Türk Diyanet Vakıf-Sen, Radyo Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) yazılı başvuruda bulunarak, televizyon yayınlarının milli ve manevi değerlere uygun olmasını istedi.
Türkiye’de de görülen Covid-19 salgınının yayılmaması için devletin çeşitli tedbirler aldığını hatırlatan Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, “Bu tedbirler kapsamında eğitim öğretime ara verildi, zorunlu olmadıkça evlerden çıkılmaması gerektiği belirtildi. Alınan bütün bu tedbirler, halk sağlığının korunmasına yönelik ve toplumumuzun tüm kesimlerini ilgilendirmektedir. Yediden yetmişe vatandaşlarımız evlerde kalmaktadırlar. Bazı televizyon kanallarında, felaket tellallığı ve karamsar hava üretimi yapılmakta, herkes bunu izlemektedirler” dedi.
Daha da tehlikeli olanının genç yaşlı herkesin sosyal medyada çokça zaman geçirmesi olduğunu belirten Ünal, “İnsanların sabahtan akşama kadar televizyon karşısında dizilerin ve neye hizmet ettiği belli olmayan programların esiri olmalarıdır. Bu süreçte özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin ruhsal gelişimine olumsuz etkisi olan dizi, yarışma, program ve benzeri gibi yayınların dikkatle denetlenmesi önemlidir. Şiddet unsuru içeren, güzel Türkçemizi bozup argo konuşmayı öne çıkaran, milletimizin en önemli yapı taşı olan ailenin kutsallığını yok eden, ahlak dışı ilişkileri özendiren, çalışmayı değil kolay yoldan şöhret ve zengin olmayı anlatan, mafya tipi oluşumları özendiren ve her şeyi mubah gören bir zihniyet oluşturan programların yayınlanmaması sağlanmalıdır. Milli, manevi, insani ve ahlaki değerlerimizin zedelenmesine ve yok edilmesine sebep olabilecek televizyon yayınlarının, gelecek nesillerin sağlam bir şekilde yetişmesine olumsuz etki etmemesi için dünden daha da titizlikle takibi gerektiğini düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.
RTÜK Kanunu’nda “Toplumun milli ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” hükmü bulunduğunu hatırlatan Ünal, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı:
“Özellikle herkesin evde kaldığı ve televizyon izlemenin en üst düzeye çıktığı bu günler fırsata çevrilmelidir. Bu itibarla çocuklarımızın, gençlerimizin ve toplumun bilgi, ahlak, üretme ve başarılı olmaya yönlendirici programların yapımı sağlanmalıdır. Milli birliğimizi kuvvetlendirici, sevgi, saygı, yardımlaşma, dayanışma ve zor zamanlarda bütünleşmenin kuvvetlendirilmesini özendirici yayınlar yapılmasının teşviki, umutsuzluğu, kargaşayı, milli-manevi değerlerimizi aşağılayıcı ve yok edici programların önlenmesi için RTÜK Başkanlığına yazılı başvuruda bulunduk.”