Narenciye sezonuna çok az bir süre kala özellikle erkenci satsuma hasadından yaklaşık 2 ay önce görünmeye başlayan Akdeniz meyve sineği, gerekli önlemler alınmazsa kısa süre içinde onlarca dönüm narenciye bahçesindeki meyvelerde geri dönüşü mümkün olmayan zararlara neden oluyor. ’Akdeniz Meyve Sineği Mücadelesi (AMS) Ulusal Eylem Planı’ sürecine dahil olan kurumlardan biri olarak çalışmalarını hızlandıran Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), bölgesel mücadele çağrısında bulundu.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, Ege İhracatçı Birlikleri tarafından Akdeniz Meyve Sineği Mücadelesi (AMS) Ulusal Eylem Planı kapsamında gerçekleştirilen toplantılara katılım sağlandığını, üreticilerle görüşmelerde AMS mücadelesi hakkında bilgilendirmelerde bulunulduğunu söyleyerek EİB’nin faaliyetlerini şöyle özetledi:
"Üye firmaların teknik personellerine AMS zararının öneminden bahsedildi. AMS ile ilgili ve zararı konusunda afiş ve broşürler hazırlanarak ilgili il/ilçe tarım ve orman müdürlükleri ile üreticilerin bulunduğu mahallelere bu görseller asıldı ve dağıtıldı. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yürütülen ’Ari Alan Projesi’ süresince AMS tuzakları verilerek destek olundu. Ayrıca, AMS ile mücadelenin daha etkili olması için Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından ’Akdeniz Meyve Sineği İzleme Projesi’ne de destek olunacak.”
"Bir yıllık emeği birkaç gün içinde yok edebilecek bir zararlı"
Hayrettin Uçak, “Akdeniz meyve sineği, üreticilerimizin bir yıllık emeklerini birkaç gün içinde yok edebilecek bir zararlı. Sektörümüz bakımından, geçmiş yıllarda bu zararlının neden olduğu çok ciddi zararlar yaşadık. 2018 yılında Rusya’nın Akdeniz meyve sineği görüldüğü iddiası ile 500 tonun üzerinde mandarinimizi geri göndermesi bunlardan birisi. Daha toplanmadan zararlı nedeniyle bahçede dökülen, tüketime uygun olmaması nedeniyle ağaçlarda kalan veya işletmelerde seçme, boylama bantlarından çöpe ayrılan onlarca ton narenciyede önemli bir kayıp oluşturuyor” diye konuştu.
Eylül ayının ilk haftası; zararlının görülmeye başladığı günler
Akdeniz meyve sineği ile mücadelenin son derece basit ve mümkün olduğunu dile getiren Hayrettin Uçak topyekün mücadele gerektiğinin altını şu sözlerle çizdi:
"Bu canlı uçabilen ve kısa sürelerde yüzlerce metreyi aşabilen, ömrü boyunca 300 kadar yumurta bırakarak hızlı bir şekilde popülasyonunu artıran bir canlı. Bu da zararlı ile mücadelenin bireysel ya da bir bahçede yapılmasının mümkün olmadığını yapılsa bile başarı şansının düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bir üreticimiz kendi bahçesinde ne kadar önlem alırsa alsın komşu bahçesi önlem almadıysa bu zararlıya karşı mücadelede yapabileceği fazla bir şey yok. Bu nedenle topyekûn, bölgesel bir mücadele gerekiyor. Eylül ayının ilk haftası zararlının görülmeye başladığı günlerdir. İlk günden önlem almaya başlamamız önemli.”
"Bahçemizdeki bozuk ürünleri çıkaralım, tuzakları kullanalım"
Uçak, “Alınacak önlemler zor gibi görünen ama son derece basit. Öncelikle bahçelerimizde zararlının konukçusu olabileceği yere düşmüş veya dalında çürük, çatlak, bozuk meyve olmamalıdır. Bu tip çürük, çatlak ve bozuk meyveleri bahçemizden toplayıp çöp torbalarının içerisine koyduktan sonra ağzı bağlanarak uygun olan çöp alanlarına atmalıyız. Eylül ayının ilk 2 haftasında, çevre ve insan sağlığı bakımından en etkili ve en yaygın mücadele yöntemi olan biyoteknik mücadele tuzaklarını asmaya başlamalıyız. Geçmiş yıllarda başarısını gördüğümüz tuzakları bu yıl daha etkin kullanmamız gerekiyor” dedi.
"Birlikte başarıya ulaşma şansımız daha yüksek"
Uçak, önceki yıla göre ciddi rekolte kaybının olduğu İzmir narenciye bölgelerinde rekoltenin daha da aşağılara düşmemesi adına tuzaklama işleminin hemen, topyekûn başlatılması ve kısa sürede bitirilmesi görüşünde. Uçak, “İster tek kullanımlık tuzaklar, ister geçmiş yıllarda birçok üreticimizin uyguladığı denenmiş ve başarıya ulaşmış olan çevre ve insan sağlığına zararsız karışımlarla hazırlanan tuzaklar olsun; birlikte ve her bahçede topyekün kullanılmaya başlansın. O zaman bu zararlı ile mücadelede başarıya ulaşma şansımız daha yüksek olacaktır. Unutmamalıyız ki tuzaklar ve içindeki karışımlar meyve ile temas etmediği için pestisit kalıntısına neden olmayacak. Devletimizin Akdeniz meyve sineği ile mücadelede kullanılan ürüne ruhsatlı tuzaklar için de desteği oluğunu da belirtmek isterim. İhracatçımız ve üreticimiz adına; Tarım ve Orman Bakanlığımıza, il/ilçe tarım ve orman müdürlüklerimize özverili çalışmalarından ve desteklerinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. İhracatta toleransı sıfır olan Akdeniz meyve sineği ile tüm üreticilerimizin verdiği topyekün mücadele kapsamında zararının önüne geçeceğine inanıyorum" sözlerine yer verdi.