Haber Manşet Gazetesi

AİHM’den ‘skandal’ FETÖ kararı

GENEL

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ’NİN (AİHM) FETÖ DAVALARI İLE İLGİLİ VERDİĞİ SKANDAL KARARA KARŞI AÇIKLAMA YAPAN KAYSERİ BAROSU AVUKATI EMİR AKPINAR, “AİHM’NİN KARARI TÜRK YARGISI’NA DARBE NİTELİĞİNDEDİR” DEDİ.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) FETÖ davaları ile ilgili verdiği skandal karara karşı açıklama yapan Kayseri Barosu Avukatı Emir Akpınar, “AİHM’nin kararı Türk yargısına darbe niteliğindedir.” dedi.

AİHM Büyük Daire’nin Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız mahkemelerinin üstüne geçerek hüküm tesis ettiğini söyleyen avukat Emir Akpınar, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire bugün bir başvurucunun pilot dava olarak kabul ettiği dosyasına ilişkin kararını açıkladı. Pilot dava dememin sebebi bu dosya üzerinden binlerce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvuruyu inceledi ve netice itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti açısından skandal bir karara imza attı. Kararda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6,7 ve 11. Maddelerinin ihlaline karar verdi. 6 ve 11. Maddeye değinmeyeceğim ancak 7. Maddeye ilişkin olarak vermiş olduğu kararla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire adeta Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız mahkemelerinin üstüne geçerek hüküm tesis etmiştir. Bu açıdan da hak ihlali kararı vermiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 7. Madde cezaların kanuniliği ilkesini içermektedir ve buna ilişkin maddedir. Buradan hareketle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire, ByLock kullanımını, Bank Asya’ya para yatırma eylemlerini, Zaman gazetesi üyeliğini ve sendika üyeliği gibi faillerin eylemlerinin suç teşkil edemeyeceği yönünde bir karar vermiştir.” dedi.

Akpınar, verilen kararın Türk yargısına darbe niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Karar bu yönüyle Türk yargısına adeta darbe niteliğindedir. Vermiş olduğu karar Türk Mahkemeleri’nin yerine geçerek vermiş olduğu bir karardır. Kendisi yargılama yapabilen bir mahkeme değilken, kararın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygunluğunu denetlemesi gerekirken tüm bunları hiçe sayarak adeta yeniden bir hüküm tesis etme cihetine gitmiştir. Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üst makamlarının bu kararın uygulanıp uygulanmaması noktasında Avrupa Konseyi’ne taraf olup olmama noktasında Avrupa Konseyi’ne taraf ülke olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin taraflıktan çekilmesi noktasına kadar gitmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.