Babasının rahatsızlığı sebebiyle Bursa’nın İnegöl ilçesine gelen Cemil Güneş’e, Belçika’dan gelen telefonla evinin soyulduğu haber verildi. Ancak gelen ikinci telefon ise kendisini şok etti.
Cemil Güneş, Belçika’da yaşıyan gurbetçilerimizden biri. Normal zamanlarda 7. ayda Türkiye’ye tatil için gelen gurbetçilerimiz yaşadıkları bölgede evleri ve işyerleri soyguncuların hedefi oluyor. Avrupa’da kalan gurbetçilerimiz sık sık aynı benzer olaylar yaşarken tek sıkıntıları ise polislerin yeterince olayların üstüne düşmemeleri. Geçtiğimiz günlerde babası rahatsızlandığı için acilen Türkiye’ye gelen Cemil Güneş de aynı olayla karşılaştı. Gurbetçi Güneş’in Belçika’daki evi kimliği meçhul kişiler tarafından soyuldu. Türkiye’de olan gurbetçiye evinin soyulduğu polis tarafından telefonla bildirdi. Güneş’in yapacağı bir şey olmadığından dolayı polisler gereken incelemeleri yapıp olay yerinden ayrıldı. Belçika polisi, içinde bir miktar paranın bulunduğu kumbara üzerindeki yazıyı görünce araştırma yaptı. Türkçe kumbarın üzerinde "Türkiye sokak hayvanları için" yazısını tercüme eden polisler durumu savcılığa bildirdi. Bunun üzerine Belçika savcısı yapılan hareket karşısında duygulanarak olayı gerçekleştiren şahısların bulunması için özel bir ekip görevlendirdi. Belçika polisi durumu bildirince Cemil Güneş duygulandı.
Konuyla ilgili açıklama yapan Cemil Güneş, "Biliyorsunuz biz gurbetçiler genelikle 7. aydan itibaren Türkiye’ye tatil ve memleket hasreti gidermek için geliyoruz. Ben de bir kaç ay önce geldim, sonra geri gittim. Avrupa’da bir çok yerde gurbetçi vatandaşlarımızın evleri, işyerleri, marketleri o dönemlerde malesef hırsızların hedefi oluyor. Biz bunlara alıştık artık. Geçtiğimiz günlerde babamın rahatsızlığı için Türkiye’ye gelmek zorunda kaldım. Pazar günü evime kimliği belirsiz kişiler tarafından girilmiş. Benim bundan haberim olmadı gelen telefona kadar. Belçika polisi beni aradı, evimin soyulduğunu söylediler. Ben de babamın rahatsızlığından ötürü Türkiye’de olduğumu belirttim. Döndüğümde ifade vermek için beklediklerini söylediler. Aradan biraz zaman geçtikten sonra beni tekrar aradılar ve hırsızların bulunması için savcılık tarafından özel bir ekip görevlendirildiğini söylediler. Ben şok oldum, bunun sebebini sorduğumda, evde bulunan kumbara içindeki köpeklere yardım için toplanan para sebebiyle olduğunu söylediler. Şimdi özel ekip, Türkiye’deki sahipsiz hayvanlara harcamak üzere toplanan parayı alan hırsızların bulunması için çalışmalarını sürdürüyor. Ben yıllardır gurbetteyim, evde bulunan kumbaraya her gün belirli miktarda para atıyorum ve geldiğimde o parayı bozdurup Türkiye’de sahipsiz hayvanlara yardımcı oluyorum. Benim hayvanlara karşı sevgim çocukluğumdan geliyor. Tabii ki Türkiye devletinin buna ihtiyacı yok, ama herşeyi devletten beklemek lazım. Memleketimizde hayvanlar için gerçekten çok güzel barınaklar yapılmış, bunları Avrupa’da görmek neredeyse imkansız. Beni tek sevindiren tarafı Belçikalı savcının köpekler için toplanan parayı görünce duygulanması ve özel ekip görevlendirmesi oldu. Bu mevzu Belçika’da basında yankı buldu. Bu zamana kadar çok evimiz, işyerimiz soyuldu, polis hiç bu kadar üzerinde durmamıştı" diye konuştu.