Tarihi ve doğal güzellikleri ile görenleri hayran bırakan ve Fırat’ın incisi Rumkale’de kıyı ve çevre düzenlemesi uygulama projesi başlatıldı. Altı ay sürecek uygulama projesi kapsamında otopark düzenlemesinin yanı sıra dik yamaçlara 100 adet seyir terası, kıyıda ise 7 adet satış birimi kurulacak.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEB) Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğü çalışmalarla kentin tarihi, kültürü ve turizmi hareketlendirilecek. Bu doğrultuda dünyanın görmek için can atacağı Rumkale, yurt içi ve yurt dışından kente gelen turistlerin uğrayacağı mekanlar arasında yerini alacak. Fırat nehriyle Merzimen çayının birleştiği, yüksek kayalarla örtülü bir tepe üzerinde konumlanan Rumkale, kentin yeni turizm yüzü olacak.
“Proje onay süreçlerini hızlıca tamamladık”
İki hafta önce başlatılan Rumkale kıyı ve çevre düzenlemesi uygulama projesi hakkında bilgi veren Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu (KUDEB) Şube Müdürü Serdar Murat Gürsel, bölgenin birinci derece arkeoloji sit alanı içerisinde kaldığından gerekli izinlerin alınarak çalışmaların başlatıldığını söyledi. Gürsel, “Çevre düzenleme işi proje çalışmalarını sonlandırdık. Proje çalışmaları sonrası Fırat nehri kenarında yapılacağı ve birinci derece arkeoloji sit alanı içerisinde kaldığından izin almamız gereken bakanlıklar ve kurumlar vardı. En başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın Gaziantep’teki teşkilatı Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Devlet Su İşleri İl Müdürlüğü, Gaziantep Müze Müdürlüğü ile Gaziantep Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin aldık. 2017 yılında başladık bu projeye. Alanla ilgili ön fizibilite çalışmaları ve proje planlaması yapıldı. Daha sonra da proje şekillendi. Projemize onay aldık” dedi.
"Derme çatma üniteler yerine satış birimleri kurulacak"
Gaziantep’te yer alan tarihi mekanlara yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda turisti çekmeyi amaçladıklarını hatırlatan Gürsel, “Proje çerçevesinde otopark, seyir terasları ve satış birimleri oluşturulacak. Bölgeye gelen insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak birimlere yöneldik. Buraya gelen ziyaretçilerin yeme, içme ihtiyaçlarını karşılayacak mekanlara ihtiyaç vardı. İnsanlar alanda yiyecek içecek satılan halihazırda derme çatma üniteler kurmuş. Bölgede uzun zaman geçirecek ziyaretçilerin ihtiyaçlarını karşılamak için 7 tane satış birimi, tuvalet, peyzaj ve sağlıklaştırma çalışması gerekecek. Bölge, arkeolojik alan olmasından ötürü mümkün olan en az müdahaleyle ıslah edilecek” ifadelerini kullandı.
“Doğal malzemelerle tasarlayacağız”
Bölgenin doğal yapısını bozmayacaklarını da vurgulayan Gürsel, “Fırat havzası üzerinde alanı tekneyle gezen insanlar Rumkale’yi inceleme fırsatı bulabilecekler. Bunun için de suyun üzerinde yüzer dubalar planlıyoruz. Kasaba köyünden Rumkale’yi gezmek isteyenler için araçlarını park edebilecekleri, otobüslere ve binek araçlara yönelik otopark planlaması yapacağız. Hem Fırat nehri hem de Rumkale’yi yüksek bir noktadan gören eğimli yamaçların üzerinde çok güzel bir seyir var. Söz konusu günübirlik dinleme alanında yaklaşık 100 tane seyir terası kurulacak. Teraslar arasındaki bağlantı yollarını ise bölgenin kendi doğal malzemeleriyle kaplayacağız. Terasları, ahşap görünümlü, güneşe dayanıklı, doğal dokuyu bozmayacak malzemelerle tasarlayacağız. Projemizin 6 aylık bir süresi var. İhalesi yapıldı, yüklenici firmaya yer teslimi gerçekleştirildi. Şantiye teslim edildi. Projenin aplikasyonuyla işe başlandı. Bundan sonraki aşamada hızlı bir şekilde gelen turistlerin burayı en iyi şekilde kullanabileceği bir alana hazır hale getireceğiz” diye konuştu.
Rumkale hakkında
Gaziantep’in Yavuzeli ilçesi Kasaba köyünün yakınında bulunan Rumkale, antik dönemden günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin, Kale-i Zerrin (Altın Kale) ve Rumkale gibi birçok isimle adlandırıldı. Kale, Nizip-Birecik Barajı gölünün oluşmasıyla doğmuş bir yarımadada konuşlandı. Hz. İsa’nın havarilerinden Johannes’in (Yuhanna) Roma döneminde Rumkale’yi mesken yaparak kayadan oyma bir odada incilin nüshalarını çoğalttığı rivayet edilir. 1279 da kaleyi kuşatan Memlüklüler bu aşamada kaleyi zapt edemedi. Ancak Memlüklü sultanı Melik el-Eşref 1292 de Rumkale’yi tekrar kuşatarak Rumkale’nin fethini gerçekleştirdi. Sultanın emriyle Suriye naibi Sancar Suca tarafından tamir ettirilen Rumkale, Kal’at el Müslimin adını aldı. Daha sonraları Kale-i Zerrin (Altın Kale) olarak adlandırıldı. Rumkale Memlüklüler zamanında yeniden uç kalesi olarak kullanılmışsa da, eski parlak dönemini bir daha yaşayamadı. 1516 da Osmanlıların eline geçen Rumkale, Halep Eyaleti’nin Birecik Sancağı’na bağlı bir kaza haline getirildi. 17’nci yüzyılda Evliya Çelebi, Rumkale’nin bir tepe üstünde sağlam bir kale olduğunu, dışarıda camii, hanı, hamamı ve küçük bir çarşısı bulunduğunu belirtir. Katip Çelebi de burasının bahçe ve meyvelerinin bolluğunu vurguladı. Rumkale üç yanı zümrüt yeşili göl ve bunu çevreleyen dik, sarp kayalıklı tepelerle çevrili doğa ve insan harikası bir yer olarak tanımlanır.