Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) vasıtasıyla Bitlis’in Mutki ve Güroymak ilçelerine bağlı beldelerde geleneksel olarak yapılan tandır ve çömlekçiliğe destek verilmesi için kabul edilen projeler kapsamında imzalar atıldı.
Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Kavakbaşı beldesi ile Güroymak ilçesine bağlı Günkırı beldesinde uzun yıllardan beridir el emeği ile yapılan çömlekçilik ve tandır üretimi artık modern atölyelerde üretilecek. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2020 Yılı Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) koordinasyonunda hazırlanan Günkırı ve Kavakbaşı Beldelerinde Çömlekçilik ve Tandırcılığın Geliştirmesi Projesi’nde protokol imzaları atıldı.
DAKA Bitlis Yatırım Destek Ofisinde düzenlenen protokol imza törenine DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, Günkırı Belediye Başkanı İlhan Çetinsoy ve Kavakbaşı Belediye Başkanı Veysi Oğuz katıldı. Bölgede uzun yıllardan beri geleneksel yöntemler ile yapılan çömlek ve tandırın, modern yöntemler ile yapımını sağlayarak ekonomik değerini arttırmak ve hane halkı gelirini artırmak amacıyla hazırlanan projenin toplam bütçesi 1 milyon 840 bin 436 TL olarak açıklandı.
Emek-gelir dengesizliği sebebi ile yavaş yavaş terk edilmeye yüz tutmakta olan çömlekçilik ve tandırcılığın modern yollar ile yapılarak sürdürülebilirliğinin sağlanmasının amaçlandığı proje, turizme katma değer etkisi olan yöresel ürünlerin çeşitliliğini arttıracak ve kadının sosyal hayata katılımını sağlayacak. Projenin yürütücüsü Günkırı Belediyesi olurken, projenin 1 milyon 500 bin TL’lik kısmı ise hibe olarak sağlanacak.
Proje kapsamında kurulacak 2 adet 750 metrekarelik atölyedeki makine ve ekipmanlar kullanılarak modern yöntemlerle tandır ve çömlek üretilmesi sağlanacak. Ayrıca bu atölyelerde 80 kadın, her bir atölyede uzman 2 eğitmen tarafından 540 saatlik modern yöntemler ile çömlek ve tandır üretimi eğitimi alacak. Proje sonunda üretilen ürünlerin satışı ve pazarlanması amacıyla Günkırı ve Kavakbaşı beldelerinin karayolu ağı üzerindeki bölgelerinde 25 metrekarelik sergi ve satış alanları oluşturulacak.
DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, imza töreninde yaptığı açıklamada, “Projemizin toplam bütçesi 1 milyon 840 bin lira, bunun 1 milyon 500 bin lirasını DAKA olarak biz karşılıyoruz geri kalan eş finansmanı iki belde belediyemiz karşılayacaklar. Proje kapsamında yıllardır bölgede geleneksel yöntemlerle üretilen ve birçok bölgeye pazarlanan çömlek ve tandır başta olmak üzere benzer yöresel ürünlerin modern atölyelerde modern yöntemlerle üretilmesi ve sürdürülebilir bir pazar sağlanması amaçlanıyor. Bu projemiz için farklı bir önemi de özellikle bizim burada hedef kitlemiz kadınların daha aktif olarak üretime dahil edilmesidir. Modern yöntemlerle üretilen çömlek ve tandır başta olmak üzere ürünlerin özellikle hane gelirini arttırması ve ekonomiye katkı sağlamasıdır” diye konuştu.
Beldede çömlek yapımı işi ile uğraşan kadınları yerlerinde ziyaret eden Kavakbaşı Belediye Başkanı Veysi Oğuz ise toprak mutfak araç ve gereçlerinin daha sağlıklı bir ürün olduğunun tescillendiğini ifade ederek, şunları söyledi:
“Kavakbaşı’nda eskiden evlerde kullanılan eşyalar topraktan oluşuyordu. Günümüzde cam, porselen ve diğer ürünler kullanılıyor ama sağlık bakımından değerlendirdiğimiz zaman toprağın daha sağlıklı bir ürün olduğu tescillenmiş durumda. Son zamanlarda ülkemizde ve dünyada yaşanan pandemi ile birlikte insanların daha doğala ve daha sağlıklı bir ürüne yönelmesi ile birlikte bizim çanak çömleğe gerçekten insanlar yönelmiş durumda. Biz de bu kapsamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte bir proje yürütüyoruz. Kavakbaşı çanak çömlek sanatını geliştirme ve yaşatma adına bakanlığımızın bölgemizdeki temsilcisi olan DAKA ile beraber bir çanak çömlek atölyesi projesinin imzalarını attık. İnşallah bu projemiz bittiğinde şu anda evlerde kadınların kendi imkanları ile üretimlerini daha derli toplu, daha geniş bir ortamda ve pazarlama olanağını daha üst seviyelere çıkararak bölgemizin özellikle beldemizin ekonomisine bir katkı sunmayı düşünüyoruz. Burada özellikle kadınlarımıza yönelik bir istihdam çalışmamız olmuş olacak. Bu süreç bizi markalaşmaya, daha iyi tanıtıma ve daha iyi bir pazarlama imkanına kavuşturacak. Bu şekilde kadınlarımızın el emeği alın teri olan bu çanak çömleklerimiz hak ettiği değeri bulacaktır” diye konuştu.
Pandemiden dolayı taleplere cevap veremediklerini ve hazırlıksız yakalandıklarını belirten Oğuz, “Mart ayı ile birlikte dünya olarak içeri kapanmaya mecbur kaldık. İçeri kapandıktan sonra doğanın ve tabiatın değerinin farkına vardık. Tabiatın bize bahşettiği ürünlerin ne kadar önemli olduğunu, doğal yaşamın sağlık açısından ne kadar önemli olduğunun farkına varmaya başladık. Dolayısıyla pandeminden sonra insanlardan özellikle tandır noktasında çok büyük talepler geldi. Biz bu talepleri gerçekten karşılayamadık. Farklı diğer ürün yelpazemize de talepler oldu. Tabi ki biz biraz hazırlıksız yakalandık. Taleplerin bir kısmına özellikle tandır konusunda cevap veremedik. Daha derli toplu, daha imkanları geniş bir yerimiz olursa 12 ay üretimi planlıyoruz. Şu andaki mevcut haliyle sadece yaz aylarında üretim yapabiliyoruz” dedi.