63 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Atatürk Üniversitesinin kurulduğu günden bu yana bünyesinde oluşturduğu birimlerden biri olan Halıcılık Eğitim Merkezi, diğer adıyla Halı Kilim ve El Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezi, 1962 yılından beri üretimini aralıksız sürdürerek Türk Halı Dokuma Sanatını gelecek kuşaklara aktarmaya devam ediyor.
Üniversitenin kuruluş yıllarında 22 tezgâhlı küçük bir atölye şeklinde faaliyetine başlayan Halıcılık Eğitim Merkezi, daha sonra “Enstitü” haline dönüştürülerek, el sanatları alanında araştırma, yetiştirme ve özellikle köye yönelmiş yayım hizmetleri yapmakla görevlendirildi. İsmi Türk Halıcılığı Araştırma Yetiştirtme Enstitüsü olarak değişen merkez, enstitülerin “Akademik Organlar” olarak tanımlanması üzerine son olarak “Halıcılık Eğitim Merkezi” adı altında Rektörlüğe bağlı olarak faaliyetlerini sürdürerek günümüze kadar varlığını korudu.
Halı dokuma sanatını icra eden, üreten, araştırmacı, katılımcı, paylaşımcı, özgün, sanatsal ve estetik değerlere sahip, çağdaş bir öğretim kültürü oluşturan Halı Kilim ve El Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezinde geleneksel dokumaların yanı sıra bazı dokuma türlerinin kompozisyonları da korunuyor.
Türk Halı dokuma sanatını koruma, uygulama yöntem ve tekniklerini geliştirerek gelecek kuşaklara taşıma bilincini oluşturan Halıcılık Eğitim Merkezi diğer taraftan öğretim kültürü oluşturarak mesleki açıdan yetkin ve toplumsal değerlere saygılı dokuma ustaları yetiştirmek suretiyle uzun süreli ve düzenli sosyal sorumluluk projeleri de gerçekleştiriyor.
Türk Halı dokuma sanatını koruma, uygulama yöntem ve tekniklerini gelecek kuşaklara taşıma noktasında önemli bir misyonu gerçekleştiren merkez, verdiği eğitim-öğretim, ürettiği bilgi ve sunduğu kültürel ürünlerle ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmasına katkıda bulunarak öğretim ve üretim yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bölgeye Özgü Geleneksel Motifler Kayıt Altına Alınıyor
Üniversitenin en eski birimlerinden biri olarak 58 yıldır bölgenin kadim kültürünü yaşatma noktasında hizmet eden Halı Kilim ve El Sanatları Uygulama ve Araştırma Merkezinde çalışan kadınlar hem meslek öğreniyor hem de aile ekonomisine katkı sağlıyor. Aynı zamanda bölgeye özgü unutulmaya yüz tutmuş desen ve motifler ile Osmanlı saray halılarından esinlenerek üretilen lale, karanfil, gonca, hatai, penç ve saz yolu yaprak ve çiçek motifleri çeşitli kompozisyonlarda yorumlanarak kayıt altına alınıyor.
“Tarihten Süre Gelen Geleneksel Yapıyı Devam Ettiriyoruz”
Orta Asya halklarının dokuma sanatı olan halının geleneksel Türk sanatları içerisinde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Türk halılarının dokunduğu yer ve zamanın etnografik değer belgelerini oluşturduğunu söyledi. Rektör Çomaklı: “Atatürk Üniversitesi bünyesinde 58 yıldır faaliyetlerini sürdüren Halıcılık Merkezi, Erzurum ve çevresinde dokunan halıların zamanla doğal, coğrafi ve işlevsel özelliklerini, efsanelerini, motif adlarını ve bölgesel deyimlerini kaybetmemeleri adına adeta bir arşiv konumunda. İstihdam konusunda kadınlara önemli derecede katkıda bulunan merkezimiz, hem Türk halı-kilim kültürünün kaybolmaması adına önemli bir misyon yürütüyor. Ayrıca burada dokunan halılarla ülke ekonomisine katkıda bulunuluyor. Yarım asırdan fazla bir süredir aktif halde çalışan Halıcılık Merkezinin faaliyetlerine bundan sonra da aralıksız devam edebilmesi için desteğimiz sürecek” ifadelerini kullandı.