AMAN “YOL KAZASINA” UĞRAMAYIN

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, görevi devralmasının ardından taşlar yerine oturmaya başladı. Bir tatili hak etmişti kendisi ve tatil dönüşü şirketlerin yönetimlerini belirleyerek artan bir ivmeyle çalışmaya başladı.

Bayramı İstanbul’da geçirmesi kendisine yazılan bir artı oldu. Mevcut metro inşaatlarını dolaşıyor ve projelerin hızlandırılacağını söylüyor. Kentin meydanlarına gidiyor ve meydanların tarihi dokularına uygun bir şekilde düzenleneceğini açıklıyor. Gündeminin ilk sıralarına alt katlarından idrar kokusu gelen, insanların gitmekten bile ürperdiği Esenler Otogarı’nı alması çok olumlu bir adım olarak icraatları içinde öne çıkıyor. Umarız biran önce el attığı bu konuları nihayete ulaştırır. 

İmamoğlu bunu yaparken partisi kendisine destek mi köstek mi oluyor anlayabilmiş değilim. Hatırlarsanız İmamoğlu, İSBAK’ın başına çok tartışmalı bir ismi atamış ve gelen eleştirileri “liyakat ve tecrübe üzerinden hareket ederek tercihler yaptık” sözleriyle yanıtlamıştı. Bu cevap kamuoyunu tatmin etmemiş ve İSBAK’ın başına getirilen Bahaddin Yetkin istifa etmek zorunda kalmıştı. 

Elbette görevlendirmeler ve icraatlar kamuoyunda tartışılır. İnsanların eleştiri haklarını kullanması kadar da doğal bir şey olamaz. 

KAZAYI YAPAN KİM? 
Tam bu dönemde CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu (CK) , “Ufak bir yol kazası oldu. Elbette hatalar olabilir ancak önemli olan bu hataları görüp hızlıca düzeltmektir” açıklamasını yaptı.

Seçimlerin ardından “küçük dağları ben yarattım” havalarına giren CK’nin bu açıklaması her bakımdan büyük bir gaf olarak görülebilir. 

Öncelikle bir gazeteci, belediye şirketine atanan yöneticiyi bir siyasi partinin il başkanına sorma gereğini niye hisseder? Soruyu, “Burası Türkiye” diyerek geçelim ama il başkanının geçiştirmeyip “yol kazası” demesi neyin nesidir? 

Öznesiz cümleleri oldum olası samimi ifadeler olarak göremedim. CK de burada öznesiz bir cümle kuruyor. Sayın CK, yol kazasını yapan kim? Madem bu bir kaza, bu kazayı yapanın kim olduğunu neden söylemiyorsunuz? 

Evet, kendisi bunlara cevap vermeyerek bir tartışma konusu yaratmamış oluyor ama mesajını da yerine ulaştırıyor. Biz buna “şark kurnazlığı” diyoruz. 

İMAMOĞLU ACEMİ ŞOFÖR MÜ? 
Bu açıklamayla CK, İmamoğlu’nu ‘acemi şoföre’ benzetiyor ve ilk kazasını yaptığını söylüyor. Bunları söylerken de bırakın İmamoğlu’nu eleştirmeyi ona açıkça ayar veriyor. “Elbette hatalar olabilir ancak önemli olan bu hataları görüp hızlıca düzeltmektir” sözleriyle bağışlayıcı bir konuma yükseltiyor kendisini. Bilmiş tavırlar ve “herşeyin merkezinde ben varım” mesajları… 

Bu nasıl bir siyaset tarzıdır? CK, istediği kadroları İBB’den alamadığı için mi İmamoğlu’na kamuoyu önünde küçümser bir ifadeyle ayar vermeye kalkıyor? Peki bunun için yine bir istifa blöfü gelir mi? Sanmam, ilk blöfünü kendisinden başkası görmemişti. 

Görmediğimiz, duymadığımız bir tartışma mı var içeride? Seçimlerin ardından gruplaşmalar mı başladı? 

Bayram bitti, bayramla birlikte birleştirilen 9 günlük tatil de yarın sona eriyor. Yola çıkacaklar trafik kurallarına dikkat edin. “Yol kazasına” uğramayın. Aman dikkat!

Kalın sağlıcakla…