İsveç, terör örgütü mensuplarına ev sahipliği yaparak destek olmasıyla gündemden düşmezken, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı’nın İsveç kralı için Rusya ile girdiği savaşı hatırlattı. Rusya’dan kaçan İsveç Kralı’nın Osmanlıya sığındığını aktaran Ekinci, İsveç Kralı 12. Karl yıllarca ülkesini Osmanlı’dan idare etti dedi.
Ruslarla girdiği savaşı kaybeden İsveç Kralı 12. Karl savaş meydanından yanındaki adamlarla birlikte kaçarak Osmanlı devletine sığınmıştı. Rusların, kralı iade talebine olumsuz yanıt veren Osmanlı Devleti, bunun üzerine Ruslarla savaşa girdi. Yıllarca Osmanlı devleti topraklarından ülkesini yöneten 12. Karl yıllar sonra yapılan anlaşma sonrasında ülkesine gönderildi. Osmanlı’nın; en büyük krallarından birine ev sahipliği yaptığı İsveç, bu gün Türkiye’nin istediği terör örgütü mensuplarını iade etmediği gibi terör örgütlerine desteklerini sürdürüyor.
İsveç kralı mağlup olduğu savaştan kaçarak Osmanlı topraklarına sığınmasını ve yaşananları anlatan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci; “Türkiye İsveç münasebetleri 18. yüzyıla dayanıyor. Demirbaş Şarl diye bildiğimiz 12. Karl, dönemin en büyük krallıklarından olan Polonya’yı yenerek Avrupa’nın en güçlü devletlerinden bir tanesi olmuş. 12. Karl, Rusya’nın işini bitirmek için harekete geçti. Girdiği savaşlardan aldığı galibiyetlerle kendinden çok emin olan 12. Karl, Rusya’yı yeneceğini düşünüyordu. Savaşa iyi bir hazırlığı olmadan giren 12. Karl, Rus Çarı büyük Petro’ya mağlup oldu. Savaş meydanından adamlarıyla beraber kaçan 12. Karl Osmanlılara sığındı” diye konuştu.
Osmanlı, İsveç kralı için savaşa girdi
Rusya’nın, İsveç kralını iade talebinin Osmanlı tarafından reddedildiğini aktaran Prof. Dr. Ekinci, “Rusya, Osmanlı hükümetinden kralı ve yanındakileri iade etmesini istedi. Ancak Osmanlı talebi reddetti. İlişkilerin gerilmesi üzerine Osmanlı hükümeti, Rusya’ya harp ilan etti. Baltacı Mehmet Paşa Osmanlı ordusu ile Rusların üzerine yürüdü ve Prut denilen bir bataklıkta Rus Çarı’nı kıstırdı. Osmanlı’nın galip gelmesinin ardından 12. Karl, bundan daha da ümitlenerek Bender denilen şehirde ikamet etmeye başladı. Osmanlı hükümeti kendisine artık gidebilirsin, harp bitti demesine rağmen kral bir türlü Bender’den ayrılmak istemedi. Çünkü o burada kalıp, Osmanlı hükümetini Rusya’ya karşı harbe sevk etmekti. Bir yandan Osmanlı hükümeti rahatsız diğer yandan Avrupa devletleri rahatsızdı. Kral, memleketini buradan idare ediyordu. Osmanlı hükümeti, bir türlü gitmek istemeyen 12. Karl’a para ve muhafızlar tahsis ederek ikametini Dimetoko’ya aldı. Daha sonra Osmanlı hükümeti Ruslarla nihai bir sulh anlaşması imzaladı. Bu anlaşma imzalanınca 1714’de 12. Karl ülkesi İsveç’e gönderildi” dedi.
“PKK’nın bütün dünyadaki algısı, Türkiye’deki algısı ile aynı değil”
İsveç’in PKK terör örgütü üyelerine ev sahipliği yapması ve Türkiye’nin örgüt üyelerini iade talebini reddetmesi konusuna değinen Prof. Dr. Ekinci, “PKK’nın bütün dünyadaki algısı Türkiye’deki algısı ile aynı değil. Bir terör teşkilatı olarak aynı zamanda muazzam propaganda faaliyetleri yürütmektedir. Dünyada PKK algısı, Türkiye’dekinden farklıdır. Bazı memleketler onları farklı görmekte ve değerlendirmekte. İnsan hakları ve hürriyetleri çok geniş olması, sosyal refah memleketi olması sebebiyle İsveç, arası iyi olup olmayan kişileri siyasi mülteci kategorisinde görüyor. Öyle olunca da bunların arkalarındaki lobi faaliyetleri geliyor. Türkiye’den İsveç PKK’yı destekliyor olarak görünüyor ama İsveç bunu öyle görmüyor. İsveç kendince mültecilere kapısını açan bir ülke imajı veriyor” dedi