Haber Manşet Gazetesi

Şişli’de resmi ekip aracıyla 1 kişiye çarparak ölümüne neden olan polis memuru hakim karşısında

ASAYİŞ

Şişli’de park halindeki resmi ekip aracını geri aldığı sırada araçla kaldırımda bulunan 1 kişinin ölümüne, 1 kişinin de yaralanmasına neden olan polis memuru hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık, ‘’Ben bu mesleği insanlara yardım etmek için seçtim, hiçbir çocuk benim yüzümden annesiz kalsın istemezdim’’ dedi. Mahkeme, görevsizlik kararı vererek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti.

Şişli’de park halindeki resmi ekip aracını geri aldığı sırada araçla kaldırımda bulunan 1 kişinin ölümüne, 1 kişinin de yaralanmasına neden olan polis memuru hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık, ‘’Ben bu mesleği insanlara yardım etmek için seçtim, hiçbir çocuk benim yüzümden annesiz kalsın istemezdim’’ dedi. Mahkeme, görevsizlik kararı vererek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti.

Şişli’de 10 Eylül 2024’de park halindeki resmi ekip aracını geriye doğru aldığı sırada, aracıyla kaldırımda bulunan Ergül Kaya’ya çarparak ölümüne, Ayşegül Tofan’ın ise yaralanmasına neden olan polis memuru G.U.’nun yargılanmasına başlandı. İstanbul 54.Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık polis memuru G.U. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Hayatını kaybeden Ergül Kaya’nın eşi Dursun Kaya ‘müşteki’ sıfatıyla, kazada yaralanan Ayşegül Tofan ‘mağdur’ sıfatıyla mahkemede hazır bulundu. Tarafların avukatları da duruşmaya katıldı.

‘’Kaldırıma ya da duvara çarptığımı düşündüm, 2 kişiyi yerde görerek şok oldum’’

Duruşmada savunma yapan sanık G.U., olay tarihinde devriye ekiplerde görevli olduğunu söyleyerek, ‘’Ekip arkadaşım V.A. ekip aracının yan koltuğuna binmek istedi ancak kapıyı açmak istediğinde kaldırımdaki sabit dubalara denk gelince bana ‘aracı biraz geri alır mısın’ dedi. Ben de polis okulunda ehliyet almaya hak kazanmış olduğum ve daha önce de aracı ileri geri almış olduğum için aracı geri almak istedim. Araç zaten klima açık olduğu için çalışır vaziyetteydi, frene basarak vitesi R konumuna getirdim. Sonra ayağımı frenden çektiğimde araç birden geri manevra yaptı, 1-2 metre ilerledi. Kaldırıma ya da duvara çarptığımı düşündüm, bu arada hızla aracı durdurdum. Durma sırasında kafam sol taraftaki cama çarptı, araçtan inip baktığımda ise 2 kişiyi yerde görünce şok oldum. Ölen kişinin bilincinin kapanmaması için elinden tutarak yardım etmeye çalıştım’’ dedi.

‘’Hiçbir çocuk benim yüzümden annesiz kalsın istemezdim’’

Savunmasında devam eden sanık, kazanın bilerek ve isteyerek olmadığını belirterek, ‘’Ben bu mesleği insanlara yardım etmek için seçtim. Bilerek ve isteyerek karıncayı bile incitecek bir insan değilim. Yaşanan olaylar için çok üzgünüm, hanımefendi vefat ettiğinden dolayı gerçekten çok üzgünüm. Ben her gün o kadına dua ettim, ben de bir annenin evladıyım. 13 yaşından beri babasız büyüdüm, hiçbir çocuk benim yüzümden annesiz kalsın istemezdim’’ ifadelerini kullandı.

Şikayetçi olmadı

Mağdur Ayşegül Tofan mahkemedeki ifadesinde işe gitmek için yürüdüğü sırada olayın gerçekleştiğini belirterek sanıktan şikayetçi olmadığını belirtti.

‘’Ehliyeti olmayan birini herkes bilir, fren yerine gaza basmış’’

Müşteki Dursun Kaya ise sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyerek, ‘’ 2 tane çocuğum annesiz kaldı, birisi 7 buçuk yaşında. Bazı şeyler söylüyor ama öyle değil, sanığın acemi olduğu çok belli. Ehliyeti olmayan birini herkes bilir, fren yerine gaza basmış, 3 dubayı kırıp kaldırıma çıkmıştır. Bu araç kimin üzerine zimmetli? Kim getirdi? Nasıl başıboş? Olay yerine nasıl gelmiştir? Yetkililerin hepsinden şikayetçiyim’’ şeklinde konuştu.

Sürücü kaydının bulunduğu ancak ehliyetinin bulunmadığı aktarıldı, 6 yıla kadar hapsi istendi

Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanığın Emniyet Genel Müdürlüğü personeli sürücü kaydının bulunduğunu ancak ehliyetinin bulunmadığını, bu hususun idari işlem niteliğinde olduğunu, aracın kullanılıp kullanılamayacağına ilişkin yetkinin sertifika ile verildiğini ve bu hususta olumsuzluğun bulunmadığını aktardı. Açıklanan mütalaada, sanık G.U.’nun ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasına çarptırılarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesi talep edildi.

‘’Ben hayalleri olan bir polis memuruyum’’

Mahkemenin bitirileceği belirtilerek son sözü sorulan sanık, ‘’Ben hayalleri olan bir polis memuruyum. Gerçekten bu bir kazaydı, vefat eden kadın için çok üzgünüm ama bilerek ve isteyerek olmadı. Bana inanın lütfen’’ ifadelerini kullandı.

Dosya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi

Kararını açıklayan mahkeme, görevsizlik kararı vererek dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca, sanık G.U.’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, olay günü polis memuru olarak görev yapan şüpheli G.U.’nun, park halinde olan resmi ekip aracını bir kaç metre geri almak üzere hamle yaptığı, bu sırada olayın gerçekleştiği anlatıldı. Bilirkişi raporunun da yer aldığı iddianamede, şüpheli polis memuru G.U.’nun ‘asli kusurlu’ olduğu, ölen Ergül Kaya ile yaralanan Ayşegül Tofan’ın bir kusurunun bulunmadığı belirtildi.

Hazırlanan iddianamede şüpheli polis memuru G.U.’nun ‘bilinçli taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

(SD-

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.