Haber Manşet Gazetesi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Irk, dil, mezhep ve meşrep farklılıklarını öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara karşı uyanık olmalıyız"

GENEL

HACI BEKTAŞ VELİ'NİN VEFATININ 752'NCİ YILI ANMA ETKİNLİKLERİNE KATILAN CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI CEVDET YILMAZ “ BÜLBÜLLERİN ŞEVKLE GELDİĞİ, BAĞRINDA GÜLLERİN FİLİZLENDİĞİ HAZRETİ HÜNKAR’IN OCAĞINDA, NEVŞEHİR’DE SİZLERLE BİR ARADA OLMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUM” İFADELERİNİ KULLANDI.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum siviller hayattan koparılırken bizlere düşen, haksızlıklar karşısında Hz. Hüseyin misali bir duruş sergilemektir. Irk, dil, mezhep ve meşrep farklılıklarını suni gündemlerle öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda yeni Kerbelâ’lar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olmaktır." dedi.

Nveşehir’de Hacı Bektaş-ı Veli’nin “Sözümüz Haktır, Özümüz Aşktır, Yolumuz Birdir” teması ile düzenlenen vefatının 752. Anma Yılı Etkinliği’ne Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmasında "Bülbüllerin şevkle geldiği, bağrında güllerin filizlendiği Hazreti Hünkar’ın ocağında, Nevşehir’de sizlerle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum” diye konuştu. Yılmaz ’Her fırsatta bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız; Hep birlikte Türkiye olacağız’ sözünü yineleyerek gönüller hünkârının çağrısını birlik beraberlik şiarı edinen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını iletiyorum. Buraya bir diğer güzel ilimiz Gaziantep’ten geliyoruz; Gazianteplilerin de sizlere muhabbetlerini iletiyorum. Bizleri bu dost meclisinde buluşturan Cenab-ı Allah’a hamd ediyorum. Ne mutlu bizlere ki 752’inci vefat yılında dahi diriliğini koruyan, ilmiyle çağları aşan manevi mimarlara sahibiz.” şeklinde konuştu.

"Ne mutlu ki bu toprakların mayasında Yunus Emreler, Ahi Evranlar, Hazreti Mevlanalar var" diyen Yılmaz “’Kudret eliyle kurulmuş, yıkılmaz yapımız bizim, Aşk kalemiyle kazılmış, silinmez tapumuz bizim, Yaradan’a sığınıp ümit ile gelenlere, Ezelden ebede kadar, açıktır kapımız bizim’ diyen Hacı Bektaş-i Veli gibi, coğrafyamızı imanla yoğuranlar var. Türkistan membaından doğmuş, Yesevi terbiyesiyle Anadolu coğrafyasında neşvünema bulmuş, ülkemizin manevi pınarlarından Hacı Bektaş-ı Veli’yi hürmetle anıyorum. Cenabı Allah milletimizi cümle erenlerin, evliya ve embiaların mirasına müdrik eylesin” dedi.

"Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi daim etsin." diyen Yılmaz “Hoca Ahmet Yesevi’nin Divan-ı Hikmet’i, Yunus Emre’nin Divan’ı, Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevisi’nde olduğu gibi Hacı Bektaş Veli de, eserleriyle insanları doğruya, iyiye ve güzele yöneltmiştir. Horosan’dan Sulucakarahöyük’e kadar geçtiği her yerde ilim irfan çırağını yakmıştır. Tüm yaşamı boyunca düşmanlıkların, kötülüklerin ortadan kalkıp; sevgi, saygı ve barış içerisinde yaşanması için mücadele etmiştir. Düşünceleri, milli birlik ve beraberliğimize katkı sağlamış; önemini bugün daha iyi kavradığımız düşünceleriyle tüm insanlığa evrensel mesajlar bırakmıştır. Bütün yaratılanlara sevgiyle, merhametle davranmak Anadolu’dan Balkanlara kadar uzanan karşılıklı anlayış iklimine önemli katkılar sağlamıştır. Bu anlayışta ayrı-gayrı, sen-ben kavgası hatta öfke yoktur. Birlik, beraberlik ve kardeşlik vardır." ifadelerini kullandı.

