Balıkesir’in Edremit ilçesinde yaşayan Araştırmacı-Yazar ve emekli fen bilgisi öğretmeni Hüseyin Ergül, bugüne kadar bilinmeyen ve yüzyıllardır bilim adamlarının üzerinde çalışmalar yürüttüğü ama sonuç alamadığı, cismin dördüncü boyutunu keşfettiğini savundu.
Uzun yıllar matematik ve fizik kuramları üzerinde araştırmalar yaptığını söyleyen Hüseyin Ergül, bilim adamlarının normal 3 boyutun yanında daha fazla boyut olabileceğine ilişkin teorik araştırmalarının dışında kendisinin keşfettiği “Köşegen Boyut” adını verdiği ’4. boyut’ sayesinde özellikle depremlerde binaların zarar görmesinin önüne geçilebileceğini ve bununla birlikte de can kayıplarının neredeyse sıfıra indirilebileceğini iddia etti.
Bugüne kadar yayınlanmış 8 kitabı bulunan Araştırmacı-Yazar Hüseyin Ergül, “Şu ana kadar bildiğimiz bilimsel gerçekler, matematiksel ve geometrik olarak cisimlerin üç boyutunun olduğunu ifade eder. Bunlar; uzunluk, yükseklik ve genişlik olarak adlandırılır. Bu üç boyut, cisimlerin bir köşesinden çıkar. Dördüncü boyut için söylenmiş bir takım kavramlar geçmiş dönemlerde de olmuştur. Ama bunlar yersiz ve gereksizdir. Boyut kavramıyla da uyuşmamaktadır. Mesela, Litvanyalı Matematik Profesörü Hermann Minkowski; zamanı dördüncü boyut olarak göstermiştir. Ama bu tez tutmamıştır. Tutmayacaktır da. Çünkü uzunluk, yükseklik ve genişlik gibi özellikleri taşıyan şey, boyuttur. Ama benim sözünü ettiğim ve ‘Köşegen Boyut’ ismini verdiğim Dördüncü Boyut; uzunluk, yükseklik ve genişlik gibi özellikleri taşıyan bir boyuttur” dedi.
“Savunduklarım son derece net bilgilerdir”
Madde ile cismi birbirinden ayırabilen düşüncelerin boyut hakkında rahatlıkla fikir yürütebileceğini savunan Hüseyin Ergül, “Ama bu ayrımı yapamayanlar için bunu anlayabilmek zordur. Ben; cismin dördüncü boyutunu buldum. Ama bundan sonraki çalışmalarımda, maddenin dördüncü boyutunu, hatta maddenin derinliklerinde, molekül ya da atom yapısına ait dördüncü boyutu zaten araştırmaya başladım. Ama bugün için o konuda herhangi bir şey söyleyemiyorum. Ancak, cisimler için dördüncü boyut konusunda rahatlıkla tezlerimi savunabilirim. Savunduklarım son derece net bilgilerdir” ifadelerini kullandı.
Herhangi bir karton kutu ile yaptığı çalışmayı ispatlayabileceğini belirten Ergül, “Mesela bir karton kutu, aslında geometrik olarak bir prizmadır. Bir prizmanın, bir köşesinden çıkan üç ayrı nokta vardır. Bu noktalarda yapılacak ölçümlerde; uzunluk, genişlik ve yükseklikleri bulabilmek mümkündür. Ama bu prizmanın iç hacmine ve iç yapısına baktığımızda, tabanın alt köşesinden yani o üç boyutun çıktığı noktadan, iç hacimdeki karşı taraftaki köşeye doğru bir ölçüm yaptığımızda cismin Köşegen Boyutu’nu bulabiliyoruz” dedi.
“4. boyut, depreme dayanıklı mimarilerin inşa edilmesini sağlayabilir”
Buluşunun, başlangıçta insanlığa ne kazandığını düşünmediğini ama daha sonra bulunduğu odanın yapısı ve alt köşeden, üst köşeye doğru olan dördüncü boyutunu gözlemlediğinde, aklına deprem dalgalarının geldiğini anlatan Hüseyin Ergül, “Deprem kuvvetlerini; uzunluk, yükseklik ve genişlik boyutlarının üç boyut olarak karşıladığını fark ettim. Ancak benim bulduğum Köşegen Boyut’u da hesaba kattığımızda, örneğin 100 birimlik bir deprem kuvvetine 3.33’lük bir güç düşerken, dördüncü boyutun da bu dirence katıldığında depremin gücü yüzde 25 ‘lik bir birime düşüyor. Deprem kuvvetlerinin yada dalgalarının sönümlendirilmesi için dördüncü boyut fevkalade bir yoldur. Özellikle binaların yapımı sırasında bu metot kullanılabilir. Tabi bunu uygulayacak olan mühendisler, bilim adamları ve uzmanlardır” diye konuştu.
“Daha az malzeme ile daha sağlıklı sonuç alınabilir”
Keşfettiği Köşegen Boyut’un sadece binalar için değil; yollar, köprüler, viyadükler ve benzeri mimari alanlarda daha az bir masrafla rahatlıkla kullanılabileceğini söyleyen Hüseyin Ergül şöyle devam etti:
“Daha gerçekçi hesaplarla, deprem ve doğal afetlerde meydana gelecek olumsuzluklardan da böylelikle kurtulmuş oluruz. Belki de kullanılan malzemelerin aşırı kullanımlarından da kaçınılmış oluruz.”