Beşiktaş’ta ‘İstanbul Boğazı İçin Ortak Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştayda konuşan İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “İstanbul Boğazı sadece bir coğrafya değil geçmişten geleceğe uzanan bir miras, bizi biz yapan en önemli bağlardan bir tanesidir. İstanbul Boğazı birliğimizin kentimizin ve ülkemizin ortak değeridir. Hepimize emanet edilmiş bu ortak değeri gelecek nesillere aktarmakta hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.
Beşiktaş’ta ‘İstanbul Boğazı için Ortak Gelecek Çalıştayı’ düzenlendi. Bir otelde gerçekleştirilen çalıştay, Boğaz çevresindeki sorunlara ortak çözümler geliştirmeyi hedefledi. İstanbul Boğazı’nın dünü, bugünü ve geleceğini ele alan oturumlarla, katılımcılar arasında bilgi paylaşımı ve paydaşlık zemini güçlendirmeyi amaçlandı. Çalıştaya, İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği Başkanı ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney katıldı.
“İstanbul Boğazı’nda çok elzem çözülmesi gereken sorunlar var”
İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği’nin bu dönem yeni bir süreç başlattıklarını ifade eden Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, “İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği kurulduğu günden itibaren aslında biraz atıl durumda kalmıştır. İstanbul Boğazı’nda yaşanan sorunların bir uzağında kalmış ve bugüne kadar bunu kamuoyuna aktarma noktasında çok önemli sıkıntılar ve eksiklikler yaşamış. Göreve gelir gelmez, İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği’ne bağlı belediye başkanları ve meclis üyeleri ile yeni bir yol haritası oluşturduk. Çünkü İstanbul Boğazı sur içi ve sur dışındaki en eski tarihi yerleşim yerlerinden oluşuyor. Aslında bu hat dünyanın dört bir yanından İstanbul’a, Türkiye’ye ayak basan herkesin uğradığı bir bölgedir. Dolayısıyla buranın kendine ait sorunları, sıkıntıları ve çözüme yönelik adımların atılması gereken çok önemli bir bölge olarak değerlendiriyoruz. Buradaki temel sorunları, kentsel dönüşümden iklim krizine, balıkçılıktan müsilaja kadar konunun paydaşları ile beraber oturup çözmek niyetindeyiz. Bu kapsamda birtakım çalıştaylar serisine başladık. İlkini, ‘Balıkçılık Kongresi’ ile başlattık. Balıkçılığın Dünü, Bugünü ve Yarını Kongresi’ni gerçekleştirdik. Yine İstanbul Boğazı’nın diğer sorunları ile ilgili temel problemleri konuşacağız. Adı ‘İstanbul Boğazı İçin Ortak Gelecek Çalıştayı’. Hiç dokunmasak kendiliğinden yıkılacak bir sürü yapının olduğu bir bölgedeyiz. Burada çok elzem çözülmesi gereken sorunlar var. Müsilaj tekrardan gündemimizde. Müsilaj basına da yansımaya başladı. Geçmişte bir pratik var ama pratiğin neden başarısız olduğunu da hep beraber yaşamış olduk. Dolayısıyla konuyla ilgili de çok önemli somut adımların atılması gerekiyor” diye konuştu.
“İstanbul Boğazı mirasını geleceğe taşımak da bizim en büyük sorumluluklarımızdan biri”
İstanbul Boğazı çok değerli olduğunu söyleyen Başkan Akpolat, “Hem Cumhuriyet hem de Osmanlı tarihine tanıklık etmiş bir miras bizim açımızdan. Bu mirası geleceğe taşımak da bizim en büyük sorumluluklarımızdan biri. Bu çerçevede de sorumluluklarımızı yerine getireceğiz. Sadece bir gelecek öngörüsü olarak değil, günümüzün acımasız bir gerçeği olarak da iklim krizi sorunu önümüzde duruyor. Bu krizle ilgili sorunları yakından yaşıyoruz. Dünya iklim kriziyle savaşıyor. Katıldığımız, hem yerel hem de uluslararası toplantılarda en önemli gündem maddelerinin başında iklim krizi gelmekte. Bölgemizde de yaşanan bu sıkıntı, çözüm için atılacak adımları beklemektedir. Yine artan deniz suyu sıcaklıkları, mikro-plastik kirliliği ve şiddetlenen hava olaylarıyla ekosistem tehdit altındadır. Bu nedenle karbon salınımını azaltan, atık yönetimini sıfır kirlilik hedefiyle yeniden tasarlayan politikalar geliştirmek zorundayız. Bu adımlar sadece yerel bir ihtiyaç değil, İstanbul’umuzun geleceği için de bir zorunluluktur. Burada geliştireceğimiz çözüm önerileri sadece İstanbul Boğazı değil, İstanbul’un ve küresel çevre politikalarının da şekillenmesine yardımcı ve örnek bir model olacaktır” şeklinde konuştu.