Yılmaz, şunları kaydetti:

“Düşmanın bile insan olduğunu unutma, sözleri ile bütün insanlığı kardeşliğe davet eden Hacı Bektaş Veli, ahlaklı ve erdemli olmayı, insan olmanın en temel vasfı olarak tanımlamıştır. Ahlak ve marifetin bir bütün olduğunu düşünen Hacı Bektaş, insanca yaşamanın yolunun ’Eline, diline ve beline sahip olmaktan’ geçtiğini söylemektedir. Hak aşığı Hacı Bektaş-ı Veli’yi bu yıl öğretisinden süzülen ‘Sözümüz Hakk’tır, Özümüz Aşktır, Yolumuz Birdir’ ifadesi ile anıyoruz. Nakış nakış bu topraklara dokuduğu değerleri yeniden zikrederek hayatımıza daha çok dâhil etmek için çabalıyoruz. İnsanlığın savaş yerine barışı, düşmanlık yerine dostluğu, kin ve nefret yerine sevgiyi koymaya ne denli ihtiyacı olduğu aşikârdır. Dünyanın farklı yerlerinde yaşanan insani dramlara, göçmen krizlerine ve Müslüman ülkelerin ortaya koyduğu acı tabloya baktığımız zaman Anadolu irfanını hem bizden sonraki nesillere hem de dünyanın her bir noktasına taşıma sorumluluğumuz ortadadır. Temelinde insanları Yaradan’ın emaneti olarak gören bir büyük anlayışa hep birlikte bu çağda can vermek mecburiyetindeyiz. Bugün dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum siviller hayattan koparılırken bizlere düşen, haksızlıklar karşısında Hz. Hüseyin misali bir duruş sergilemektir."

"Irk, dil, mezhep ve meşrep farklılıklarını suni gündemlerle öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda yeni Kerbelâ’lar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olmaktır." ifadesini kullanan Yılmaz, “’Birbirinizin eksiğini bulmaya çalışmayın, birbirinizin özel ve mahrem hayatını araştırmayın, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırtınızı dönmeyin, birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun!’ buyuran Peygamber Efendimiz sallahu aleyhi veselleme layık birer Müslüman ve bir toplum olarak aramızda dayanışmayı perçinlemektir. Bizlere düşen; Hacı Bektaşi Veli gibi iyilerin ve iyiliklerin yanında, kötülerin ve kötülüklerin karşısında olmak; hakkı ve hakikati tutup kaldırmaktır. Hep beraber, bizi bir kez daha zor dönemlere sokmak için aramızdaki mezhep ve meşrep farklılıklarını, etnik kökenleri bir şekilde kaşımak isteyenlere ’dur’ diyeceğiz. Özellikle bugünlerde Batıda sıkça karşılaştığımız İslam düşmanlığı ve kutsallarımıza ifade hürriyeti kisvesi altında yapılan menfur saldırılara ve nefret suçlarına karşı hep birlikte sesimizi yükselteceğiz. Hiç kimsenin bizi bölmesine, ayrıştırmasına ve kardeşliğimize zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar nazlı hilalin gölgesinde birliğimize halel getirmedik, kardeşlik yeminimizden dönmedik. Fitne, fesat ve tefrika girişimlerine fırsat vermeyecek; elbirliği ve gönül birliği içinde yolumuza devam edeceğiz. Bizim yolumuz, irfan mektebinin yoludur. Bizim yolumuz, ’insanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyen anlayışın yoludur. Bu anlayışın sonuçlarından biri yakın geçmişte yaptığımız kanuni düzenlemeler ile cemevlerine çeşitli kamu destekleri verilmesini sağlamak ve yeni bir başkanlık oluşturarak Alevi vatandaşlarımızın taleplerine kurumsal bir yapı içinde yaklaşmak olmuştur. Bu yoldan ayrılmayacağız ve her daim dayanışmayla sağlamlaştıracağız. Cenabıhak, Ehlibeyt hürmetine, Hak erleri ve erenleri hürmetine dirliğimizi, birliğimizi, kardeşliğimizi zevalden muhafaza eylesin. Türkistan’dan Balkanlar’a çağları aşan gönüller hünkârı Hacı Bektâş Veli’yi rahmetle yâd ediyorum. Tüm vatandaşlarımızı Nevşehir’i ve Kültür ve Turizm Bakanlığımızın gayretleriyle ihya edilen Hacı Bektaşi Veli Müzesi’ni ziyaret ederek Hünkarın ocağına misafir olmaya ve bu inanç, kültür ve fikir deryasına yelken açmaya davet ediyorum.” şeklinde konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.