Haber Manşet Gazetesi

Mimar Başak Cengiz’i samuray kılıcıyla öldüren sanık hakkında mütalaa

ASAYİŞ

Ataşehir’de mimar Başak Cengiz’i yolda yürüdüğü sırada samuray kılıcıyla öldüren C.G.B’nin yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcı, sanığın "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi. Mütalaada, sanığın ‘bir insan öldürme’ saikiyle savunmasız olduğunu değerlendirdiği kadını öldürdüğü belirtildi. Duruşmada konuşan Başak Cengiz’in annesi, “Kötülüğün kol gezdiği dünyada sahipsiz kalmış kadınlara umut olmanızı istiyorum. Başak savunmasız olduğu için, kadın olduğu için öldürüldü” dedi.

Ataşehir’de mimar Başak Cengiz’i yolda yürüdüğü sırada samuray kılıcıyla öldüren C.G.B’nin yargılandığı davada mütalaasını açıklayan savcı, sanığın "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi. Mütalaada, sanığın ‘bir insan öldürme’ saikiyle savunmasız olduğunu değerlendirdiği kadını öldürdüğü belirtildi. Duruşmada konuşan Başak Cengiz’in annesi, “Kötülüğün kol gezdiği dünyada sahipsiz kalmış kadınlara umut olmanızı istiyorum. Başak savunmasız olduğu için, kadın olduğu için öldürüldü” dedi.

Ataşehir’de 9 Kasım 2021 tarihinde 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz’i yolda yürüdüğü sırada samuray kılıcıyla öldüren C.G.B’nin(27), "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılanmasına devam edildi. Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık C.G.B cezaevinden SEGBİS ile bağlanırken, Başak Cengiz’in ailesi ve taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

Mahkeme başkanı, Adli Tıp Kurumundan gelen raporda, sanığın herhangi bir akıl hastalığı veya zeka geriliğinin saptanmadığını, ceza sorumluluğunun tam olduğunu kaydetti. Duruşmada söz alan sanık avukatları, sanığın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek bir üst kuruldan akıl sağlığının tespitine ilişkin rapor alınmasını istedi. Bunun üzerine söz alan Cengiz ailesinin avukatı, “Dosyanın tekerrür ettiği düşüncesindeyiz. Başkaca araştırılacak husus yoktur. Yeniden rapor aldırılması talebi davayı uzatmaya yönelik. ATK raporu doğruluğunda karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.

Başak Cengiz’in annesi Beyhan Cengiz, “Sanık hiç tanımadığı birinin zalimce canını almıştır, her şey ortada. Zalimin ailesi hukuku eğitimi almış. Bunun savunulacak bir yanı yoktur, ‘davadan çekiliyorum’ diyen kendi ailesi. Hukuk bilgileriyle yavrumu yem etmesinler, buna izin vermeyin. Ben hukuk eğitimi almadım ama zalim bizi pür dikkat dinliyor, taşkınlık yapmıyor. Bunun neresi hasta? Zalimin ailesi bile onu savunmuyor. Türk adaletine, Türk hekimlerine inanıyorum” diye konuştu. Başak Cengiz’in nişanlısı Mahir Mızrak, ağabeyi Fatih Cengiz ve babası Avni Cengiz de, ATK raporunun doğru olduğuna inandıklarını söyleyerek, “Sanığın en kısa sürede en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi. Tutuklu sanık C.G.B, “Bir önceki duruşmada verdiğim ifadenin aynısını tekrarlıyorum. Her gün günde 12 saat şeytan bana, ‘cinayet işle’ diyor. Gözümün önünde şeytan görüntüleri oluyor. Cinayet işlemezsem beni öldüreceğini söylüyor. Diğer 12 saatte de uyuyorum. Uykudayken gelmiyor” diye konuştu.

‘Bir insan öldürme saikiyle savunmasız olduğunu düşündüğü kadını seçti’

Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, sanığın ‘bir insan öldürme’ plan, his, ve suç kastıyla, direnci ve savunması daha az olacak değerlendirmesiyle ‘bir kadın seçtiği’ anlatıldı. Bu planla hemen ikamet ettiği site önündeki sokak üzerinde beklerken yolda yürümekte olan Başak Cengiz’i gördüğü, maktulün tek başına ve savunmasız olduğunu çevrede herhangi bir kalabalığın olmadığını gözlemleyen sanığın kısa bir süre gözüyle maktülü takip ettiği anlatıldı.

“Duraksamadan 29 saniye boyunca kılıç darbelerine devam etti”

Sanığın çok kısa bir süre yürüyerek takip ettikten sonra maktul ile arasındaki mesafenin de kısaldığını fırsat bilerek bir anda koşarak maktule yetiştiği ve herhangi bir duraksama ve iletişim içine girmeden samuray kılıcını ilk olarak maktulün sağ arka yan tarafından iki eliyle sapladığı belirtildi. Maktulün birtakım direnme hareketleri göstermesine rağmen sanığın durmadan ve duraksamadan 29 saniye boyunca 6’sı öldürücü toplamda 12 adet kesici delici alet yaralanması oluşturacak şekilde kılıç darbelerine devam ettiği kaydedildi. Bu sırada maktulün imdat sesini duyan ve aynı sokaktan geçmekte olan müşteki Kaan’ın olay yerine yaklaşmaya çalışması üzerine sanığın kılıcı havaya kaldırarak ‘yaklaşma sana da’ saplarım dediği belirtildi. Eylemin tamamlandığını, maktulü kesin kez öldürdüğünü anlayan sanığın kılıcı saklama zahmetine dahi girişmeksizin elindeki kılıçla doğrudan ikamet ettiği siteye giriş yaptığı ve kısa bir süre sonra suç aletiyle ikametinde yakalandığı aktarıldı.

‘Savunmasını değiştirdi’

Mütalaada, sanığın bir insan öldürmek suç kastını, olay akşamı üzerine çöken karamsarlığa ve mutsuzluğa bağladığı, kovuşturma aşamasında ise savunma değiştirmek kendisine görünen şeytanın emrine bağladığı vurgulandı. Sanığın cezai sorumluluğunun olmadığı şeklinde anlaşılmasını istediği savunmalarına itibar edilemeyeceğini belirten savcı, sanığın kendi kişisel duygu ve arzularını bir insan öldürmek şeklinde tatmin yoluna gittiği, sırf bir insanı öldürmek için öldürdüğünü belirtti. Savcılık, suçun işleniş biçimi gözetildiğinde sanık lehine herhangi bir takdiri indirim sebebi uygulanmamasını talep ederek, sanığın "tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsini istedi. Ayrıca sanığın, “silahla tehdit” ve “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’a muhalefet” suçlarından 6 yıla kadar hapsini talep etti.

“Başak, savunmasız olduğu için, kadın olduğu için öldürüldü”

Bunun üzerine söz alan Başak Cengiz’in annesi Beyhan Cengiz, “Kötülüğün kol gezdiği dünyada sahipsiz kalmış kadınlara umut olmanızı istiyorum. Zalimlerin elini kolunu sallayarak gezmesine fırsat vermeyin. Başak savunmasız olduğu için kadın olduğu için öldürüldü. Öyle bir karar olsun ki örnek olsun. Hakkın ve adaletin yerini bulmasını talep ediyorum” dedi. Bunun üzerine söz alan sanık ise “Söyleyecek bir şeyim yok. Sadece pişmanım” dedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için süre verdi. Dosyanın Adli Tıp Kurumu üst kurumuna gönderilerek sanığın cezai ehliyetinin tespiti için nihai kesin rapor aldırılmasına hükmetti. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.