İzmir’in Urla ilçesinde yaşayan Zorlular ailesi, evlerinin önündeki bir dönümlük alanda yetiştirdikleri yok olma tehlikesi altında bulunan ve koparana yaklaşık 50 bin lira ceza kesilen kum zambaklarına gözü gibi bakıyor. Dedesinin 1950’li yıllarda diktiği alanda çok sayıda kum zambağı olduğunu ancak tek başlarına koruma altına almakta güçlük çektiklerini belirten Dilek Zorlular, "İnsanların durumun bilincinde olması gerekiyor, çünkü çiçekleri koparmaya çalışıyorlar. Yetkililerin bu çiçekleri korumasını istiyoruz" dedi.
Yok olma tehlikesi olan endemik kum zambaklarına Türkiye’nin denize kıyısı olan bazı bölgelerinde rastlanıyor. Bu bitkiyi koparana ise yaklaşık 50 bin lira ceza kesiliyor. İzmir’in Urla ilçesine bağlı Atatürk Mahallesi’nde yaşayan Dilek Zorlular, 1950’li yıllarda dedesinin Karaburun ilçesinden getirip diktiği ve bir dönümlük alanda çok sayıda bulunan kum zambaklarına ailesi ile birlikte gözü gibi bakıyor. Urla Belediyesi tarafından çiçeklerin bulunduğu alana konulan tabela ile bu bitkinin koruma altına alındığını ancak bazı bilinçsiz vatandaşların bitkiyi koparmaya çalıştığını belirten Zorlular, "Resmi makamlar tarafından burası korunursa elbette halk da daha çok bilinçlenecektir” diye konuştu.
Kum zambaklarını yıllardır koruduklarını kaydeden Dilek Zorlular, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dedem bu kum zambaklarını Karaburun ilçesinden getirip evin çevresine dikmiş. O dönemden beri biz bu çiçeklere bakıyoruz. Endemik bu bitkinin sadece deniz kıyılarında yaşadığını biliyorum. Biz birçok kez başka yerlerde yetişmesi için çabaladık ancak çiçek açmadılar. Sadece deniz kıyısı ve tuzlu bir alan istiyor. Maalesef bu çiçeklerin nesli tükeniyor. Artık tohumlarından da elde edilemiyor. Üniversiteden gelerek burada çalışma yapan yetkililer, sadece bir güve aracılığıyla türeyebildiğini söyledi ancak son dönemde bunu da görememeye başladık. Dolayısıyla da kum zambaklarının nesli tükenmekte.”
“İnsanlar bilinçlenmeli”
Çiçeği koparmanın cezası olduğunu vurgulayan Zorlular, “Ancak bunu kimse bilmiyor. Bu bitkinin neslinin tükendiği de bilinmiyor. Yetkililerden ricamız bu bölgenin sadece bizim çabamızla değil yetkililerin de çabasıyla toparlanıp göz önüne alınması, çiçeklerin korunmasıdır. İnsanların durumun bilincinde olması gerekiyor, çünkü çiçekleri koparmaya çalışıyorlar. ‘Bu çiçeği koparamazsınız’ dediğimde herhangi bir yaptırım olmuyor. Sadece bu bölgenin kollayanı olarak bunu söyleyebiliyorum. Halk da bunu yanlış anlayabiliyor. Resmi makamlar tarafından burası korunursa elbette halk da daha çok bilinçlenecektir” ifadelerini kullandı.
“Yapmazsak bu çiçekler yok olacak”
Aile olarak her yıl iki kez alanda dip temizliği yaptırdıklarını ifade eden Dilek Zorlular, “Burada çok sayıda işçi tarafından dip temizliği yapılıyor. Sonra da kendimiz üstünü temizliyoruz. Eğer bunu yapmazsak bu çiçekler yok olacak. Burası bir dönümden fazla bir alan ve çiçeklerimiz oldukça fazla. Burası benim geçmişim. Ailemi yansıtıyor. Dünyada nesli tükenen pek çok şey var. Bu çiçeklerin nesli tükenmesin istiyoruz. Bir katkımız olsun istiyoruz. Bu çiçeklerin hem korunmasını hem de Urla’nın bir değeri olmasını istiyoruz. İnsanlar gelip bu çiçekleri görsünler istiyoruz” dedi.
“Yaşatmak için canla başla çalışacağız”
Atatürk Mahallesi Muhtarı Rahime Tekin de, “Dilek Hanım ve ailesi Urla Belediyesi ile birlikte bu çiçekleri koruyor. Nesli tükenmekte olan bu çiçekler bu bölgede oldukça fazla. Biz de Atatürk Mahallesi Dayanışma ve Güzelleştirme Derneği olarak bu çiçekleri yaşatmak için canla başla çalışacağız” dedi.