Eskişehir’de ve tüm Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri eş zamanlı olarak Diyarbakır annelerine destek vermek için bir araya gelerek ‘Teröre dur’ çağrısında bulundu.
Eskişehir’deki açıklamaya şehit ve gazi yakınları, sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcilerinin yanı sıra pek çok vatandaş destek verdi. Onlarca kişi ‘Terörü anneler bitirecek’, ‘Anneler destan yazıyor’, ‘Türkiye annelerinin yanında’ ve ‘Çocuklarımızı istiyoruz’ pankartları ile Diyarbakır annelerine destek verdi. Yapılan açıklamada ise teröre en büyük darbeyi annelerin vuracağı belirtilirken uluslararası kamuoyuna Diyarbakır annelerine destek çağrısı yapıldı.
“Anne acısının etiketi olmaz”
Sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcilerinin adına Zekiye Çomaklı bildiriyi okurken bildiride; yerel, ulusal ve uluslararası kamuoyu Diyarbakır’daki annelerin yanında olmaya davet edildi. Çomaklı, “Bizler, bugün burada sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri olarak annelerin Diyarbakır’da başlattığı onurlu direnişe destek olmak üzere 81 ilde eş zamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Bu direnişin teröre en büyük darbeyi vuracak iradeyi ortaya koyduğuna yürekten inanıyoruz. Tarih, Diyarbakır’daki anneleri ve teröre meydan okuyan direnişlerini saygı ile yazacaktır. Bulundukları şehirlerde, siyasi ve toplumsal yalnızlaştırılma dahil her şeyi göze alıp evlatlarının dönmesini isteyen anneler, başka canlar yanmasın diye çıktıkları yolda inşallah zafere ulaşacaklardır. Günlerdir yaşanan evlat nöbetlerinde tarifi imkansız acılara şahit oluyoruz. ‘Evladımın ölüsüne bile razıyım’ diyen annelerin masum ve insani direnişinin yanında olmak, hepimizin boynunun borcudur. Bizler Edirne’den Kars’a tek yürek olmuş kadınlar ve anneler olarak anne acısının etiketi olmaz diyor; yerel, ulusal ve uluslararası kamuoyunu Diyarbakır’daki annelerin yanında olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Duruş ve cesaret terör örgütünün ağına düşmüş her evlada ve annesine umut oldu”
3 Eylül’den bu yana süren sessiz çığlığın giderek büyüdüğünü ifade eden Çomaklı, “Ülkemizin geleceğine, refahına, birlik ve beraberliğine zarar vermeye çalışan terör örgütlerine ve siyasi uzantılarına karşı yıllardır topyekün mücadele içerisindeyiz. Vatan uğruna verdiğimiz şehitlerin kanı, evlatlarımız için döktüğümüz gözyaşı hala kurumadı. Bu mücadelemize bir mihenk taşını da dağa kaçırılan evladını geri almak için teröre yeter diyen Hacire annemiz ekledi. Gördük ki yanan bir anne yüreği tüm acılara, göz yaşına ve gencecik fidanların ölümüne son verebilir. Bu duruş ve cesaret terör örgütünün ağına düşmüş her evlada ve annesine umut oldu. 3 Eylül’den bu yana tam 23 gündür Diyarbakır’da yeni annelerin katılımı ile büyüyen bu sessiz çığlık, dünya üzerindeki terörün tümüne ‘Dur’ diye haykıran güçlü bir sese dönüştü” dedi.
“Evlatlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak hepimizin vicdani borcudur”
Bildiride her ne pahasına olursa olsun karanlık yapıların yıkılacağına gönülden inandığı belirtilirken, konuşması şu şekilde son buldu:
“İnanıyoruz ki azimle seslerini yükselten kadınlar, terör örgütlerinin hain emelleri için Fırat’ın ve Dicle’nin kuzularının kurban edilmesine izin vermeyecektir. Duyduğumuz ‘Yeter artık’ feryadına destek vermek, safları sıklaştırmak, bir ve beraber olduğumuzu göstermek, evlatlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak hepimizin vicdani borcudur. Diyarbakır’da toplanan annelerin günlerdir ve hatta yıllardır süren mücadelesinde, kadınlar olarak tek yürek ve tek dua olduk. Biz bugün Eskişehir’deki kadın sivil toplum temsilcileri olarak, Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan annelerin yanında bedenen olamasak da onların ‘Ne pahasına olursa olsun’ diyerek teröre karşı gösterdikleri kararlı duruşlarının yanındayız. Annelerin başlattığı bu hareket karşısında karanlık yapıların yıkılacağına gönülden inanıyoruz. Ailelerimizin bir an önce evlatlarına kavuşmasını diliyor ve evlat nöbetindeki annelerle birlikte ‘Teröre son’ diyoruz.”