Konya ile Afyonkarahisar Kasaplar Odaları arasından çıkan ’Adana kebapta domuz yağı kullanılmasına’ ilişkin tartışmalar devam ederken, domuz yağının Konya’dan geldiği yönündeki iddiaların yalanlanması üzerine Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük tekrar bir açıklama yaptı. Yörük, “Meselenin özü ilimizde çıktığı ifşa edilen ürünün temininin nereden yapıldığıdır. Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum, bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından teşhir edilen ürünler arasında Afyonkarahisar’dan iki firmanın Adana Kebap ürününde domuz yağı kullanılmasına ilişkin açıklamalarının ardından geçtiğimiz günlerde Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük’ün domuz yağının Konya’dan geldiği yönündeki açıklamalara Konya Kasaplar Odası tepki göstermiş ve Afyon Kasaplar Odasının özür dilemesini istemişti. Bunu üzerine Afyonkarahisar Kasaplar Odası Başkanı İbrahim Yörük, tekrar bir açıklama yaparak konun saptırılarak Afyon-Konya arasında bir tartışma konusu haline getirildiğini ifade etti. Yörük yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Geçtiğimiz günlerde Tarım ve Orman Bakanlığı ifşa listesinde ilimizde bulunan 2 lokantamız adana kebabı ürününde domuz eti bulunması nedeniyle ifşa edilmiştir. Oda olarak her zaman bu tür halk sağlığını ilgilendiren meselelere dikkatle yaklaştık. İncelememiz sonucunda elde ettiğimiz bilgileri de kamuoyu ile paylaştık. Bizim bu bilgilere ulaşmamız gördüğümüz kadarıyla birilerini rahatsız etmiş. Bizi dava etmekle tehdit etmeye kadar uzanan bir garip basın açıklaması yapılmıştır. Biz yaptığımız açıklamanın arkasındayız, isteyen istediği yere şikâyette bulunabilir, bu tür kuru tehdit ve ithamlara pabuç bırakmayız. Ancak bizim amacımız bağcıyı dövmek bir ilin tüm esnafını zan altında bırakmak değil bilakis maddi gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Biz Konya Odasına da bir araştırma yapmalarını tavsiye ederiz. Çünkü ifşa listesi açıklandığında biz kimseyi temize çıkartmak için değil resmi bilginin doğruluğunu ve meselenin kaynağını tespit etmek maksadıyla incelemesini yaptık. Bu incelemeyi de her kasanın içinde çürük meyveler bulunabileceği ihtimali göz önüne alarak yaptık. Yoksa biz de bilirdik, ilimizde kesinlikle böyle bir olay olgu yoktur demeyi, ancak yüreklilik dolu böyle asılsız bir savunma yerine meseleyi ciddiyetle ve hassasiyetle ele almayı seçtik. Çünkü bu meselenin bir ucunda halk sağlığı bir ucunda esnafımızın kaygıları bir ucunda itibarımız, bir ucunda dini hassasiyetler vardır. Konya oda başkanımızın yaptığı açıklamada bahsettiği elisa tekniği eksik bir bilgi olabilir, çünkü bu gibi ette tür tayini teknikleri için bakanlık Elisa metodu yanında PCR ve DNA-micro array metodlarını da kullanmakta ve analizin yapıldığı laboratuvarda hangi metoda ilişkin teknik ekipman varsa o kullanılarak yapılmasını talimatlandırıyor. Bu moleküler metotlar sadece et proteini tabanlı olmayıp bazı diğer bileşenlerin ölçümünü de öngörebiliyor. Dolayısıyla bakanlığın da bu konuda domuz yağı tespiti açısından konuyu aydınlatması gerekir.”
“Meselenin özü ilimizde çıktığı ifşa edilen ürünün temininin nereden yapıldığıdır”
Meselenin sonuna kadar takipçisi olacaklarının altını çizen Yörük, “Görüldüğü üzere Konya oda başkanımızın konuyu tamamen ciddiyetten ayrılarak iki ilin birbiriyle husumetine indirgemesini gerektirecek bir durum yoktur. Böyle davranarak sadece esas meseleyi gündemden kaçırıp yerine bayağı bir tartışma bırakır. Meselenin özü ilimizde çıktığı ifşa edilen ürünün temininin nereden yapıldığıdır. Tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum, bu meselenin sonuna kadar takipçisi olacağız. Bizim açıklamamızda kimseyi hedef alan ifadeler bulunmazken, Konya Odasının açıklaması doğrudan odamızı ve onun temsil ettiği esnafı ve geleneksel değerleri hedef almaktadır. Bu konuyla ilgili bizler de esnafımızın haklarını korumak maksadıyla hukuki bir inceleme yapmaktayız. Bu domuz yağının kaynağı bulunana ve suçluları her kim olursa olsun ve ister Afyon, ister Konya, ister başka bir il olsun; kökü bulunup, cezalandırılmaları sağlanana kadar tüm gücümüzle takipçisi olacağız. Bu memlekette gıda terörizmine geçit vermeyeceğiz. Suçluyu saklamaya çalışan herkesi de ortaya çıkartacağız. Mesele zaten bakanlığa sirayet etmiş durumdadır. Yasal ve hukuki tüm girişimleri yapmaktayız, bakanlık sürecini de dikkatle değerlendirmekteyiz. Ve tüm bu sorumlulukların yanında ticari itibar, kişisel hak ve özgürlükler, tüzel kişiliklerin haklarını da göz önünde tutmaktayız” dedi.