Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Dilber, yapılan araştırmalara göre kadınların yüzde 80’inden fazlasının göğüslerinin şeklinden veya boyutundan memnun olmadığını belirterek, “Oranı bu kadar yüksek olmasına rağmen kadınların yüzde 90’ı bu şikayetini göz ardı etmekte ve bir hekime başvurmamaktadır. Bu tarz problemlerin uygun cerrahi işlemlerle düzeltilebileceği konusunda insanlar yeterli derecede bilgi sahibi değil” dedi.

Göğüs büyütme ameliyatı için başvuranların doğum ve emzirme sonrası veya yaş ile birlikte meme hacmi azalmış insanlar olduğu gibi, daha genç yaşlarda olup meme gelişimi tamamlanmış olduğu halde boyutunu yeterli bulmayan insanlar da olabildiğini anlatan Op. Dr. Ahmet Dilber, “Meme küçültme için başvuran hastalarda ise sıklıkla başvuru nedeni boyun ve sırt ağrılarıdır. Yerçekimi etkisine bağlı olarak büyük memelerde yaş ile beraber ciddi sarkıklıklar meydana gelmekte ve bu durum kişinin vücut postürünü bozup ciddi boyun ve sırt ağrılarına neden olabilmektedir. Boyutları normal olsa bile ilerleyen yaş ile birlikte yerçekimi etkisine bağlı olarak memelerde sarkıklıklar meydana gelebilir. Sarkıklıklar için de mastopeksi adını verdiğimiz ameliyatla meme başı ideal konumuna taşınabilmekte ve meme şekillendirilebilmektedir” diye konuştu.

Göğüs büyütme ameliyatlarının yaklaşık 1.5-2 saat sürdüğünü, hastaların ertesi gün taburcu olabildiğini, meme küçültme ameliyatlarının süresinin ise büyütme ameliyatlarına göre biraz daha uzun olduğunu kaydeden Dr. Dilber, hastalar da genellikle ertesi gün taburcu edilebildiğini söyledi. Hastaların operasyon sonrası yaklaşık 1 ay balensiz özel sütyen takması ve 1.5 ay spor yapmaması gerektiği uyarısında bulundu.

Operasyon teknikleri hakkında da bilgi veren Dr. Dilber, şöyle devam etti;

“Meme büyütme ameliyatlarında farklı teknikler olsa da genellikle meme altından yaklaşık 4 cm’lik bir kesiyle özel olarak üretilmiş silikon protezler meme dokusu arkasına veya kas arkasına yerleştirilirken, meme küçültme ameliyatlarında meme başı çevresinden ve meme başından meme tabanına uzanan izler olabileceği gibi, ters T dediğimiz meme başı çevresinden meme tabanına vertikal olarak uzanan ve memenin vücutla birleşim yerinde horizontal olarak devam eden bir iz söz konusu olabilir. Bu izler uzun dönemde çoğunlukla belirsiz hale gelir ve hastaları rahatsız edici boyutta olmaz. “

Op. Dr. Ahmet Dilber, göğüs ameliyatlarıyla ilgili memnuniyet oranının çok yüksek olduğunu sözlerine ekledi.