Kartal’da faaliyet gösteren İstek Vakfı Özel Uluğbey Okulunda 2017 yılında 5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen yüzme öğretmeni hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, “Çocuğu uyku odasına götürdüğüme ilişkin iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Mağduru yüzme dersi dışında hiçbir zaman görmedim. Yüzme dersinin doğası gereği yüzme bilmeyen çocuklara yardımcı olmak için temasa geçtiğimiz oluyor” diyerek suçlamaları kabul etmedi. Sanığın tutuklanması yönündeki talepleri reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
Kartal’da bulunan İstek Vakfı Özel Uluğbey Okulunda 2017 yılında beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan S.A.’nın (35) 5 yaşındaki kız çocuğu S.A.A.’ya yönelik cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla “çocuğun cinsel istismarı” ve “çocuğu hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 17 buçuk yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık S.A. ve avukatları katılırken, mağdur çocuğun ailesi ve avukatı Betül Altınsoy ile KADEM avukatları da salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan sanık S.A., 2015 yılından itibaren İstek Okullarında beden eğitimi öğretmeni olarak görev yaptığını söyleyerek, “2017-2018 yıllarında da ihtiyaç olduğunda ana okullarında yüzme öğretmeni olarak derse gittim. Biz öğrencinin katıldığı ilk yüzme dersini 29 Eylül 2017 tarihinde gerçekleştirdik. Bu dersi toplu bir şekilde yaptık. Ayrıca derslere kesinlikle tek başımıza girmezdik, mutlaka bir beden eğitimi öğretmeni de yanımızda olurdu. Ailesiyle yüz yüze görüştüğümüzde çocuğun yüzme dersine girmek istemediğini ve korkuları olduğunu söylediler. Kendilerine ilk derste korkmalarının normal olduğunu söyledim. Fakat 1 gün sonra ailenin şikayetçi olduğunu öğrendim ve savunmamı okul müdürüne ilettim. Daha sonra savcılıktan bir yazı geldi” dedi.
“Yüzme bilmeyen çocuklara yardımcı olmak için temasa geçtiğimiz oluyor”
Savunmasının devamında, “Çocuğu uyku odasına götürdüğüme ilişkin iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Biz çocukların giydirilmesi işlemleriyle hiçbir şekilde ilgilenmeyiz. Mağduru yüzme dersi dışında hiçbir zaman görmedim. Zaten yüzme dersinin doğası gereği yüzme bilmeyen çocuklara yardımcı olmak için temasa geçtiğimiz oluyor. Atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” diye konuştu.
"Çocuğumda kekemelik başladı"
Bunun üzerine söz alan mağdur çocuğun annesi A.A., “Çocuğumu 2017 yılının eylül ayında okula kaydettirdim. İlk etapta hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Kendisi anasınıfına gidiyordu. Zamanla çocuğumda birtakım sıkıntılar olmaya başladı. Örneğin, tek başına uyumamaya başladı, yine kekemelik ve gözünde tik gibi birtakım şikayetleri oluşmaya başladı. Biz sözlü olarak durumları okul yetkililerine ilettik. ‘Gözlem yapıp geri döneceğiz’ dediler ancak yapmadılar. Sanıktan şikayetçiyim” diyerek cezalandırılmasını istedi.
Müştekilerin avukatı Betül Altınsoy söz alarak, “Dosya kapsamında tanzim edilen adli pedagog ve ATK raporu olayı ortaya koymaktadır. Kovuşturmanın geldiği aşama ile suçu sabit olduğu anlaşılan ve hakkında şimdiye kadar tutuklama tedbiri uygulanmamış olan sanığın tutuklanmasına karar verilmesini talep ediyoruz” dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Bilal Karaoğlu da, “Mağdur ifade tarihinde 5 yaşındadır, ayrıntılı beyanlarda bulunmaktadır. Yaşı itibariyle böyle bir ifade vermesi normalde mümkün değildir” diyerek sanığın tutuklanmasını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın tutuklanması yönündeki talepleri reddetti. Duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
Duruşma öncesi açıklama
Duruşma öncesinde adliye önünde açıklama yapan Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Hukuk Komisyonu Başkanı Canan Sarı, “2017 yılının Ekim ayında henüz 5 yaşındayken minik kızın gittiği İstek Vakfı Anaokulunda, öğretmeni tarafından cinsel istismara uğraması bizleri dehşete düşürmüştür. Bu menfur eylemin çocuklarımızın ‘ikinci yuvaları’ olarak nitelediğimiz, kendilerini güvende hissetmeleri gereken okul ortamında gerçekleştirilmiş olması bardağı taşıran son damla olmuştur. Bizler, toplumun her kesimine karşı şiddetin kabul edilemez olduğuna inanan bir sivil toplum kuruluşu olarak diyoruz ki, ‘İstismar felakettir’. Sanığın tutuklanmasına karar verilmesini ve yargılamanın en kısa sürede tamamlanmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Deliller karartıldı”
Mağdur ailenin avukatı Betül Altınsoy ise, “Dava kapsamında alınan gerek adli pedagog raporu gerekse de adli tıp raporu 5 yaşındaki mağdurun beyanlarının yaşının gerektirdiği düzeyde normal ve gerçekçi olduğunu vurgulayarak eylemden dolayı anksiyete belirtisi oluşturduğunu açıkça ifade etmektedir. Lakin gelinen süreçte birçok delilin karartıldığı gözükmektedir. Dosyada mevcut siber suçlardan gelen kriminal rapora göre, ‘eylemden önceki 2000 ve 2016 yılları arasında görüntülerin olduğu ancak eylemin gerçekleştiği 2017 tarihinde görüntülerin yok edildiği, bu sebeple görüntünün olmadığı’ tespit edilmiştir. Davada delillerin karartıldığı bu denli aşikarken daha fazla kaybın gerçekleşmemesi için sanığın derhal tutuklanması oldukça elzem. Mahkemenin kanaatinin bu yönde olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kartal’da İstek Vakfı Özel Uluğbey Okulunda yüzme öğretmeni olan S.A.’nın öğrencisi olan S.A.A.’ya 2017 yılı Ekim ayında öğretmen-öğrenci ilişkisini aşacak nitelikte yakınlaştığı anlatıldı.
Mağdure S.A.A.’yı diğer çocuklardan ayırarak uyku odasına götürdüğü, mağduru uyku odasında alıkoyduğu ve mağdura yönelik cinsel saldırıda bulunduğu belirtildi.
İddianamede, tanık beyanları ve adli tıptan gelen fiziki ve psikolojik inceleme sonuçlarına göre doğrudan doğruya mağdurun cinsel istismara uğradığına dair tıbben kesin bir karara varılmadığı kaydedildi.
Mağdura konuya ilişkin sorular sorulduğunda ve anlatımlarında çizimlerle cinsel bölgeleri gösterebildiği, sanığın resmini çizerken yüzünü karanlık çizdiği, geceleri ağlayarak kalktığı, duş aldırırken soyunmaya direndiği şeklinde tepkiler verdiği vurgulandı. Sanık S.A.’nın, “12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı” ve “12 yaşından küçük çocuğu hürriyetinden yoksun kılınması” suçlarından 9 yıl 6 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapsi istendi.