Boşanma aşamasındaki eşi Melisa Tatlıcı’ya hamileyken cinsel saldırı uyguladığı iddiasıyla yargılanan Şeyhmus Tatlıcı hakkında, mütalaa açıklandı. Açıklanan mütalaada, Şeyhmus Tatlıcı hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Boşanma aşamasındaki eşi Melisa Tatlıcı’ya hamileyken ‘nitelikli cinsel saldırı’ uyguladığı gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırılan, merhum işadamı Şeyhmus Tatlıcı’nın kendiyle aynı ismi taşıyan oğlu Şeyhmus Tatlıcı’nın yeniden yargılandığı dava görüldü. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Şeyhmus Tatlıcı ve Melisa Tatlıcı avukatları ile hazır bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da müdahil olarak duruşma salonundaydı.
Tatlıcı, suçlamaları reddetti
Sanık Şeyhmus Tatlıcı yaptığı savunmada suçlamaları tamamen reddettiğini ve Melisa’ya bunları yapacak hiçbir sebebinin olmadığını söyledi. Tatlıcı savunmasının devamında, “ Nazik, kibar ve saygılı bir insanım. Kimseye bunları yapacak biri değilim” şeklinde konuştu.
“Kendisi çocukluğundan bu yaşına kadar bir karıncayı bile incitmedi, Buna şahidim”
Şeyhmus Tatlıcı’nın avukatı Keziban Hatemi, sanığın hayali bir adli tıp raporuyla eşine karşı cinsel saldırı gerçekleştirdiğinin söylendiği ve böyle bir suçun oluşmadığını savundu. Hatemi, sanık Tatlıcı’nın uzun süredir üzüntü içerisinde olduğunu ifade ederek, “Benim müvekkilim böyle bir şey yapmadı. Kendisi çocukluğundan bu yaşına kadar bir karıncayı bile incitmedi. Buna şahidim, annesi yakın arkadaşımdır” dedi. Duruşmada beyanda bulunan Melisa Tatlıcı ise, şikayetinin hala devam ettiğini, adalete güvendiğini söyledi.
Şeyhmus Tatlıcı’nın kaçma riskine karşı birden fazla adli kontrol tedbiri talep edildi
Müşteki avukatı Uğur Güner, “Sunduğumuz tüm raporlarda nitelikli cinsel saldırı olduğu sabittir. Sanığın kaçma şüphesi vardır. Sanığın Türkiye’ye gelmeme gibi ekonomik özgürlüğü vardır. Adli kontrol tedbiri kaldırıldığı takdirde sanığa ulaşılmama tehlikesi vardır. Sanığa birden fazla adli kontrol tedbiri uygulanmasını talep ederiz” dedi.
5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Mehmet Tatlıcı’nın ‘basit cinsel saldırı’ suçundan vücut dokunulmazlığını ihlal ettiği gerekçesiyle 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Mütalaada, adli kontrol tedbirinin devamına da karar verilmesi istendi. Sanık Şeyhmus Tatlıcı’nın avukatları açıklanan mütalaayı kabul etmeyerek beyanda bulanabilmek için süre talep etti.
Alınan savunma ve beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Mehmet Tatlıcı hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbirinin devamına karar verdi. Heyet, sanık ve sanık avukatlarına mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre verilmesine hükmetti.
İddianameden
Merhum iş adamı Şeyhmus Tatlıcı’nın kendisi ile aynı ismi taşıyan oğlu Şeyhmus Tatlıcı’nın boşanma aşamasındaki eşi Melisa Tatlıcı’ya cinsel saldırı ve darp uyguladığı iddiasıyla ‘hakaret’, ‘tehdit’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘kasten yaralama’ suçlarından toplamda 18 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.
Davayı karara bağlayan İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Şeyhmus Tatlıcı’nın ’tehdit’, ’hakaret’ suçlarını işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar vermişti. Sanığın Melisa Tatlıcı’ya karşı işlediği ’kasten yaralama’ suçunun ’cinsel saldırı’ suçu içerisinde eridiği gerekçesiyle beraatına karar veren mahkeme, sanığın cinsel davranışlarla vücut dokunulmazlığını ihlal ettiği gerekçesiyle 12 yıl hapis cezasına hükmetmişti. Sanık Şeyhmus Tatlıcı’nın yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını lehe sayan mahkeme, hapis cezasını 10 yıla indirerek, hakkında yurt dışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümleri uygulanmasına karar vermişti.
Karara yapılan itiraz İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce Yargıtay yolu açık olmak üzere reddedilmişti ve yapılan itiraz ile dosya Yargıtay’a taşınmıştı. Yerel mahkemece kurulan hükmü inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Şeyhmus Tatlıcı hakkında Melisa Tatlıcı’ya yönelik ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan hüküm kurulduğunu ancak ‘cinsel saldırı’ suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararı bozmuştu.