Kocaeli’nin İzmit ilçesinde eşi tarafından terk edilince baba mesleğine sarılan 2 çocuk annesi Fatma Bektaş, evinin altında 15 yıldır işlettiği bakkal dükkanı ile dimdik ayakta durarak “Arkadaşımız, bakkalımız, patronumuz, her şeyimiz o” diyen mahallelinin “Bakkal Ablası” oldu.
İzmit Yeni Mahalle’de tek katlı evinde yaşayan 2 çocuk annesi Fatma Bektaş (57), 20 yıl önce eşi tarafından terk edilince hayata tutunmak için verdiği mücadele ile örnek oldu. Çocuklarını yetiştirmek ve ayakta kalmak için evinin altındaki 20 metrekarelik dükkanı bakkala çeviren Bektaş, 15 yıldır elleriyle dükkanına malzeme taşıyarak mahallenin “Bakkal Ablası”, çocuklarının ise kahramanı oldu. Çocuklarını yetiştirmek için baba mesleğine sarılarak hayata tutunan Bektaş, bakkalda kazandıkları, tarlasında yetiştirdikleri ile çocuklarını yetiştirip hayata hazırladı. Eşi terk ettikten sonra ayakta kalmak için açtığı bakkal dükkanında 15 yıldır esnaflık yaptığını dile getiren Fatma Bektaş, “2 çocuğum var. 20 sene önce boşandım. Esnaf hikayem babamdan kalma. Çok küçükten beri esnaflık yapabilirim diye bir his vardı içimde. Sonra baktım iş yok, güç yok. Çocuklar var. Çıkıp dışarıda çalışamayacağım. Eşim beni terk edeli 20 sene oldu. 20 senedir tek başımayım. Eşim sorumsuzdu, çalışmayı sevmeyen bir insandı. Ben de kendime nasıl bir geçim kaynağı bulabilirim diye düşünürken, dedim ki ‘En ufaktan başlayayım.’ Hepsinden birer koli alamadım bile. Ondan sonra çocuklarımın başında durup hem de bakkalcılık yapmaya başladım. Çocuklarımı okuttum ve öyle devam ediyorum hala” dedi.
“En azından çocuklarımım başında durdum, aç bırakmadım”
Kızını öğretmen olarak yetiştirdiğini anlatan Bektaş, “Allah ‘Yürü’ demedikten sonra kimse yürüyemez. Tabii ki Allah’ın takdiri ile bu günleri gördük. Benim gibi çok insan var ama benim gibi zorlukları çeker miydi, çekmez miydi bilemem. Bayağı zorluklar çektik. O kadar gurur duyulacak şeyler yaptım mı bilmem ama en azından çocuklarımım başında durdum, çocuklarımı aç bırakmadım. Komşularım beni taktir ediyor. Öyle diyorlar. Tek başına bu dağın başında, buralar ıssızdı. 5 haneydik burada. Allah’ıma binlerce şükürler olsun bizi bu hale getirdi. Allah, ‘Yürü’ demezse zaten yürümezdik. Çok imkansızlar içinde imkanlar sundu. Çok şükür Allah’a” diye konuştu.
Geçmişine baktığında zaman zaman duygulandığını ifade den Bektaş, “İnsan geriye dönünce duygular var. Her türlü duygular var. Bayağı şeyler yaşadık tabii ki. Keşkeler var ama her şeyi Allah taktir etti. Oldu bitti, geçti gitti yani” şeklinde konuştu.
“Tek başına kendini, yavrularını geçindiriyor”
Bektaş’ın azmi ve esnaflığından övgü ile bahseden Süheyda Önder, “Burada yakında market yok, bir şey yok. Küçücük bir bakkal bize yetiyor. İyi günümüzde kötü günümüzde, gece gündüz koşarak geliyoruz. Küçücük bakkalı olmasına rağmen ailesini çok düzel geçindiriyor. Tek başına kendini, yavrularını geçindiriyor” ifadelerini kullandı.
Yıllardır ekmek götürdüğü Bektaş’ın esnaflığından memnun olduğunu anlatan Nurettin Durmuş ise şöyle konuştu:
“Ekmek verdiğim marketlerde bir tanedir yani. Kadın başına esnaflık yapıyor. Çok başarılı buluyorum Fatma ablayı. Dürüst ve saygıdeğer bir insan.”
“Arkadaşımız, bakkalımız, patronumuz, her şeyimiz o”
Bakkal ablalarının hem esnaf hem de iyi bir komşu olduğunu belirten Ayfer Sargın da, “25 yıldır Fatma hanımı tanıyorum. İyi bir insan, kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışabilen biri. Hem komşumuz, hem arkadaşımız, bakkalımız, patronumuz, her şeyimiz o. Bir kadın olarak bayağı bir şeylerin üzerinden geliyor. Benim diyen herkes başaramaz. Hiçbir şey almasak da uğrarız, sohbet ederiz. Kimi insanlar böyle şeylerden vazgeçer. Fatma abla öyle biri değil, daha çok hırslanıyor” dedi.