“Deprem riskine karşı geliştireceğimiz her çözüm geleceğe umutla baktığımız bir İstanbul için atılmış bir adımdır”
Deprem riskine karşı geliştirilecek her çözümün umutla bakılan bir İstanbul için atılmış bir adım olduğuna değinen Başkan Rıza Akpolat, “Ortak geleceğimizi de sarsabilecek her risk, kentimiz ve boğazımız için en büyük tehditlerden biridir. O yüzden bununla ilgili de adımları gecikmeden atmak zorundayız. Halkımızın, şehrimizin, boğazımızın geleceği için bu adımları atmak hepimizin en önemli sorumluluklarından bir tanesi. Afet farkındalığı eğitimlerinden bireysiz şehir planlamalarına kadar uzanılan bir sistem kurmak yalnızca bir tercih değil hepimiz açısından artık bir zorunluluktur. Deprem riskine karşı geliştireceğimiz her çözüm geleceğe umutla baktığımız bir İstanbul için atılmış bir adımdır. İşte burada, bu çalıştayla da beraber İstanbul’un da geleceğini değiştirecek bu adımları atmak için sizlerle buluştuk. Aynı zamanda sürdürülebilir gıda yönetimi için de büyük bir potansiyele sahip İstanbul Boğazı, bu potansiyel aynı zamanda güvenli dayanıklı ve doğa bir kent için gıda sisteminin kritik önemini de bizlere hatırlatıyor. Aslında her lokmamız toprağın gücünü, suyun berraklığını ve üreticinin alın terini taşıyor. Bu nedenle Boğaz’daki zenginliklerden yararlanırken, balıkçılarımız başta olmak üzere yerel üreticileri desteklerken aynı zamanda doğa dostu bir yaklaşımı da esas almak zorundayız. Bu anlamda Boğaz’da yerel sürdürülebilir gıda yönetimi ana temasıyla bir başka çalıştayı da çok yakın zamanda planlıyoruz, bunu da düzenleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“İstanbul Boğazı birliğimizin kentimizin ve ülkemizin ortak değeridir”
İstanbul Boğazı’nın yalnızca doğal güzellikleri ile değil, kültürel zenginliğiyle de bir dünya mirası olduğunu aktaran Akpolat, “Maalesef bu miras plansız turizm faaliyetleri ve bilinçsiz kullanım sonucu zarar görme tehlikesiyle karşı karşıya. Sürdürülebilir turizm yaklaşımını benimseyerek hem bu zenginlikleri koruyabilir hem de ekonomik kalkınmaya ivme kazandırabiliriz. İstanbul Boğazı yalnızca suyun iki yakayı birleştirdiği bir beşik değil tarih boyunca medeniyetlere kucak açmış doğanın ve kültürün eşsiz bir buluşma noktasıdır. İstanbul Boğazı sadece bir coğrafya değil geçmişten geleceğe uzanan bir miras, bizi biz yapan en önemli bağlardan bir tanesidir. İstanbul Boğazı birliğimizin kentimizin ve ülkemizin ortak değeridir. Hepimize emanet edilmiş bu ortak değeri gelecek nesillere aktarmakta hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu nedenle “İstanbul Boğazı için Ortak Gelecek Çalıştayı”mızı düzenledik. İstanbul Boğazı Belediyeler birliği ile ilgili gerçekten atıl bir yapısı vardı ve biz hızlıca tüzüğünü düzenledik. Önümüzdeki ilk belediye meclisinde yeni tüzüğü hayata geçireceğiz. İstanbul Boğazı’nda sadece boğaza kıyısı olan ilçe belediyeleri değil denize kıyısı olan bütün ilçeleri de İstanbul Boğazı Belediyeler Birliği’ne üyesi yapmak gayretimiz çabamız var. İnşallah ilk meclisimizde o ilçeleri de boğaz belediyeler meclisine katılmasını sağlayacağız. Dolayısıyla bir bütün olarak İstanbul’u düşünüyoruz. Bu hattın geleceğini korumak için hep beraber iş birliği içinde çalışmak niyetindeyiz” dedi.