatıyor. Sabah 07.28’te kapı açılıyor beyaz bir ticari aracın bahçeye girdiğini ve kapının kapatıldığı içeride 18 dakika bekliyor ve kapı tekrar açılıyor bir kişi dışarı bakıyor tekrar kapıyı kapatıp kapının hepsini bu kez açıyor. Bu görüntülerin hepsini aldıktan sonra yeğenlerime daha önceki konuşmalarında arabalardan söz etmediklerini ve bu arabanın nereden çıktığını sordum farklı şeyler uydurmaya başladılar. Ben orada onların yaptığını anladım ve o an orada katliam olmasını istemediğim için çocuğu alıp dışarı çıktım, onunla yalnız konuşmak istedim. Ben ona ’sana hiç kimse bir şey yapmayacak’ diye bir söz verdim. Ben ona bunu söyledikten sonra her şeyi anlatacağını söyledi. Olayı nasıl yaptıklarını anlatmaya başladı. Annesi ve kız kardeşleriyle beraber önce yere düşürüyorlar ve ardından 4 tane kurşun sıkıyorlar. İlk önce koridorda vuruyor o da mutfağa kaçıyor geri kalan 3 kurşunu da orada sıkıyorlar. Çocuk anlatırken çok titriyordu ben ona söz verdiğim için kimsenin ona dokunmasına izin vermedim. Kendileri kayıp ilanı veriyorlar millettin içinde babımız kaybolmuş diye ağlıyorlar”.